Halk, Osman'a biat etmek isteyince Hz. Ali şöyle buyurdu
Cemel Savaş'ında Mervan b. Hakem esir düşünce Hz. Hasan ve Hüseyin şefaatçi olarak bırakılmasını istediler ve "Mervan, sana biat etsin." dediler
21.05.2025 00:10:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Cemel Savaş'ında Mervan b. Hakem esir düşünce Hz. Hasan ve Hüseyin şefaatçi olarak bırakılmasını istediler ve "Mervan, sana biat etsin." dediler. Bunun üzerine Hz. Ali, Basra'da onu serbest bırakarak şöyle buyurdu:
"Osman'ın öldürülmesinden sonra bana biat etmemiş miydi? Benim, onun biatine ihtiyacım yok. O'nun eli, Yahudilerin eli gibidir. Eliyle biat etse de kıçıyla (hile ve düzeniyle) bana gaddarlık eder.
Köpeğin burnunu yalaması kadar bir müddet hükümeti ele geçirecektir. O dört koçun babasıdır. Ümmet ondan ve evlatlarının elinden kanlı günlere duçar olacaklardır.''
Halk Osman'a biat etmek isteyince Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Sizde biliyorsunuz ki ben hilafete diğerlerinden daha müstahakım. Allah'a andolsun ki ben Müslümanların işleri düzenli yürüdüğü müddetçe ve özellikle benden başkasına zulmedilmedikçe, (hilafeti diğerlerine) teslim edeceğim.
(Hakkımdan vazgeçmemin sebebi ise) Allah'ın fazlından ümit ettiğim sevabı elde etmek ve rağbet gösterip süs ve ziynetleri hususunda birbirinizle çekiştiğiniz dünyadan yüz çevirmektir."
Ümeyyeoğulları Osman'ın öldürülmesinden kendisini sorumlu tutunca Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Ümeyyeoğullarının beni tanımaları onların beni ayıplamalarına engel olmalı değil miydi?
Geçmişim o cehilleri bana iftirada bulunmaktan alıkoymak değil miydi? Allah'ın onlara öğüt verişi, benim dilimle söylediğim sözlerden çok daha üstündür.
Ben ok gibi dinden fırlayıp çıkanlara delil getirmekteyim, dinde şek eden vefasızlara düşmanlık etmekteyim. Sonunda gizli kalan şüpheli işler Allah'ın kitabına sunulur ve Allah'ın kulları gönüllerinde saklı tuttuğu şeyler yüzünden ceza görür (ki sizler gerçekte Osman için değil, içinizdeki gizlediğiniz hilafet aşkı için fitne çıkarıyorsunuz)."
İnsanları iyi işlere teşvik etmektedir.
"Hükmü duyduğunda tabi olan, olgunluğa çağırıldığında gelen, bir yol göstericiye uyarak eteğine yapışana Allah rahmet etsin.
Rabbinin emrini gözeten, ona karşı suç işlemekten korkan, rabbine ihlasını sunan, salih amel işleyen, azığını hazırlayan, sakınılması gereken şeyden uzak duran, hedefe doğru ok atan, karşılığını (ahiret derecelerini) elde eden, hevasına karşı direnen, gönlünün yersiz isteklerini yalanlayan, kurtuluşu için sabrını binek yapan, takvayı ölümü için hazırlayan, nurlu yolda yürüyen, açık ve geniş hak yoluna sarılan, fırsatı ganimet bilerek sürekli ecele hazırlanma telaşını yaşayan ve amelini kendisine azık edinen kişiye Allah rahmet etsin."
H. 33 yılında Osman zamanında Said b. As İmam'ın kesin hakkına ekonomik zorluklar bahanesiyle el koyunca Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Ümeyyeoğulları devenin sütünün azar azar sağılması gibi Muhammed'in mirasını da bana azar azar vermekte. Allah'a andolsun, eğer kalırsam, kasabın düşüp toza toprağa bulanan ciğeri, bağırsağı arıttığı gibi, ben de onları yere vurup arıtacağım."
