Hakikî zengin hiçbir şeye ihtiyacı olmayan Allah'tır
İmam Gazali hazretleri şöyle buyurmuştur:
el'Ganî - el'Mugni: Bu, ne zatında ve ne sıfatında başkası ile ilgisi olmayan, başkalarıyla alâkası olmaktan tamamen münezzeh olan, demektir. Zatı veya sıfatı, kendi zatından hariç herhangi bir şeye taallûk ederse, onun varlığı veya kemali ona bağlı olur. Böyle olan şey veya kimse muhakkak kesbe (kazanmaya) muhtaç demektir. Allah'ın ise hiç kimseye ihtiyacı yoktur, zira cümle âlem ona muhtaçtır.
Muğni olan (zengin eden) da O'dur. Şu halde hakikî zengin hiç kimseye ve hiç bir şeye ihtiyacı olmayan yalnız ve yalnız Allah'tır. Başkasına muhtaç olmayıp da Allah'a muhtaç olana zengin, yalnız mecazî anlamda denebilir. Çünkü hakiki manada o, asla zengin değildir. Allah buyuruyor: "Allah Ganiy'dir, siz ise fakirlersiniz" (Muhammet Sûresi, 38. Âyet)
Allah'tan başkasına ihtiyacı olmayan kişiye zengin denmesi, düşünülmeseydi Allah'ı (el'MUGNÎ) ismiyle vasf etmek sahib olmazdı. Onun için Allah'tan başkasına ihtiyacı olmayana da zengin denebilir. (Amma yukarda anlattığımız gibi. Mecazî anlamda... Çünkü gerçek manada zengin Allah'tan başka kimse olamaz)
el'Manî: Dinlerde veya bedenlerde görülecek noksanlığı veya helaki, ona karşı hazırlanmış koruyucu sebeplerle önleyen, şüphe yok ki O'dur! Yukarıda (Hafız) isminin manası geçmiştir. Hafız kelimesini icaplarından birisi de önlemedir.
(Hafız) isminin manasını anlayan, El-Mani isminin manasını da anlar. Men helake sürükleyen sebebe izafe edilir; Hıfz (Koruma) ise, helâktan korunana izafe edilir. Felâketi önlemekten maksat ve gaye, felâkete duçar olacak kişiyi veya şeyi korumaktır. Men'den hıfs kasd edilip de, hıfzdan men kastedilmediğine göre, her hafız (koruyan) önleyicidir; her önleyici, koruyucu değildir. Meğerki önleyiciden, bütün helak sebeplerin önleyicisi kast edile.
el'Darr - el'Nafî: Bu, hayrında şerrinde, faydanızda zararında kendinden sadır olan, manasına gelir. Bütün bunların hepsi; ya melekler ya insanlar veya cemadat vasıtasıyla veyahut da doğrudan doğruya Allah'a izafe edilir.
Sanma ki, zehir (kendisi) öldürüyor, yemek (kendisi) doyuruyor, melek, insan, şeytan veya felek, yıldız gibi yaratıklardan herhangi biri hayra, şerre, fayda veya zarar vermeye kadirdir. Bilâkis bunların hepsi, neye teshir edilmişse onu yapmaktadır ki, ezeli kudrete izafe edilirler. Kalemin itikad-i ammi'de kâtibe izafe edildiği gibi.