Evet, Fatih Altaylı... Prof. Dr. Haydar Baş Malatya'da idi. Bir hafta önce de Şehit Kamil'in torunlarıyla partisinin kongresini yapmışlardı... Sen Fatih Altaylı.. Sen nerede idin.
A.GEDİK'in yazısı...Evet, Fatih Altaylı... Prof. Dr. Haydar Baş Malatya'da idi. Birgün önce de Elazığ'da idiler. Genel Başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi'nin il kongrelerine katılmış, Elazığ ve Malatya'lıları kucaklaşmış ve bütünleşmişlerdi. Bir hafta önce de Gaziantep'te Şahin Bey'in, Şehit Kamil'in torunlarıyla partisinin kongresini yapmışlardı...Sen Fatih Altaylı.. Sen nerede idin. Bir hafta daha geriye gidelim. 30 31 Mart 2007 tarihinde Haydar Baş bu sefer yurtdışında idi. Almanya'nın Heilderberg şehrinde. Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Hollanda, Rusya, Azerbaycan, Bulgristan, Macaristan, Estonya başta olmak üzzre 25 ülkeden 100 lerce profesör ilim adamı, akademisyen iktisatçıların tebliğ ve müzakereleri ile katıldığı "Uluslararası Milli Ekonomi Kongresi"nde Almanya'dan bütün dünyaya insan haklarının (can emniyetinin, mal emniyetinin) din ve vicdan hüriyetinin yani barışın, güven ve huzurun mesajını veriyordu.Sen.. Evet sen Fatih Altalylı nerdeydin...Ve bir türlü devleti ve orduyu içene sindiremeyen Nazlı Ilıcak kendisini nereye odaklamıştı. Haydar Baş devlete, vatana, dine, orduya, emniyete, Lazı ile Kürdü ile Çerkezi ile Arabı ile Boşnak'ı ile Arnavut'u ile hulasa müslim ve gayri müslim ile "Ne mutlu Türküm diyen" 70 Milyonu aşkın Türk milletine birlik ve beraberlik mesajı vermek için yurdun dört bir köşesinde aynen 85 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kuvayı Milliye ruhu ile yaptığı gibi devlet ve millet sivil ve asker kucaklaşması ve dayanışması için ülkeyi karış karış gezerken sen neredeydin ve hala neredesin.Evet Haydar Baş sırtını devlete millete dayarken sen Nazlı Ilıcak... sen sırtını kime dayadın... ve kime odaklandın. İyi ki Haydar Baş Irak'a gitmemiş!...İyi ki Haydar Bey'in yolu Filistin'e Afganistan'a uğramamış. Keşke, Prof. Dr. Haydar Baş buralara gitse imi idi? Öyle ya Fatih Altaylı Irak'ta katledilen bir milyon insanın, namusu kirletilen 50 bin masumun, 100 binlerce yetimin, öksüzün, dulun ve bir o kadar kaybolanların suçlusunu hemen yakalardı. Ve bu suçlunun da Haydar Baş olduğu ilan eder ve bu inanılmaz hizmeti ve üstün başarısından dolayı kimbilir neler neler alırdı. Anlaşılan o ki, Haydar Baş birilerinin hem ezberini, hem oyununu bozuyor. Dolaysıyla o birileri de, tarihte emsali görülmemiş bir mantıkla nerede ise Haydar Bey'in yaşadığı zaman dilimindeki savaşların, işgallerin, cinayetlerin, yolsuzlukların sorumlusu ve suçlusu olarak Haydar Bey'i ilan edecekler. Ne diyelim "At izi ile it izinin birbirine karıştığı bir dönemde yaşıyoruz" ilgili ilgisiz, meraklı meraksız herkese arz olunur.
ALİ GEDİK / editor@yenimesaj.com.tr
A.GEDİK'in yazısı...Evet, Fatih Altaylı... Prof. Dr. Haydar Baş Malatya'da idi. Birgün önce de Elazığ'da idiler. Genel Başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi'nin il kongrelerine katılmış, Elazığ ve Malatya'lıları kucaklaşmış ve bütünleşmişlerdi. Bir hafta önce de Gaziantep'te Şahin Bey'in, Şehit Kamil'in torunlarıyla partisinin kongresini yapmışlardı...Sen Fatih Altaylı.. Sen nerede idin. Bir hafta daha geriye gidelim. 30 31 Mart 2007 tarihinde Haydar Baş bu sefer yurtdışında idi. Almanya'nın Heilderberg şehrinde. Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Hollanda, Rusya, Azerbaycan, Bulgristan, Macaristan, Estonya başta olmak üzzre 25 ülkeden 100 lerce profesör ilim adamı, akademisyen iktisatçıların tebliğ ve müzakereleri ile katıldığı "Uluslararası Milli Ekonomi Kongresi"nde Almanya'dan bütün dünyaya insan haklarının (can emniyetinin, mal emniyetinin) din ve vicdan hüriyetinin yani barışın, güven ve huzurun mesajını veriyordu.Sen.. Evet sen Fatih Altalylı nerdeydin...Ve bir türlü devleti ve orduyu içene sindiremeyen Nazlı Ilıcak kendisini nereye odaklamıştı. Haydar Baş devlete, vatana, dine, orduya, emniyete, Lazı ile Kürdü ile Çerkezi ile Arabı ile Boşnak'ı ile Arnavut'u ile hulasa müslim ve gayri müslim ile "Ne mutlu Türküm diyen" 70 Milyonu aşkın Türk milletine birlik ve beraberlik mesajı vermek için yurdun dört bir köşesinde aynen 85 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Kuvayı Milliye ruhu ile yaptığı gibi devlet ve millet sivil ve asker kucaklaşması ve dayanışması için ülkeyi karış karış gezerken sen neredeydin ve hala neredesin.Evet Haydar Baş sırtını devlete millete dayarken sen Nazlı Ilıcak... sen sırtını kime dayadın... ve kime odaklandın. İyi ki Haydar Baş Irak'a gitmemiş!...İyi ki Haydar Bey'in yolu Filistin'e Afganistan'a uğramamış. Keşke, Prof. Dr. Haydar Baş buralara gitse imi idi? Öyle ya Fatih Altaylı Irak'ta katledilen bir milyon insanın, namusu kirletilen 50 bin masumun, 100 binlerce yetimin, öksüzün, dulun ve bir o kadar kaybolanların suçlusunu hemen yakalardı. Ve bu suçlunun da Haydar Baş olduğu ilan eder ve bu inanılmaz hizmeti ve üstün başarısından dolayı kimbilir neler neler alırdı. Anlaşılan o ki, Haydar Baş birilerinin hem ezberini, hem oyununu bozuyor. Dolaysıyla o birileri de, tarihte emsali görülmemiş bir mantıkla nerede ise Haydar Bey'in yaşadığı zaman dilimindeki savaşların, işgallerin, cinayetlerin, yolsuzlukların sorumlusu ve suçlusu olarak Haydar Bey'i ilan edecekler. Ne diyelim "At izi ile it izinin birbirine karıştığı bir dönemde yaşıyoruz" ilgili ilgisiz, meraklı meraksız herkese arz olunur.
ALİ GEDİK / editor@yenimesaj.com.tr