Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rahim Kucur, yetişkinlerde her bünyenin günde ortalama sekiz saat uykuya ihtiyaç olduğunu söyledi. Uyku düzeninin kişilere göre farklılık gösterdiğini belirten Kucur, 8 saatin üzerinde ya da altında uyuyan kimseler de olabileceğini, ancak ani uyku değişikliklerinin araştırılması gerektiğini kaydetti.
İnsanın uykuya daldığı ilk saatlerden itibaren bedenen dinlenmenin gerçekleştiğini anlatan Kucur, şunları söyledi: "Uykunun yüzde 25'lik bölümü bedensel dinlenmeye, yüzde 25'lik bölümü ise REM uykusu dediğimiz zihinsel dinlenmeyle geçiyor. Kalan yüzde 50'lik bölümün sırrı ise henüz belirlenemedi. Gece boyunca sürekli olarak uykunun değişik evreleri yaşanır. Zihinsel dinlenme daha çok sabah saatlerinde olur."
Uykunuz gelmeden asla...
Uyku konusunda bilinen en büyük yanlışın ise uyku gelmeden yatağa girmek olduğunu belirten Kucur, "Kişi uykusu geldiğinde yatağa girmeli. Eğer yatağa uzandığı halde uyku tutmuyorsa, mutlaka kalkıp uyku gelene kadar dolaşmalıdır. Yatakta uykunun gelmesini beklemek yanlıştır ve uyuyabilme süresini uzatır" diye konuştu.
Yemekten sonra uyumak
Yemeğin ardından düşen vücut ısısının kısa süreli uykuya neden olduğunu anlatan Kucur, şunları söyledi: "Biz genelde sabah uykularını çok fazla önermiyoruz. Çünkü kişinin, gününün üçte birinin uykuyla geçirdiği düşünülürse, sabah saatlerindeki uyku, geceki uyku düzenini etkileyecektir.
Bu da uyku ritminde sapmalara neden olur. Vücudun gereksinim duyduğu uyku, tek seferde ve kesintisiz olandır." Aynı şekilde uyku ritminin bozulmaması için hafta sonlarında ya da tatil günlerinde fazla uyumanın da sakıncalı olduğunu belirten Kucur, "(Hafta içi az uyudum, hafta sonu bunu telafi ederim) düşüncesi yanlıştır. Vücudun alıştığı uyku ritmi bozulmamalı" dedi.
Tok karnına yatağa girmeyin
Deliksiz bir uyku için öncelikle "uyku hijyeni"ne önem verilmesi gerektiğini anlatan Kucur, şunları söyledi: "Akşamları uyumadan önce kahve, çay ve kolalı içecekler tüketilmemeli. Çok aç ya da çok fazla tok yatağa girilmesi de uykunun kalitesini etkiler. Uyumak için yatak odasından başka bir mekan tercih edilmemeli. Salonda ya da televizyonun karşısında uyumak da uyku ritmini bozar."
İnsanın uykuya daldığı ilk saatlerden itibaren bedenen dinlenmenin gerçekleştiğini anlatan Kucur, şunları söyledi: "Uykunun yüzde 25'lik bölümü bedensel dinlenmeye, yüzde 25'lik bölümü ise REM uykusu dediğimiz zihinsel dinlenmeyle geçiyor. Kalan yüzde 50'lik bölümün sırrı ise henüz belirlenemedi. Gece boyunca sürekli olarak uykunun değişik evreleri yaşanır. Zihinsel dinlenme daha çok sabah saatlerinde olur."
Uykunuz gelmeden asla...
Uyku konusunda bilinen en büyük yanlışın ise uyku gelmeden yatağa girmek olduğunu belirten Kucur, "Kişi uykusu geldiğinde yatağa girmeli. Eğer yatağa uzandığı halde uyku tutmuyorsa, mutlaka kalkıp uyku gelene kadar dolaşmalıdır. Yatakta uykunun gelmesini beklemek yanlıştır ve uyuyabilme süresini uzatır" diye konuştu.
Yemekten sonra uyumak
Yemeğin ardından düşen vücut ısısının kısa süreli uykuya neden olduğunu anlatan Kucur, şunları söyledi: "Biz genelde sabah uykularını çok fazla önermiyoruz. Çünkü kişinin, gününün üçte birinin uykuyla geçirdiği düşünülürse, sabah saatlerindeki uyku, geceki uyku düzenini etkileyecektir.
Bu da uyku ritminde sapmalara neden olur. Vücudun gereksinim duyduğu uyku, tek seferde ve kesintisiz olandır." Aynı şekilde uyku ritminin bozulmaması için hafta sonlarında ya da tatil günlerinde fazla uyumanın da sakıncalı olduğunu belirten Kucur, "(Hafta içi az uyudum, hafta sonu bunu telafi ederim) düşüncesi yanlıştır. Vücudun alıştığı uyku ritmi bozulmamalı" dedi.
Tok karnına yatağa girmeyin
Deliksiz bir uyku için öncelikle "uyku hijyeni"ne önem verilmesi gerektiğini anlatan Kucur, şunları söyledi: "Akşamları uyumadan önce kahve, çay ve kolalı içecekler tüketilmemeli. Çok aç ya da çok fazla tok yatağa girilmesi de uykunun kalitesini etkiler. Uyumak için yatak odasından başka bir mekan tercih edilmemeli. Salonda ya da televizyonun karşısında uyumak da uyku ritmini bozar."