logo
25 NİSAN 2024

Hadislerde Ehl-i Kitap

03.10.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemindenDini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Beklenen peygamberin bu vasıfları taşıyacağını bilen ve buna inanan Selman şehadet getirerek Müslüman oldu. Sonra Hz. Selman konuşurken Peygamberimize kilisede ibadet eden eski arkadaşlarından bahsetti. "Namaz kılarlar, oruç tutarlar, sana inanırlar, seni peygamber olarak gönderileceğine şahitlik ederler. Fakat şu an onlar Hıristiyandırlar" dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz, "Onlar cehennemliktir" buyurdu. Bu beyan Selman-i Farisî'ye çok ağır geldi. Çok yorulduğunu ve de üzüldüğünü beyan etti. "Ya Resulallah! Onlar sana kavuşsalardı seni tasdik eder ve sana uyarlardı" dedi. İşte bu hadise üzerine Bakara Suresi'nin 62. ayeti kerimesi nazil oldu. Bunun üzerine Hz. Selman "sanki sırtımdan bir dağ kaldırıldı" buyurdu.

Görüldüğü gibi ayette Allah Resulü'nü bekleyen, O'na iman etmeye ve getirdiği dine girmeye niyet besleyen ve fakat O'ndan haberdar olmayan Yahudi ve Hıristiyanlar kastedilmektedir.

Ayeti bugünün şartlarında düşünürsek, deriz ki, Yahudi ve Hıristiyanlar içerisinde son peygamberin geldiğini duymayan bazı kimseler olduğunu varsayarsak -kaldı ki Hz. Muhammed'i duymayan hiç kimse yoktur- bu kimselerin de teslis akidesine değil tevhid inancına sahip olduğunu farz edersek -çünkü teslise inananlar zaten helaktadır- işte bu ayet bu zümreyi içine almaktadır. Ve bu kimseler ancak cennetliktir. Hz. İsa'yı rablaştıran Hıristiyanlar teslis akidesine sahiptir. Bunların içinde milyonda bir bile olsa son peygamberi duymamış ve tevhid akidesine sahip olmayan biri olabilir. Ayet bunlar içindir, kastedilen zümre ister bir kişi, ister bin kişi olsun fark etmez. Ayet hakikati ifade eder ve bu cihetiyle evrenseldir.

Esasen gerçek Ehl-i Kitap, son peygamber olan Hz. Muhammed'in geleceğini bilen ve O'nu bekleyen sınıftır. (Rahip Bahira gibi). Zira Sâf Sûresi 6. ayette buyurulduğu gibi Hz. İsa "İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim. Benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adındaki bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim" demektedir. Dolayısıyla bu ayet gereğince Hıristiyanlar Hazreti Muhammed'i beklemek durumundadırlar. Nitekim Bakara Sûresi 62. ayette kastedilen Hz. Selman'ın arkadaşları da son peygamberi bekleyenlerdendir. Ve ayet onlar için inmiştir.

Buna rağmen yine de Ehl-i Kitabın içinde son peygamberin gelişinden haberi olmayanlar olabileceğini varsayarsak -ki iletişimin bu derece gelişmiş olduğu bu devirde Hz. Muhammed'in adını ve misyonunu duymayan kim olabilir?- Cenab-ı Hak işte o istisnaların da Bakara Sûresi 62. ayeti vasıtasıyla kurtulmuş olduklarını beyan etmektedir.

"Bize doğru yolu göster. Kendisine lutuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu, gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil"

Said Havva'nın El Esas Fi't-Tefsir isimli eserinde bu ayetler şu şekilde açıklanmaktadır: "İmam Ahmed b. Hanbel'in Adiyy b. Hatem'den rivayet ettiği bir hadiste Allah Resulü şöyle buyurmuştur: "Kendilerine gazap edilenler Yahudiler, dalalete düşünler de Hıristiyanlardır". Bu anlama gelen pek çok rivayet vardır. Bu konu ile ilgili olarak İbn-i Hatem şöyle der: "Bu konuda müfessirler arasında herhangi bir farklı görüş bilmiyorum". İbni Kesir de şöyle demektedir: "Gerçek şu ki iman ehlinin izlediği yol hem hak bilgisini, hem de onunla amel etmeyi gerektirmektedir. Yahudiler ameli yitirirken, Hıristiyanlar da ilmi yitirmişlerdir. Bu bakımdan gazap Yahudiler üzerine, dalalet de Hıristiyanlar hakkında söz konusu olmuştur. Çünkü bildiği halde terk eden bir kimse bilmeyenden ayrı olarak gazabı hak eder. Hıristiyanlar bir maksat gütmekle birlikte onun yolunu bulamamışlardır. Çünkü onlar işe asıl izlemeleri gereken yoldan koyulmamışlardır. Asıl yol Hakka uymak yoludur. Bu bakımdan saptılar. Aslında Yahudiler ve Hıristiyanlar hem dalalettedir ve hem de kendilerine gazap edilmiştir. Fakat gazap Yahudilerin özel bir sıfatıdır. Nitekim Yüce Allah, "Allah'ın kendisine lanet edip gazap ettiği kimse..."diye buyurmuştur. Dalalet ise Hıristiyanların daha özel bir sıfatıdır. Nitekim Yüce Allah onlar hakkında şöyle buyurmaktadır: "Önceden sapmış, bir çoklarını da saptırmış, düz yoldan sapıp dalalete düşmüş bir topluluk".

"Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyiniz. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, hiç şüphesiz o da onlardandır. Allah zâlimleri doğru yola iletmez. Nitekim kalplerinde hastalık olanların "Ne yapalım, başımıza bir felaket gelmesinden korkuyoruz" diyerek o Yahudi ve Hıristiyanların arasında koşuşturup durduklarını görürsün... Onların bütün yaptıkları boşa çıktı. Zarara uğrayan kimseler oldular".

"Onlar ki ellerindeki Tevrat ve İncil'de (ismini) yazılı buldukları o ümmi peygambere, o Resule tâbi olurlar. O (peygamber) kendilerine iyiliği emreder, fenalıkları yasaklar, onlara temiz şeyleri helal, murdar olanları haram kılar. Sırtlarından ağır yüklerini ve üzerlerindeki bağları, zincirleri indirir, atar. İşte ona iman edenler, ona tâzimde bulunanlar, kendisine yardım edenler ve O'nunla indirilen nura tâbi olanlar yok mu? Kurtuluşa erenler bunlardır".

Ehl-i Kitapla ilgili pek çok hadis-i şerif de mevcuttur

"Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki eğer Musa peygamber sizin aranızda olsaydı da, O'na tâbi olup beni terk etseydiniz sizler bu halde kesinlikle sapıklardan olurdunuz. Halbuki Musa hayatta olup yaşasaydı O'nun bile bana tâbi olmaktan başka yapacağı bir şey yoktu".

Günümüzde diyalogcuların tabiriyle 'üç büyük semavi din'in mensuplarının yani Hz. Musa ve Hz. İsa'ya tâbi olan ve İslam'a girmeyen Yahudi ve Hıristiyanların da kurtuluşa ermiş oldukları ısrarla vurgulanırken, bizzat Peygamberimiz kendi ifadesiyle bu gibi düşünceleri yalanlıyor ve değil ümmetleri, onların peygamberlerinin bile hayatta olsalar yapacakları tek işin kendisine tâbi olmak, İslam'a girmek olduğunu beyan ediyor.

Aynı hakikati Cenab- Hak Al-i İmran Suresi'nin 81. ve 82. ayetlerinde şöyle ifade etmektedir: "Hani Allah peygamberlerden "Size kitap ve hikmet verdikten sonra nezdimizdekileri tasdik eden bir peygamber geldiğinde ona mutlaka inanıp yardım edeceksiniz" diye söz almış ve "Kabul ettiniz mi?" dediğinde "Kabul ettik" cevabını vermişler, bunun üzerine Allah "O halde şahit olun, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim" buyurmuştur.

Artık bu misaktan sonra her kim dönerse işte onlar yoldan çıkmışların ta kendisidir".

Tefsirlerde, bu ayette peygamberler tarafından Hz. Muhammed'e inanıp yardım edeceklerine dair Allah'a verilen sözün ümmetleri adına olduğu belirtilmektedir. Peygamberler Hz. Muhammed'e inanmaya ve yardımcı olmaya ümmetleri adına Allah'a (cc) vâdetmişlerdir. "Nitekim Meryem oğlu İsa 'ben, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek ismi Ahmed olan bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim' demişti" ayet-i kerimesi de Al-i İmran 81. ayet neticesinde nazil olmuştur. Zira burada bütün peygamberlerden ümmetleri adına Hz. Muhammed'e inanacaklarına dair söz alınmıştı.

İşte Resulullah "Eğer Musa hayatta olup yaşasaydı onun da bana tâbi olmaktan başka yapacağı bir şey yoktu" buyurmak suretiyle bu Kur'anî hakikatleri özetliyor. "Ümmetimden veya Yahudilerden veya Hıristiyanlardan her kim benim peygamber olduğumu işitip de bana iman etmezse o kişi cennete giremeyecektir".
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Grip vakaları arttı, servisler doldu

Trabzon'da havaların son günlerde bir sıcak bir serin seyretmesi ile birlikte gribal enfeksiyonların artış gösterdiği ve geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri aktif olan grip salgının sürdüğü belirtildi.
25.04.2024 09:12:00
İhlas Haber Ajansı
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, 'Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte' dedi.

Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, 'Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza'nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs'ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye'den Çin'e giden de var, Çin'den Türkiye'ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor' diye konuştu.

7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonlarında 23 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
25.04.2024 08:15:00
İhlas Haber Ajansı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
7 ilde 23 DEAŞ şüphelisi yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre 7 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik 'Bozdoğan-29' operasyonları düzenlendi.

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince Çanakkale, Hatay, Konya, Sakarya, Tekirdağ, Yalova ve Yozgat olmak üzere 7 ilde düzenlenen operasyonlar sonucu DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, Hatay'da 10, Yalova'da 5, Konya'da 1, Yozgat'ta 3, Çanakkale'de 1, Sakarya'da ise 2 şüpheli yakalandı.


Bakan Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 'Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz' ifadelerini kullanırken 1 Haziran 2023 - 22 Nisan 2024 tarihleri arasında 10 aylık süre içinde DEAŞ terör örgütüne yönelik toplam bin 422 operasyon düzenlendiğini açıkladı.

Operasyonlarda 2 bin 991 şüpheli yakalanırken bunlardan 718'i tutuklandı. 566'sı hakkında ise adli kontrol kararı verildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.