7 Nisan'da Trabzon, 20 Mayıs'ta İstanbul ve nihayet bugün 10 Haziran 2001'de Ankara. Ankara mitingi bu milli yürüyüşün üçüncü ayağı.
Tıpkı 1919'da başlayan milli şahlanışın bir örneği. O gün, bu millet mağlubiyeti nasıl kabul etmemişse, şimdi de hiç bir mahkumiyeti kabul etmeyeceğini ortaya koymaktadır.
Bütün emperyalistlere karşı yek vücut olup, dünyaya verilen mesaj; bu vatanın parçalanamayacağı, bu milletin bölünemeyeceği mesajıdır. "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak"
sloganı ve dalgalanan yüzbinlerce Türk bayrağı, milli tavrı ortaya koymaktadır.
Her bir vatanseverin bu fotoğrafta yerini alması milli bir görevdir. Bu fotoğraf hem sayıca, hem de ruh olarak ne kadar canlı olursa, emperyalistler o oranda cayar ve geri çekilirler.
Bu mitinglerin temel gayesi budur. Emperyalistlere karşı bir refleks oluşturmak, milli tepkiyi ortaya koymaktır.
Elinde Türk bayrağı, dilinde "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" cümlesi olduğu halde Tandoğan'ı dolduracak insanlar, bir vatan borcu ödeyecekler, dünyaya karşı bir duruş sergileyeceklerdir.
Bu nedenle gaflet edilmemeli, gereği gibi hareket edilmelidir.
Bugün genç, ihtiyar, erkek, kadın, çoluk, çocuk bu bayrak deniziyle bütünleşmeli, dünyaya karşı "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" diye haykırmalıdır.
Haykırmalıdır ki;
Bayrak yere düşmesin.
Minarede ezan susmasın.
Türk yurduna düşman ayağı basmasın.
Değil toprak, bir çakıl bile feda edilmesin.
Ecdadın kemikleri sızlamasın.
Namusumuz zarar görmesin.
Aşımız, ekmeğimiz alınmasın.
Çocuklarımızın başı eğilmesin.
Mili benliğimiz ebediyete kadar sürsün.
Bu anlayışla, bu duyuşla yüzbinler hatta milyonlar Tandoğan'daki milli fotoğrafta yerini almalıdır. Dostlar sevinmeli, düşmanlar üzülmelidir.
Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kansa, toplumları millet yapan şey göğsündeki imandır.
Bu millet, imanından hiç bir şey kaybetmemiştir. Zaman içinde küllenmeler olsa da, gönül rüzgarları bu iman ateşini korlaştırmaya, bu ışığı güçlendirmeye kafidir.
Gelin dostlarımızı sevindirelim, gelin düşmanlarımıza fırsat vermeyelim. Gelin bu güzel insanla; Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızla kucaklaşalım. Haydi Tandoğan'a
Yaşasın millet
Yaşasın bayrak
Yaşasın vatan
Tıpkı 1919'da başlayan milli şahlanışın bir örneği. O gün, bu millet mağlubiyeti nasıl kabul etmemişse, şimdi de hiç bir mahkumiyeti kabul etmeyeceğini ortaya koymaktadır.
Bütün emperyalistlere karşı yek vücut olup, dünyaya verilen mesaj; bu vatanın parçalanamayacağı, bu milletin bölünemeyeceği mesajıdır. "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak"
sloganı ve dalgalanan yüzbinlerce Türk bayrağı, milli tavrı ortaya koymaktadır.
Her bir vatanseverin bu fotoğrafta yerini alması milli bir görevdir. Bu fotoğraf hem sayıca, hem de ruh olarak ne kadar canlı olursa, emperyalistler o oranda cayar ve geri çekilirler.
Bu mitinglerin temel gayesi budur. Emperyalistlere karşı bir refleks oluşturmak, milli tepkiyi ortaya koymaktır.
Elinde Türk bayrağı, dilinde "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" cümlesi olduğu halde Tandoğan'ı dolduracak insanlar, bir vatan borcu ödeyecekler, dünyaya karşı bir duruş sergileyeceklerdir.
Bu nedenle gaflet edilmemeli, gereği gibi hareket edilmelidir.
Bugün genç, ihtiyar, erkek, kadın, çoluk, çocuk bu bayrak deniziyle bütünleşmeli, dünyaya karşı "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak" diye haykırmalıdır.
Haykırmalıdır ki;
Bayrak yere düşmesin.
Minarede ezan susmasın.
Türk yurduna düşman ayağı basmasın.
Değil toprak, bir çakıl bile feda edilmesin.
Ecdadın kemikleri sızlamasın.
Namusumuz zarar görmesin.
Aşımız, ekmeğimiz alınmasın.
Çocuklarımızın başı eğilmesin.
Mili benliğimiz ebediyete kadar sürsün.
Bu anlayışla, bu duyuşla yüzbinler hatta milyonlar Tandoğan'daki milli fotoğrafta yerini almalıdır. Dostlar sevinmeli, düşmanlar üzülmelidir.
Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kansa, toplumları millet yapan şey göğsündeki imandır.
Bu millet, imanından hiç bir şey kaybetmemiştir. Zaman içinde küllenmeler olsa da, gönül rüzgarları bu iman ateşini korlaştırmaya, bu ışığı güçlendirmeye kafidir.
Gelin dostlarımızı sevindirelim, gelin düşmanlarımıza fırsat vermeyelim. Gelin bu güzel insanla; Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızla kucaklaşalım. Haydi Tandoğan'a
Yaşasın millet
Yaşasın bayrak
Yaşasın vatan
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002