Haç'ın kanlı kılıcı: Evangelizm (5)

Evangelizmin inanç ve düşünceleri önceki yazilarda da belirttigimiz gibi şiddet yanlisidir. Bu özelliklerinden dolayi Evangelistler diger Hiristiyan mezheplerinden çok daha fazla Yahudilere yakindirlar.

Bu şiddet yanlisi fundamentalist Evangelist inaniş kendisine düşman olarak topyekûn İslam dünyasını seçmiş bulunmaktadır.

Türkiye hükümetlerinin adeta Evangelizmin bayraktarı konumunda olan ABD ile stratejik müttefik olduklarını her fırsatta dile getirseler de, Evangelizmin düşman listesinde Türk milletinin adı ilk sıralarda geçmektedir.

Ne hazin tecellidir ki, Evangelizmin bayraktarlığını üstlenen ABD ile stratejik müttefik olabilme gafletini bile günümüz hükümetlerinde görebilmekteyiz. Türkiye hükümetleri gelecekte neyle karşı karşıya kalacaklarının maalesef farkında bile değiller.

Fakat Evangelistler senaryolarını adım adım uygulamaktalar. Bu kapsamda Türk düşmanlığı konusunda ABD ve dünya komuoyu yönlendirilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda geçtiğimiz aylarda ABD'nin Pentagon'a yakınlığı ile bilinen ünlü televizyon kanalı Fox TV'de yayınlanan "24" adlı dizide, bir Türk ailenin bütün fertleri El Kaide'nin uyuyan gizli terör hücresinin üyesi olarak gösterilmiştir.

Henüz El Kaide ve Ladin aktörlerinin isimleri ortalarda olmadığı 10-12 yıl öncesindeki Amerikan filmlerinde Ruslar terörist olarak lanse ediliyorlardı. Öyle bir noktaya gelmişti ki, istisnasız bütün Amerikan yapımı filmlerde kötü adam rolünde Ruslar vardı. Rus kötü adamları, bir Amerikalı Rambo tek başına alt eder ve yalnızca filmlerde olmak üzere haksızlıklara ve kötülüklere hep bir Amerikalı son verirdi. Bu sine-propaganda Rusya değişime uğrayıp ABD'nin istediği çizgiye gelinceye kadar devam etti. Gorbaçov'la başlayan bu süreçte Rusya değişime uğrayınca, ABD'nin tehdit algılaması değişti ve Rusya birdenbire ABD için tehdit olmaktan çıkıp adeta müttefik konumuna yerleşti.

ABD'ye yeni bir düşman gerekiyordu. İslam ve Müslümanlar düşman olarak seçildi.

Önce, Amerikan filmleriyle dünya kamuoyu, "terörist Arap" ve "terörist Müslüman" karakterlerle tanıştı. Bu şekilde gerçekte hiçbir terör hareketinde bulunmayan Arapların, dolayısıyla Müslümanların terörist olabileceği konusunda insanlar hazırlandı. Bu bilinçaltı eğitimi yıllarca devam etti. 11 Eylül saldırısı bu filmlerdeki senaryoların gerçek hayata uyarlanmasıydı. Bu senaryo ve 11 Eylül saldırısı aynı zekânın ürünüdür.

Amerikan filmleri şimdi de Dünya kamuoyunu Türk teröristlerle tanıştırmaya başlamıştır.

Batılıların biz Türklere olan bakış açıları hiç değişmedi. Evangelistlerin Hz. Peygamber için ifade ettikleri düşüncelerini duyduktan sonra Türklere sempati beslemelerinin mümkün olmadığını anlamak zor olmasa gerek.

Çanakkale'de Türklere karşı kimyasal gaz kullanılmasını savunan Çörçil, "Türkler insan değildir. Bu yüzden gaz kullanmamızda bir sakınca yoktur" diyerek Batılıların değişmeyen bakış açılarını ortaya koymuştur.

Netice olarak Türkiye bir Evangelist-Yahudi kuşatmasina alinmiştir. Bu kapsamda ABD Genişletilmiş Ortadogu Projesini uygulamaya koymuştur. ABD'nin amaci bu projeyi kullanarak bütün Mezopotamya'yi kapsayacak şekilde büyük Israil devletini kurmaktir.

Bu devlet kurulmasi için Türkiye'nin parçalanmasi gereklidir. Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurularak, bu devletin adina Güney Kürdistan denilmesinin altinda yatan gerçekte Türkiye'nin parçalanmak istenmesidir.