Allah (c.c) Bakara suresi 42. ayet-i kerimede, "Hakkı bâtıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) siz (gerçeği) biliyorsunuz" buyurmaktadır. Tabii Allah'ın ayetleri O'na iman edenleredir. Allah'a iman etmeyenler için bir önemi yok. Biz de zaten Allah'a ve Muhammed Mustafa (s.a.a)'e iman edenlere hitaben yazı kaleme alıyoruz.
Kendini iman ehli sanan fakat imandan hiç nasibi olmayan insanlar son zamanlarda çok arttı. Örneğin adam namaz kılar, oruç tutar ancak bu ibadetleri kim için yaptığının farkında olmaz. Farkında olmadığı gibi imanı sadece namaz kılmak, oruç tutmaktan ibaret sananlar da az değil. Allah'a iman eden insan yüce Allah'ın her emrine tabi olur. Allah'ın sevmediğini sevmemek, sevdiğini sevmek; haram kıldığını haram, helal kıldığını helal kabul etmek; Allah'a şirk koşarak Allah'ın haram kıldığını helal duruma getiren insanların yanında değil karşısında olmak imanın gereğidir.
İmanı imansızlıkla karıştıran insanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Allah'a iman; mal, makam, şöhrete iman etmek değildir. İnsanlar siyasi ve benzeri liderlere olan imanları kadar Allah'a iman etmiş olsalardı evliyahullahtan olurdular. Siyasi lider olarak seçtikleri insanlar Allah'a şirk koşsa bile onu savunuyorlar. Böyle bir insan Allah'a inat desteklenir mi? Destekleyenlere ne denir?
İnat ile bu ahlaktaki insanların ihanetlerini çeşitli bahaneler ile, mesela "o çok hizmetler verdi, hem o olmasa falancılar gelecek o ne yaptıysa Allah için yapmıştır" diyerek konuyu saptırarak gizleyenler şu ayet-i kerimeleri dikkat ile okusunlar:
"İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan âyetleri insanlar için Biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler." (Bakara, 159).
"O kimseler ki Allah'ın indirdiği kitaptan bir emri, bir hükmü gizlerler de buna karşılık değersiz bir miktar para alırlar, işte muhakkak onlardır ateş yiyenler. Karınlarında ateşten başka bir şey yoktur. Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne de onları temizler. Onlara ancak elemli bir azap var." (Bakara, 174).
"Kendilerine haksızlık ederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler, 'Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk' diyerek teslim olurlar. (Melekler onlara şöyle der:) Hayır, Allah, sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir." (Nahl, 28).
"Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur." (Rum 29).
"Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı hak etti. Çünkü bunlar, Allah'ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi. Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar." (Araf 30).
"İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hala çevriliyorsunuz? (Yunus, 32).
"De ki: Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı? De ki: Hakka ulaştıracak Allah'tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?" (Yunus, 35).
"And olsun, Biz her ümmete, 'Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının' (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün." (Nahl, 36).
Allah'ın ayetleri elbette O'na iman edenleredir. Allah'a iman eden mü'minler Allah'a inat gitmezler, hakkı gizlemezler, hak onlara söylenince ayıkırlar, inad ederek sevdikleri insanların veya menfaati oldukları insanları savunmazlar. Eğer savunurlarsa iman ettikleri Allah (c.c.) değil, savunduklarıdır.
İslam coğrafyasında ve ülkemizde gözü olan Allah düşmanlarının içimizdeki ajanları, insanlara zulmediyor. Diğer taraftan da bu zulmün karşısında güya hakkı savunan dindar ve milliyetçi ajanlarını çıkarıyorlar. Bunları gören cahil halk her dönemde bu tür dönme dolaplara çok binmiştir. İslam dünyasında bu oyunlara çok uyan koyunlar var maalesef. Bilmezler ki; iki taraf da aynı elden idare ediliyor.
