(dünden devam...)
Hacı Ömer Hüdai Baba, o kadar tevazu sahibiymiş ki kendilerinden çokça keramet zuhur ettiği halde, keramete değer vermeyip "biz kerameti isteyenlere dağıtmışız" diye buyurmuştur.
Elazığ'da bir gece veliler arasında vazife taksimi toplantısı yapılır.
Velinin birisi, ümmet-i Muhammed'in hocalarını, müezzinlerini yani okumuş kimseleri terbiye etme isteğinde bulunur.
Başkası "Ben de bu ümmet-i Muhammed'in varlıklı ve mevki sahibi kimselerine terbiye ve irşad etmeye talibim" der.
Bunun üzerine Hacı Ömer Hüdai Baba Hz.leri de, "Eh, bize de ümmet-i Muhammed'in fakir ve çok günahkâr kimseleri kaldı" der.
Büyük bir sabır ve merhamet göstererek çevresinde bulunan hırsız, eşkıya ve benzeri kötü ahlâklı insanların çoğunu feyizli nasihatleri ve himmetleri sayesinde ıslah edip, güzel amel ve güzel ahlâk sahibi yapmıştır.
Halk arasında her zaman söylenilirmiş ki Hacı Ömer Hüdai Baba Hazretlerinin sohbetine Hızır Aleyhisselam da iştirak edermiş. Bunu duyan müridlerinden biri, "Efendim ne olur, bizi Hızır Aleyhisselam ile görüştür" diye istirham da bulunur. Günlerden bir gün tekkenin kapısı çalınır, içeriye elinde büyük bir paketle biri girer. O gelen zât Hacı Ömer Hüdai Baba Hz.lerine hitaben, "Aşağı şehirden geliyorum (eski Malatya), falancanın sana selâmı var, "Dervişleriyle yesin diye bunu da sana gönderdi" der. Hacı Ömer Hüdai Baba Hz.leri paketi açar bakar ki daha buharı üzerinde, yeni pişmiş pilav. Müridlerine, "Buyurun, yiyin" der. O gelen zât da, "Bana müsaade ben gidiyorum" der, çekilip gider. Hacı Ömer Hüdai Baba Hz.leri, "Bizi Hızır'la görüştür" diyen müridine seslenerek, "İşte bu Hızır'dı. Aşağı şehir buraya 120-130 km. mesafe, ancak bunu soğumadan Hızır getirebilir" diye düşünüp akıl edemediniz mi?" der.
Hacı Ömer Hüdai Baba Hazretlerinin bazı sözleri:
"Benim bu dersimi (tarikat tesbihini) isteyen herkese verin. Bu tesbihler, alanın ıslahına sebep oldu mu ne alâ, şayet ıslahı mümkün değilse, ben bu cevher mesabesindeki tesbihlerimi, gerdanlık gibi boğazından asılır çeker geri alırım. O yine itliğiyle kalır."
"Benim müridim, yani manevi terbiyem altındaki bir kimse herhangi bir nedenle sıkıntıya uğrayıp da bu sıkıntıdan kurtulmak için benden dua ve yardım istemezse, bir yüzü kara olsun! Şayet ister de benden karşılık göremezse, benim iki yüzüm kara olsun."
"Beni vefatımdan sonra ziyaret eden (yani türbemi ziyaret eden) halk beyninde hacı olmaz ama Cenab-ı Hak (c.c.) ona inşallah-u teala bir hac sevabı ihsan buyurur."
"Ben hayatımda kılıfındaki kılıç gibiyim. Mematımda kılıfından çıkmış kılıç gibiyim"
"Tasarrufum, mematımdan sonra 500 sene daha devam edecektir."
Eş-Şeyh Es-Seyyid Hacı Ömer Hüdai Baba Hazretlerinin vefatı miladî 1905 yılında olup, türbe-i şerifleri Elazığ Mollakendi nahiyesine bağlı Kövenk (Güntaşı) köyünde bulunmaktadır.
Rabbim, Prof. Dr Haydar Baş hocamızın, "Hacı Ömer Hüdai Baba Anadolu'nun manevi genel kurmay başkanıdır" dediği bu büyük, mübarek zatın şefaat, himmet ve tasarruflarına bizleri layık ve nâil eylesin.
Gülsüm Kavak / diğer yazıları
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -2- / 29.08.2021
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -1- / 28.08.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-IV / 23.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-III / 22.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-II / 19.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-I / 18.02.2021
- Sevgi ispat ister / 12.10.2020
- Muharrem ayı ve oruç / 23.08.2020
- Prof. Dr. Haydar Baş ve ulusal egemenlik / 25.04.2020
- O, herkesten farklıydı / 23.04.2020
- 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun -1- / 28.08.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-IV / 23.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-III / 22.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-II / 19.02.2021
- Üç ayların fazileti ve önemi-I / 18.02.2021
- Sevgi ispat ister / 12.10.2020
- Muharrem ayı ve oruç / 23.08.2020
- Prof. Dr. Haydar Baş ve ulusal egemenlik / 25.04.2020
- O, herkesten farklıydı / 23.04.2020