Hz. Ali'nin insanlara örnek olacak duası...
"Allah'ım, benden daha iyi bildiğin şeyler için beni bağışla. Ben yine ona dönersem, sen de bana mağfiretle yönel.
Allah'ım söz verip vefa görmediğin ahitlerim için beni bağışla. Sana yaklaşmak için dilimle söylediğim halde, sonradan kalbimin muhalefet ettiği için de beni bağışla. Allah'ım gözlerimin işaretlerini, faydasız sözlerimi, kalbimin yersiz isteklerini ve dilimin sürçmelerini bağışlamanı diliyorum."
Hariciler'in üzerine yürümeye karar verince bu kararını arkadaşlarından birisine söylemiş, o arkadaşı şöyle demişti:
"Ey Mü'minlerin Emiri eğer şu zamanda onların ürerine yürürsen yıldız ilmine göre amacına erişemeyeceğinden korkuyorum."
Bunun ürerine Hz. Ali buyurdu ki: "Sen, insanı hareket ettiğinde kötülüklerden korunacakları bir zamana sevk ettiğini mi sanıyorsun?
Yoksa hareket ettiği takdirde kendisini zararın kuşatacağı bir zamandan mı korkutuyorsun?
Kim seni bu halinle tasdik ederse kuşkusuz ki o kimse Kur'an'ı yalanlamıştır; kötülükleri defetmede ve iyiliklere ulaşmada Allah'tan yardım istemekten kendini müstağni görmüştür.
Bu sözüne göre emrine itaat eden bir kimsenin Rabbini değil, seni övmesini istiyorsun. Çünkü sen zannına göre insanları kendilerine faydanın ulaştığı ve zarardan emin oldukları bir zamana çağırıyorsun!"
(Ali (a.s) sonra insanlara yöneldi ve şöyle dedi:) "Ey insanlar yıldız ilminden sakının. Karada ve denizde yol bulmak için öğrenirseniz o başka.
Çünkü yıldız ilmi sizi kâhinliğe sürükler. Müneccim de kâhin gibidir. Kâhin de sihirbaz gibidir, sihirbaz da kâfir gibidir; kâfir ise ateştedir. (Bırakın bunları da) Allah'ın ismiyle yürüyünüz." Nehc'ul Belaga 73-79. Hutbe
"Osman'ın öldürülmesinden sonra bana biat etmemiş miydi? Benim, onun biatine ihtiyacım yok. O'nun eli, Yahudilerin eli gibidir. Eliyle biat etse de kıçıyla (hile ve düzeniyle) bana gaddarlık eder.
Köpeğin burnunu yalaması kadar bir müddet hükümeti ele geçirecektir. O dört koçun babasıdır. Ümmet ondan ve evlatlarının elinden kanlı günlere duçar olacaklardır.''
Halk Osman'a biat etmek isteyince Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Sizde biliyorsunuz ki ben hilafete diğerlerinden daha müstahakım. Allah'a andolsun ki ben Müslümanların işleri düzenli yürüdüğü müddetçe ve özellikle benden başkasına zulmedilmedikçe, (hilafeti diğerlerine) teslim edeceğim.
(Hakkımdan vazgeçmemin sebebi ise) Allah'ın fazlından ümit ettiğim sevabı elde etmek ve rağbet gösterip süs ve ziynetleri hususunda birbirinizle çekiştiğiniz dünyadan yüz çevirmektir."
Ümeyyeoğulları Osman'ın öldürülmesinden kendisini sorumlu tutunca Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Ümeyyeoğullarının beni tanımaları onların beni ayıplamalarına engel olmalı değil miydi?
Geçmişim o cehilleri bana iftirada bulunmaktan alıkoymak değil miydi? Allah'ın onlara öğüt verişi, benim dilimle söylediğim sözlerden çok daha üstündür.
