1- Myanmar’da müslüman katliamı devam ediyor.
2- Mali Fransa tarafından talan edildi, son durumu bilmiyoruz çünkü haberler kesildi.
3- Filistin, İsrail ablukası ve saldırıları altında inlemeye devam ediyor.
4- Suriye’de ABD-İsrail patentli BOP vahşeti sürüyor.
5- Irak’ta bombalar patlıyor. Her gün 20-30 insanın ölmesi vaka-i adiyeden sayılıyor.
6- Afganistan böyle, Libya böyle, Mısır böyle.
7- Yunanistan’da Türkler kendi müftülerini bile seçemiyor. Atina’ya bir tek cami yapılmasına dahi müsaade edilmiyor.
8- Avrupa’da Türklerin çocukları ellerinden alınıp lezbiyen veya Hıristiyan ailelere veriliyor.
***
Şimdi ben bunları neden sıraladım?
Listenin tamamı müslümanların aleyhine.
Farklı coğrafyalarda yaşayan müslümanlar baskı ve zulüm altında.
Zulüm Batı Afrika’dan Güney Asya’ya kadar kol geziyor.
Müslümanların can, mal, namus ve inanç emniyetleri yok!
Sizce bu tablonun sorumlusu kim?
Elbette baş sorumlu haçlı dünyası.
Neden?
Çünkü bu bir medeniyet savaşıdır, din savaşıdır, hak batıl mücadelesidir.
Bu mücadele tarih boyunca olmuştur ve bundan sonra da olacaktır.
Haçlı–Siyonist ittifakı müslümanları yok etme planlarından vazgeçmedi, geçmiyor!
***
Peki yukarıdaki tabloya Türkiye açısından bakarsak karşımıza ne çıkar?
Türkiye ne yazık ki yöneticileri yüzünden bu kan ve gözyaşının aktif bir parçası olmuş durumda.
Büyük Ortadoğu Projesi’nde üstlenilen eş başkanlıkla Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Libya’da haçlıyla birlikte hareket eden, onlarla aynı değirmene su taşıyan bir Türkiye tablosu var karşımızda.
Tablo bu, ne yazık ki..!
***
Bir de Ankara’nın sessiz kaldığı zulümler var. Mesela Mali, mesela Myanmar.
Hani peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde buyuruyor ya; “Bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle, gücünüz yetmez ise dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalbinizle buğzediniz. Bu da imanın en düşük noktasıdır.” diye.
Şimdi karşımızda öyle bir Türkiye var ki, bırakın bir kötülüğü düzeltmeyi, bu kötülüğün bir parçası olmuş durumda.
***
Sayın Erdoğan’ın kulakları çınlasın. Sık sık “zulme rıza, zulümdür” diyor.
Yazımızı bir soru ile bitirelim 11 yıllık iktidar döneminizde hangi zulme dur dediniz ya da kaç zulümde haçlıyla birlikte aynı safta yer aldınız? Saygılar...
2- Mali Fransa tarafından talan edildi, son durumu bilmiyoruz çünkü haberler kesildi.
3- Filistin, İsrail ablukası ve saldırıları altında inlemeye devam ediyor.
4- Suriye’de ABD-İsrail patentli BOP vahşeti sürüyor.
5- Irak’ta bombalar patlıyor. Her gün 20-30 insanın ölmesi vaka-i adiyeden sayılıyor.
6- Afganistan böyle, Libya böyle, Mısır böyle.
7- Yunanistan’da Türkler kendi müftülerini bile seçemiyor. Atina’ya bir tek cami yapılmasına dahi müsaade edilmiyor.
8- Avrupa’da Türklerin çocukları ellerinden alınıp lezbiyen veya Hıristiyan ailelere veriliyor.
***
Şimdi ben bunları neden sıraladım?
Listenin tamamı müslümanların aleyhine.
Farklı coğrafyalarda yaşayan müslümanlar baskı ve zulüm altında.
Zulüm Batı Afrika’dan Güney Asya’ya kadar kol geziyor.
Müslümanların can, mal, namus ve inanç emniyetleri yok!
Sizce bu tablonun sorumlusu kim?
Elbette baş sorumlu haçlı dünyası.
Neden?
Çünkü bu bir medeniyet savaşıdır, din savaşıdır, hak batıl mücadelesidir.
Bu mücadele tarih boyunca olmuştur ve bundan sonra da olacaktır.
Haçlı–Siyonist ittifakı müslümanları yok etme planlarından vazgeçmedi, geçmiyor!
***
Peki yukarıdaki tabloya Türkiye açısından bakarsak karşımıza ne çıkar?
Türkiye ne yazık ki yöneticileri yüzünden bu kan ve gözyaşının aktif bir parçası olmuş durumda.
Büyük Ortadoğu Projesi’nde üstlenilen eş başkanlıkla Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Libya’da haçlıyla birlikte hareket eden, onlarla aynı değirmene su taşıyan bir Türkiye tablosu var karşımızda.
Tablo bu, ne yazık ki..!
***
Bir de Ankara’nın sessiz kaldığı zulümler var. Mesela Mali, mesela Myanmar.
Hani peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde buyuruyor ya; “Bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle, gücünüz yetmez ise dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalbinizle buğzediniz. Bu da imanın en düşük noktasıdır.” diye.
Şimdi karşımızda öyle bir Türkiye var ki, bırakın bir kötülüğü düzeltmeyi, bu kötülüğün bir parçası olmuş durumda.
***
Sayın Erdoğan’ın kulakları çınlasın. Sık sık “zulme rıza, zulümdür” diyor.
Yazımızı bir soru ile bitirelim 11 yıllık iktidar döneminizde hangi zulme dur dediniz ya da kaç zulümde haçlıyla birlikte aynı safta yer aldınız? Saygılar...
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021