Yok canım bu kadar soygun, bu kadar vurgun, bu kadar talan sadece kırk harami ile olacak işler mi?Bir kere işin başından beri bu kırk haramileri "Kabe yolcusu" diye kamuoyuna takdim eden birileri olması lazım, mesela çok sayıda gazetesi, çok sayıda televizyonu, çok sayıda dergisi olan birileri?Bin yıllık devlet geleneğini sadece on yılda hallaç pamuğu gibi darmadağın etmek, on yılda yüz yıllık borçların daha fazlasını yapmak, on yılda yüz yıllık toprak satışlarının kat kat üstüne çıkmak, on yılda yüz yıl boyunca dağıtılan maden ruhsatının kat kat fazlasını dağıtmak, sadece kırk haramilerin altından kalkacağı işler olmasa gerek.Bu kırk haramileri, daha işin başında iken halk fark etseydi çoktan hesabını sorardı ama bu kırk haramilerin yüzlerini örten, niyetlerini gizleyen, bunları "Kabe yolcusu" diye takdim eden birileri demek ki bu millete on yıldır yalan söyledi, yalan yazdı, yalancıktan, kandırmaca diziler yaptı ve halkı oyaladı.Aşağıda okuyacağınız cümleler bu söylediklerimiz hususunda yeterince ip ucu vermektedir ve yıllardan beri kırk haramileri kabe yolcusu diye gösterip milleti aldatanları açık etmektedir: "Değil sadece kadını erkeğiyle, çoluğu çocuğuyla ve dünyanın dört bir yanına dağılmışıyla hayatta olan insanları, imkan olsa mezardakileri bile kaldırarak o referandumda 'Evet' oyu kullandırmak lazım. Mezardakiler bile kalksın. Ben zannediyorum kalkarlar da... Ben zannediyorum ruhları koşar da. Çünkü demokrasi adına çok önemli bir adımdır." Sözü edilen ve ölülerin dahi "evet" demesi temenni edilen o malum referandumdan sonra, evetlerin çok çıkmasından ötürü ülke olarak hangi felaketlere sürüklendiğimiz hususunu hukukçu arkadaşlarımıza bırakıyoruz.İpin ucunu takip edelim ve kime çıktığını görelim:"Milli onur, milli gurur ayaklar altına alınmama kaydıyla, o mefkureye saygı devam ettiği müddetçe ?bence? el de öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet?i İslamiye, heyet?i milliye arasında huzurun temini adına katlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Hayır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır. Bize ters gelen bazı şeyler olabilir; 'Keşke şu görüşme olmasa.. şu anlaşma olmasa.. şu uzlaşma olmasa.. biz Türk milleti.. şöyle onurumuz var, böyle gururumuz var; boyun eğmesek.. bazı şeylere evet demesek'denilebilir. Muhtemel o türlü şeylerle bazı problemler çözülecekse, işte o Hudeybiye Sulhu mülahazasıyla, Hudeybiye Sulhu'ndaki mantık ve muhakemeyle, yapılması gereken şey neyse onu yapmak lazım. Güzergâh emniyetini tehlikeye atmamak lazım. Ülkenin parçalanmasına meydan vermemek lazım. Devletimizin bir devlet?i âlîyye olması istikametinde yoluna devam etmesini sağlamak lazım. Devletler muvazenesinde muvazene unsuru olmasını sağlamak lazım. Bu kadar vâridâtı, getirisi olan bir şey karşısında bazen kafamıza uymayan şeylere de katlanabiliriz." Bu alkışlarla, bu desteklerle başlayan açılım sürecinin iki hafta önce kimlerle, nelerle ve nasıl taçlandırıldığını gördük hep beraber.Haramiler sadece kırk mıymış, ne dersiniz?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024