Bunlara rağmen Ehl-i Beyt çıkışı ile bütün ayrılıkları ortadan kaldırmaya çalışan Prof. Dr. Haydar Baş var. Ama aynı eller O'nu örtmeye çalışıyor. Bu karartma bize Allah'ın ve bizim gerçek dostumuzun kim olduğunu açıkça gösteriyor.
Kendini iman ehli sanan fakat imandan hiç nasibi olmayan insanlar son zamanlarda çok arttı. Örneğin adam namaz kılar, oruç tutar ancak bu ibadetleri kim için yaptığının farkında olmaz. Farkında olmadığı gibi imanı sadece namaz kılmak, oruç tutmaktan ibaret sananlar da az değil. Allah'a iman eden insan yüce Allah'ın her emrine tabi olur. Allah'ın sevmediğini sevmemek, sevdiğini sevmek; haram kıldığını haram, helal kıldığını helal kabul etmek; Allah'a şirk koşarak Allah'ın haram kıldığını helal duruma getiren insanların yanında değil karşısında olmak imanın gereğidir.
İmanı imansızlıkla karıştıran insanların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Allah'a iman; mal, makam, şöhrete iman etmek değildir. İnsanlar siyasi ve benzeri liderlere olan imanları kadar Allah'a iman etmiş olsalardı evliyahullahtan olurdular. Siyasi lider olarak seçtikleri insanlar Allah'a şirk koşsa bile onu savunuyorlar. Böyle bir insan Allah'a inat desteklenir mi? Destekleyenlere ne denir?
İnat ile bu ahlaktaki insanların ihanetlerini çeşitli bahaneler ile, mesela "o çok hizmetler verdi, hem o olmasa falancılar gelecek o ne yaptıysa Allah için yapmıştır" diyerek konuyu saptırarak gizleyenler şu ayet-i kerimeleri dikkat ile okusunlar:
"İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan âyetleri insanlar için Biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler." (Bakara, 159).
"O kimseler ki Allah'ın indirdiği kitaptan bir emri, bir hükmü gizlerler de buna karşılık değersiz bir miktar para alırlar, işte muhakkak onlardır ateş yiyenler. Karınlarında ateşten başka bir şey yoktur. Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne de onları temizler. Onlara ancak elemli bir azap var." (Bakara, 174).
"Kendilerine haksızlık ederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler, 'Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk' diyerek teslim olurlar. (Melekler onlara şöyle der:) Hayır, Allah, sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir." (Nahl, 28).
"Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah'ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur." (Rum 29).
"Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı hak etti. Çünkü bunlar, Allah'ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi. Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar." (Araf 30).
"İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hala çevriliyorsunuz? (Yunus, 32).
"De ki: Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var mı? De ki: Hakka ulaştıracak Allah'tır. Öyleyse, hakka ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?" (Yunus, 35).
"And olsun, Biz her ümmete, 'Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının' (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün." (Nahl, 36).
Allah'ın ayetleri elbette O'na iman edenleredir. Allah'a iman eden mü'minler Allah'a inat gitmezler, hakkı gizlemezler, hak onlara söylenince ayıkırlar, inad ederek sevdikleri insanların veya menfaati oldukları insanları savunmazlar. Eğer savunurlarsa iman ettikleri Allah (c.c.) değil, savunduklarıdır.
İslam coğrafyasında ve ülkemizde gözü olan Allah düşmanlarının içimizdeki ajanları, insanlara zulmediyor. Diğer taraftan da bu zulmün karşısında güya hakkı savunan dindar ve milliyetçi ajanlarını çıkarıyorlar. Bunları gören cahil halk her dönemde bu tür dönme dolaplara çok binmiştir. İslam dünyasında bu oyunlara çok uyan koyunlar var maalesef. Bilmezler ki; iki taraf da aynı elden idare ediliyor.
Bunlara rağmen Ehl-i Beyt çıkışı ile bütün ayrılıkları ortadan kaldırmaya çalışan Prof. Dr. Haydar Baş var. Ama aynı eller O'nu örtmeye çalışıyor. Bu karartma bize Allah'ın ve bizim gerçek dostumuzun kim olduğunu açıkça gösteriyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020