logo
22 MAYIS 2025

Haklar, vazifeler ve hürriyetler

Hak ve vazife kavramı, yetki-mesuliyet münasebeti gibi birbirine yakın, birbirini tamamlayan mefhumlardır

10.09.2024 08:10:00
Haber Merkezi
Haklar, vazifeler ve hürriyetler
Haklar, vazifeler ve hürriyetler
Hak ve vazife kavramı, yetki-mesuliyet münasebeti gibi birbirine yakın, birbirini tamamlayan mefhumlardır.

Bir hak, beraberinde vazife şuurunu da taşır. Her hak bir yetkinin, her vazife de bir mesuliyetin sebebidir.

Hürriyet ise, ubudiyet şartlarında ve meşrû dairede bir mükellefin hareket serbestliğidir.

Hak ve vazife, bir baskıya neden olacak bir imtiyaz sebebi olmadığı gibi, hürriyet de, mesuliyet hissi taşımadan, aşırı bir başıboşluğa gidiş değildir.

Vedâ Hutbesi, bu husustaki ölçü ve incelikleri de ortaya koymaktadır. Hak kavramı ve ölçüsünü Cenab-ı Hak ortaya koymuştur. Bunu ifadeyle Resulullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır:

"Ey insanlar! Cenab-ı Hak, hak sahibine hakkını Kur'an'da vermiştir. Vârise vasiyet etmeğe lüzum yoktur."

Vedâ Hutbesi'nde, ilmi ve doğruyu yayma ve hakkı tebliğ etme hürriyet ve vazifesi de vurgulanır. Bütün hak ve hürriyetler, mesuliyetlerle dengeli ve hak adınadır.

"Bu nasihatlarımı; burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin. Olabilir ki, kendisine bildirilenler, burada bulunanlardan daha iyi anlayarak daha iyi muhafaza etmiş olurlar."

"(Kâfirleri) İslam dinine girmek için zorlamak yoktur. İman ile küfür kesin olarak meydana çıkmıştır."  

Bu, Müslümanların hâkim olduğu toplumlarda din hürriyetinin geniş bir uygulamasıdır.

Müslümanların kurdukları devletlerin dışında hiçbir devlet, insanları hür bırakmamıştır.

Müslümanlar, başka dine mensup kişilerin ülkesini fethetmelerine ve o topraklarda uzun yıllar yaşamalarına rağmen, o dinin mensuplarına asla zulmetmemişlerdir.

Şayet, Müslümanlar fethettikleri yerlerde insanları İslam dinine girmeye zorlasalardı, onlara hiç kimse mâni olamazdı. Ama onlar bunu yapmamışlardır.

Gayrimüslimler ise; girdikleri ülkelerde insanları zorla din değiştirmeye zorlamışlar, direnenleri de öldürmüşlerdir.

Hıristiyanlar, İspanya'yı işgal etmeden önce orada 30 milyon Müslüman vardı. Ancak, bugün orda kaç tane Müslüman bulabilirsiniz?

Bunun yanında; Müslümanların asırlarca hâkim olarak yaşadıkları yerlerde bugün hâlâ Hıristiyan ve Yahudilere, gayrimüslimlere fazlasıyla rastlamak mümkündür.

Bir örnek vermek gerekirse; bugün Hindistan'da gayrimüslimler çoğunluktadır. Hâlbuki Hindistan'da Müslümanlar 800 sene hükümran olmuşlardır.

Müslümanların, fethettikleri ülke ahalisiyle yaptıkları anlaşmalara bakarsak; ne kadar müsamahalı ve hoşgörülü davrandıklarını rahatlıkla görürüz. İslam daveti, kalplere ancak ikna etmek sûretiyle girebilir.

Bugün Filistin'de Müslümanlara zulüm yapan Yahudiler, 15. asrın sonunda İspanya'dan sürüldüklerinde, onlara Osmanlılar sahip çıkmış ve onları inançlarında hür ve huzur içinde yaşatmıştır.

Batılıların tarihi hep inançlara müdahale etmek ve inanç hürriyetlerini kısıtlamakla doludur. Konstantin, Yahudilerin kulaklarının kesilip sonra da çeşitli ülkelere sürgüne gönderilmelerini emretmişti.

Yine 5. asırda Roma İmparatoru, Yahudilerin sığınaklarının, ibabethânelerinin yıkılmasını emretti. Onları ibadetten men etti. Mallarından, herhangi birine yapacakları vasiyeti geçersiz saydı. Davalarının haklılığında delil getirmeye kalkıştıklarında, mallarını yağmalattı.

Roma İmparatoru, ülkesinde ne kadar Yahudi varsa hepsini işkenceye tâbi tuttu. Diğer devletler de, ülkelerindeki Yahudilere zulüm ve işkence yapılmasını da ayrıca istemişti.