Ben ok gibi dinden fırlayıp çıkanlara delil getirmekteyim, dinde şek eden vefasızlara düşmanlık etmekteyim. Sonunda gizli kalan şüpheli işler Allah'ın kitabına sunulur ve Allah'ın kulları gönüllerinde saklı tuttuğu şeyler yüzünden ceza görür (ki sizler gerçekte Osman için değil, içinizdeki gizlediğiniz hilafet aşkı için fitne çıkarıyorsunuz)."
İnsanları iyi işlere teşvik etmektedir.
"Hükmü duyduğunda tabi olan, olgunluğa çağırıldığında gelen, bir yol göstericiye uyarak eteğine yapışana Allah rahmet etsin.
Rabbinin emrini gözeten, ona karşı suç işlemekten korkan, rabbine ihlasını sunan, salih amel işleyen, azığını hazırlayan, sakınılması gereken şeyden uzak duran, hedefe doğru ok atan, karşılığını (ahiret derecelerini) elde eden, hevasına karşı direnen, gönlünün yersiz isteklerini yalanlayan, kurtuluşu için sabrını binek yapan, takvayı ölümü için hazırlayan, nurlu yolda yürüyen, açık ve geniş hak yoluna sarılan, fırsatı ganimet bilerek sürekli ecele hazırlanma telaşını yaşayan ve amelini kendisine azık edinen kişiye Allah rahmet etsin."
H. 33 yılında Osman zamanında Said b. As İmam'ın kesin hakkına ekonomik zorluklar bahanesiyle el koyunca Hz. Ali şöyle buyurdu:
"Ümeyyeoğulları devenin sütünün azar azar sağılması gibi Muhammed'in mirasını da bana azar azar vermekte. Allah'a andolsun, eğer kalırsam, kasabın düşüp toza toprağa bulanan ciğeri, bağırsağı arıttığı gibi, ben de onları yere vurup arıtacağım."
Hz. Ali'nin insanlara örnek olacak duası...
"Allah'ım, benden daha iyi bildiğin şeyler için beni bağışla. Ben yine ona dönersem, sen de bana mağfiretle yönel.
Allah'ım söz verip vefa görmediğin ahitlerim için beni bağışla. Sana yaklaşmak için dilimle söylediğim halde, sonradan kalbimin muhalefet ettiği için de beni bağışla. Allah'ım gözlerimin işaretlerini, faydasız sözlerimi, kalbimin yersiz isteklerini ve dilimin sürçmelerini bağışlamanı diliyorum."
Hariciler'in üzerine yürümeye karar verince bu kararını arkadaşlarından birisine söylemiş, o arkadaşı şöyle demişti:
"Ey Mü'minlerin Emiri eğer şu zamanda onların ürerine yürürsen yıldız ilmine göre amacına erişemeyeceğinden korkuyorum."
Bunun ürerine Hz. Ali buyurdu ki: "Sen, insanı hareket ettiğinde kötülüklerden korunacakları bir zamana sevk ettiğini mi sanıyorsun?
Yoksa hareket ettiği takdirde kendisini zararın kuşatacağı bir zamandan mı korkutuyorsun?
Kim seni bu halinle tasdik ederse kuşkusuz ki o kimse Kur'an'ı yalanlamıştır; kötülükleri defetmede ve iyiliklere ulaşmada Allah'tan yardım istemekten kendini müstağni görmüştür.
Bu sözüne göre emrine itaat eden bir kimsenin Rabbini değil, seni övmesini istiyorsun. Çünkü sen zannına göre insanları kendilerine faydanın ulaştığı ve zarardan emin oldukları bir zamana çağırıyorsun!"
(Ali (a.s) sonra insanlara yöneldi ve şöyle dedi:) "Ey insanlar yıldız ilminden sakının. Karada ve denizde yol bulmak için öğrenirseniz o başka.
Çünkü yıldız ilmi sizi kâhinliğe sürükler. Müneccim de kâhin gibidir. Kâhin de sihirbaz gibidir, sihirbaz da kâfir gibidir; kâfir ise ateştedir. (Bırakın bunları da) Allah'ın ismiyle yürüyünüz." Nehc'ul Belaga 73-79. Hutbe
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.