Hani FED öksürünce, nezle olmazdık!

Çarşamba akşamı saat 9'da ABD Merkez Bankası FED Başkanı Bernanke, tüm dünyada beklenen bir açıklama yaptı. FED, aylık varlık alımlarında 85 milyar dolarlık alımlara 'devam' dedi. 22 Mayıs'ta ise söz konusu varlık alımlarında "kesintiye gidebiliriz" demişti. O açıklama piyasalarda dalgalanmalara sebep olmuştu.  Bu açıklamadaki mesajı alan piyasa oyuncuları ekonomik verileri yeniden fiyatladılar. FED'in önceki açıklaması gibi bu açıklaması sonrasında da yerli ve yabancı piyasalarda önemli değişiklikler oldu.* ABD doları dünya paraları karşısında değer yitirdi.* Euro = 1.3315 dolardan 1.3569 dolara yükseldi. Euro dolara karşı değer kazandı.* Türkiye'de dolar, 1.995 TL'den, 1.947 TL'ye düştü.* Dünya borsaları yükseldi.* Türkiye'de de borsa yükseldi.* Altın onsu 1.316 dolardan 1.368 dolara yükseldi.* Faizlerde önemsiz de olsa düşüşler oldu.* Yatırımcılar portföylerinde önemli değişiklikler yapma kararı aldı.Piyasalara 'dolar vermeye devam edeceğim' mesajını değerlendirenler, piyasa enstrümanlarına yeni değerler biçtiler.FED kararının sonucu yeni değerlendirmeler, yeni kararlar, yeni yönlenmeler ve yeni strateji belirlemeler, yeni pozisyon almalar bir anda oldu.Sonuçta, FED'in 22 Mayıs açıklaması borsayı 94.300'den 65.000'lere savuruyor, doları 1.780'den 2.080 TL'ye uçuruyorsa; 2. açıklaması altının onsunu 1.312 dolardan 1.385 dolara çıkarıyor, borsayı 65.000'den 82.000'e yükseltiyorsa; dolar bazında neredeyse yüzde 30'a varan düşüşler - çıkışlar oluyorsa ve iktidar da seyrediyorsa, Türkiye'nin FED kararlarından nasıl etkilendiği gözler önüne serilmektedir.  İktidar sözcülerinin 'ŞAHA KALKTIK, UÇUYORUZ' ve 'ARTIK FED ÖKSÜRÜNCE TÜRKİYE NEZLE OLMUYOR' iddialarının boş sözler olduğu, palavracının palavrası olduğu ortada değil mi? Anlatmak istediğimiz şu ki: eskisi gibi dış borç, yüksek faizli sıcak para, yabancı kaynak, ecnebi yatırımcı, özelleştirme, satış devam ediyoruz ve 'TÜKENİŞE DOĞRU' gidiyoruz. Yani; IMF reçetesi ile yola aynen devam ediyoruz. Daha da bağımlı halde.Hal böyle iken bir bilge insan bu yanlış gidişin dışında da çarenin var olduğunu söylüyor. Çarenin kitabını yazmış, 120 ülke yararlanıyor iken; medya sırtını dönmüş, siyasiler gözünü IMF'ye dikmiş, akademik kadro hem kör hem de cehalet içinde, halk perişandır.Bu ne nasipsizlik, bu ne zillettir?