Daha sonra Yahudiler, İspanya'da şu üç şarttan birini kabul etmeye mecbur edildiler: Hıristiyanlığı kabul edecekler, şayet kabul etmezlerse hapsedilecekler. Ondan da yüz çevirecek olurlarsa o zaman vatanlarından sürgün edileceklerdir.

Vatanlarından sürgün edilenlere de Osmanlılar sahip çıkmıştır. Bu da, Müslümanların din ve vicdan hürriyetlerine gösterdikleri müsamahanın en güzel örneğidir.

Katoliklerin çıkardığı kanunlardan bir tanesi de şudur: "Bir Yahudi ile yemek yemek câiz değildir. Çocukları Hıristiyan terbiyesi üzerine yetiştirmek için onlardan uzak tutmak şarttır." Batılıların bu anlayışı hâlâ devam etmektedir.

Resulûllah'ın insanları dinlerinde serbest bırakması, onları zorla dine çekmeye çalışmaması, O'nun peygamberliğine en büyük delildir. Âlemde mâkul olan tek savaş varsa, o da peygamberlerin savaşıdır. Çünkü beşeriyetin huzur bulması Allah'ın kanunlarının hayata hâkim olmasıyla mümkündür.

"Ey insanlar! Yarın Beni sizden soracaklar. Ne dersiniz? Risaletimi tebliğ ettim mi, vazifemi yaptım mı?" diyerek, hakkı tebliğine ve vazifesini yerine getirdiğine dair insanları şahit tutuyor. Bu; doğruyu yayma, mesuliyeti hissetme ve vazifeye sahip çıkmanın eşsiz örneğidir.
(Prof. Dr. Haydar Baş Rahmet-el lil Alemin 2 eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Emekliler maaş için sokaklara döküldü
Çok sayıda yaralı var!
İsrail vampir gibi kana doymuyor
Katledilenlerin sayısı 53 bin 762'yi aştı
16 tutuklama talebi
4 kişi için adli kontrol şartı
İzmir'de adliyede rüşvet operasyonu
İcra müdür yardımcısı ve katip gözaltında
35 maddelik kanun teklifi TBMM komisyonunda
TSK ile ilgili madde dikkat çekici
'Aday olma gibi bir derdim yok'
Açılım, yeni anayasa ve seçim mesajı
İsrail eski başbakanı, bakanlara "terörist" dedi
"Hükümetin taşkınlıklarına son verilmeli"
Yunanistan'a Pontus cevabı
'Geçmişleri katliamlarla dolu'
Ege'ye deprem uyarısı!
'8.5 büyüklüğünde deprem olabilir'
Ukraynalı askerlere 'Rusya'ya katılın' çağrısı
Açıklama Çeçen komutandan geldi
Enflasyon hedefi açıklandı
'2025 sonunda yüzde....'
KKTC'ye Türk ambargosu mu?
TDT zirvesine davet edilmedi
Eurovision hakkında şok iddia!
Yarışmayı NATO mu başlattı?
Kuryeler ve şirketler için yeni dönem
Karar Resmi Gazete’de yayımlandı
İstanbul'da torbacı operasyonu
272 torbacı gözaltına alındı
Emekliler maaş için sokaklara döküldü
Çok sayıda yaralı var!
İsrail vampir gibi kana doymuyor
Katledilenlerin sayısı 53 bin 762'yi aştı
16 tutuklama talebi
4 kişi için adli kontrol şartı
İzmir'de adliyede rüşvet operasyonu
İcra müdür yardımcısı ve katip gözaltında
35 maddelik kanun teklifi TBMM komisyonunda
TSK ile ilgili madde dikkat çekici
'Aday olma gibi bir derdim yok'
Açılım, yeni anayasa ve seçim mesajı
İsrail eski başbakanı, bakanlara "terörist" dedi
"Hükümetin taşkınlıklarına son verilmeli"
Yunanistan'a Pontus cevabı
'Geçmişleri katliamlarla dolu'
Ege'ye deprem uyarısı!
'8.5 büyüklüğünde deprem olabilir'
Ukraynalı askerlere 'Rusya'ya katılın' çağrısı
Açıklama Çeçen komutandan geldi
Enflasyon hedefi açıklandı
'2025 sonunda yüzde....'
KKTC'ye Türk ambargosu mu?
TDT zirvesine davet edilmedi
Eurovision hakkında şok iddia!
Yarışmayı NATO mu başlattı?
Kuryeler ve şirketler için yeni dönem
Karar Resmi Gazete’de yayımlandı
İstanbul'da torbacı operasyonu
272 torbacı gözaltına alındı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.