1 Kasım seçimleri Türk milleti ve devleti için 'hayat-memat seçimi' niteliği arz ediyor.Geçmişte, bıçak kemiğe dayanmış, denirdi; şimdi ise vakıa şu ki, bıçak kemiği kesmiş, koptu-kopacak raddeye varmıştır.Nitekim ülke can pazarına dönmüş; Anayasa'da tarifi yapılan demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin esamesi okunmaz olmuştur.Bu bağlamda 78 milyon vatan evladından hiç kimsenin, artık yanılma veya aldanma opsiyonu kalmadığı gibi, 'cahiliyye asabiyeti'ni andıran körü körüne particilik anlayışını sürdürme lüksü de yoktur. Zira yanlışlarımızın faturasını 'düzine düzine can' vererek ödüyoruz. Dolayısıyla 1 Kasım, yanlışımızı düzeltip 'can vermeyi durdurma' ve 'birlikte hayat bulma' seçimimiz olmalıdır.Nerede yanlış yaptığımızı hepimiz biliyoruz... Sadece vicdanlarımızı konuşturalım yeter:Yanlışı BTP konusunda yaptık.Millet, BTP'ye sırt döndü; kendine, nesline, vatanına, medeniyetine ihanet etti.Hatırlayın; 2002'den bu yana seçimler, BTP Genel Başkanı Prof. Dr.
Haydar Baş'tan proje aşırma yarışmasına dönüşmüştür. 1 Kasım seçimleri de öyle?Meclis'e gönderdiğimiz iktidar ve muhalefet partilerinin hiçbirinin, yerli-milli bir akıl ve projeleri yoktu, yine yok? Ekonomiden dış politikaya kadar en kronik problemlere çözümler sunan ve çıkış yolları gösteren
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Baş'a 'seçimlerde projelerini aşırmak dışında' kulak vermemiş, böylece samimiyet sınavında da sınıfta kalmışlar bu partiler.Bunların siyasi maharetleriyle, göz göre göre millet yoksul kalmış, bölünmüş, parçalanmış, devlet çarkı ise dağılmıştır.Türkiye'nin bugünkü vahim tablosundan AKP iktidarı kadar, CHP, MHP ve HDP de sorumlu ve vebal sahibidir. Bunları Meclis'e koyan milletimiz de, Prof. Dr. Baş'ın uyarılarına kulak asmamanın faturasını canlarıyla ödeme vaziyetine düşmüştür.Prof. Dr. Baş, 2002 seçimlerinde Trabzon meydanında "Aklımızı başımıza alalım; BTP dışındaki partiler, ülkemiz üzerinde hesabı olan AB ve Amerika'ya endeksli politikalarla yürüyorlar. Bu politikalar, millete hayır getirmez, bugün teröre birer ikişer kurban veriyoruz; bu kafayla gidersek, evlatlarımızın tabutları birer-ikişer değil, düzine düzine kapımıza gelecektir" ikazı yapmıştı. Prof. Dr. Baş'ın bu türden ikazlarına o gün kulak asmayan millet, bugün düzine düzine can veriyor; ülkede ve bölgede kan gövdeyi götürüyor? Ayıkmamız için başka ne yaşamamız gerekiyor Allah aşkına?! AKP iktidarı ve ona dolap beygirliği yapmaktan öte iş görmeyen muhalefetin siyasi maharetleriyle son 14 yılda elde edilen hasılat ortada:Terör, işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, şiddet, cinayet, fuhuş, borç, faiz, kaynakları ecnebiye peşkeş çekilmiş gariban halk, çivileri sökülmüş devlet, siyasallaşmış yargı, 173 bin mukimli hapishane, dağılmış aile, birliği yok olmuş millet, ruhu parçalanmış ülke, akaidini batıla bulamış İslamcılık, ateş topuna dönmüş bölge?Son 14 yılda ülkemizdeki terör, bölgemizdeki vahşet ve can veren milyonlar yetmez mi vebal olarak? Ne iktidar, ne de muhalefet, bu milyonların vebalinden kendilerini sıyıramazlar!Siyasi sicilleri böylesine karanlık ve müflis olan bir iktidar ve muhalefete geçit veren millet, hayatı değil, mematı (ölümü) tercih etmiş demektir.Dolayısıyla toplum, ektiğini biçmektedir.Türkiye, sarkaç gibi hayat-memat çizgisinde gidip-gelirken; Reyhanlı'dan Ankara'ya milletimizin defalarca can evinden vurulduğu hayati atmosferde, altı ay önce sandıktan çıkan 550 vekil, bir eli yağda bir eli balda oldukları halde bir araya gelemiyor iseler; 78 milyonun birliğini yarın nasıl sağlayacaklar?!Milletimiz, 1 Kasım'da da bu müflislere aldanırsa, bunların eliyle kendine altın vuruşu yapmış; hayatı değil, memâtı tercih etmiş olacaktır.Türk milletinin birliği, vatanın kıymeti ve bölünmez bütünlüğü bağlamında da Türkiye'nin tek şansı BTP, Prof. Dr. Haydar Baş ve donanımlı kadrosudur. Zira 30-35 yıldan bu yana ülkede birlik ve kardeşlik seferberliğini sürdüren, yüce milletimizi
Ehl-i Beyt nefesi ve Tevhid mayasıyla yoğuran Prof. Dr. Baş'tır. Seçim hayat-memât meselesi ise; bilelim ki, hayat BTP'dir. Siz, BTP'ye yapışın, hayata tutunun?Memât da varsın başkalarının, millete ölüm kusturanların olsun.