Köylüsü ile kentlisi ile, esnafı ile memuru ile, kadını ile erkeği ile, okumuşu ile okumamışı ile topyekun bu ülkenin insanları, ilk defa dertleri ile ve dertlileri ile dalga geçen bir yönetici tipine şahit oluyor.
Kuyulara itilmekten, tuzaklara düşürülmekten ve uçurumlara sürüklenmekten ötürü yükselen feryatlarını kaval sesi niyetine, telli ya da telsiz sazları dinler gibi dinleyen bir garip yönetici tipi türedi son zamanlarda bu topraklarda.
Halkın dertleri ile dalga geçen, acıları ve sancılarını tebessümle seyreden, geçim sıkıntısından ötürü yakınan insanlara, kendileri konforlarından ve rahatlarından zerre kadar taviz vermeden porsiyon küçültmeyi, kilo işi değil de tane işi alış-veriş yapmayı tavsiye eden garip garip tipler…
Bu millet elbette tarih boyunca çok acılar yaşadı, çok savaşlar gördü, çok zor günler ve dar günler geçirdi ama her defasında, yöneticiler ile yönetilenler, idareciler ile halk el ele, omuz omuza vererek, dertleri, acıları ve sıkıntıları eşit paylaşarak bütün bu engelleri aştılar.
Ülkede açlık mı var, paylaştılar; ülkede yokluk-yoksulluk mu var, beraber katlandılar ve beraber çare aradılar.
Göğüs gerilecek bir zorluk mu var, hep beraber ve elbette seferber…
Üstesinden gelinecek bir sıkıntı mı var, hep beraber ve elbette herkes seferber…
Ülkede tasarrufu gerektiren ve kemer sıkmayı şart koşan şartlar mı oluştu, elbette idarecilerin örnekliğinde topyekun seferberlik…
Tarihin hiçbir devrinde rastlanmadığı üzere, ilk defa yönetici kadro, bizzat kendilerinin sebep oldukları yoksulluklardan ötürü, geçim darlığından ve kıtlığından ötürü kıvranan halkın çığlığına bu kadar bigane kalıyor, bu kadar kulaklarını tıkıyor.
Kendilerinin bizzat sebep oldukları ucuz ekmek kuyruklarını, yağ kuyruklarını, akaryakıt kuyruklarını, çöp artıklarından sebze-meyve temin etmeye çalışan kalabalıkları 'görüntü oluşturmak için, iktidarı karalamak için' telakki eden, iddia eden sözde yöneticiler…
Son günlerde el yakan, cep yakan, meskenleri ve iş yerlerini karanlığa gömen fahiş faturalar yüzünden, ülkenin dört bir yanından yükselen haklı çığlıklarla adeta dalga geçen idareciler…
Halkın çığlığını, milletin feryadını kaval dinler gibi dinleyen yönetici tipini bu millet ve bu topraklar herhalde ilk defa görüyor.
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024