Geçtiğimiz günlerde dünya gündemine damgasını vuran 2 büyük doğa felaketi yaşandı. İlki ABD'de yaşanan kasırga felaketine, çok geçmeden Pakistan'daki deprem felaketi ekleniverdi.Hükümetimiz ise her iki ülkedeki felaketzedelere de yardım talebinde bulundu; ama nasıl?Bir tarafta Irak ve Afganistan gibi çeşitli İslam ülkelerine çıkarma yapmak suretiyle paraları oralara aktaran ABD'ye, fazla suya sabuna dokunmadan kesenin ağzını açıp yardım eden hükümet yetkililerimiz, diğer taraftan söz konusu dost ülke Pakistan olunca, vatandaşa ve zengin işadamlarına dönerek "kardeşlerimize bir yardım eli de siz uzatın" edebiyatı yapıp yardım talebinde bulundular. ABD'ye gözlerini kırpmadan ve vatandaştan hiçbir yardım talebinde bulunmadan, ama yine vatandaşın vergilerinden toplanan paralardan 2,5 milyon dolar yardım yapan sayın yetkililer, sonunun hüsranla bitecek olmasını önceden görmüş olacaklar ki, ABD'yle ilgili sınırlarımız içerisinde hiçbir yardım kampanyasına önayak olmadan ve olunmamasından da şikayet falan etmeden bu işi sümen altından bitiriverdiler.Bitiriverdiler, çünkü söz konusu olan ülke "kader birliği(!)" yaptığımız, biricik müttefikimiz ABD'ydi. Ama enteresandır, aynı kaderi paylaşan bir diğer ülke Pakistan olunca ise yardım politikası bir anda çark ediverdi ve dost ülkenin 'Müslümanlarına' diğer bir dost ülkenin 'Müslümanlarından' yardım taleplerinde bulunulmaya başlandı. Edebiyat bir anda 'Müslüman' edebiyatına dönüşüverdi. Tabi ki ilk etapta Türkiye acil olan insani yardımı biran evvel Pakistan'a ulaştırmayı bildi. Bu konuda sayın yetkilileri tebrik etmek gerekir. Ama ABD'ye gösterilen o cömertlik neden dost Pakistan'a gösterilmedi ve neden ABD'ye kendi kasasından yardım yapan hükümet, Pakistan için yüzünü vatandaşa çevirdi?Birçok bankada açılan hesaplar,Yardım kampanyaları, X takımlarının maç hasılatları,Gazetelerde boy boy dram görüntüleri,Televizyonlarda 24 saat yapılan anonslar...Öyle ki, iş iftar soflarında yapılan şovlara kadar uzandı. Ve Başbakan olaya el atıp, "söyle bakalım ....cim, sen ne kadar yardım edeceksin"e kadar getirdi işi.Bir nevi Robin Hood'luğa soyundu yani Başbakan.İş adamlarıyla iftar sofralarında buluşup, teker teker aynen bir muhasip edasıyla rakam almaya, o rakamları not ettirmeye başladı. X şahıstan 500 bin dolar,Y şahıstan 1 milyon dolar...Başbakan, Dolmabahçe'deki iftar yemeğinden sonra 15 milyon dolar yardım topladı. Yardım etmek hoş güzel bir şey ama...Benden şu kadar bin dolar, benden şu kadar yüzbin dolar demek koca koca işadamlarının üslubuna, onun da ötesinde Müslümanın üslubuna yakışan bir davranış mı...Kardeşler orayı cami avlusu zannettiler herhalde.Bizim bildiğimiz Müslüman yardımı sağ eliyle yaparken, bu işten sol elin haberi bile olmaz. Yardım yapacak olan iş adamı, o yardımı felaket olduğu zaman, hiç vakit geçirmeden 'tak' diye anında oraya ulaştırıverir. Devletin sormasını bile beklemez.Bizim yordam bilmezler gibi objektiflerin içine baka baka "benden şu kadar bin dolar" demezler. Hem, bu zamana kadar Başbakan'ın iftar vermesini bekleyip "Ah bir sorsa da, tırak diye söyleyiversem miktarı" demeyi mi beklediler bu sayın işadamları?Bu zamana kadar neyi beklediler?Ya bu soru onlara o kadar kamera önünde hiç sorulmasaydı.Ya da Başbakan, olaylara muhasip edasıyla değil de, olması gerektiği gibi bir Başbakan edasıyla yanaşsaydı...Ama kalp kalbe karşıdır derler ya...Başbakan yardım için onları beklediğine göre...Onlar da nerede yardım yapacaklarını biliyorlar olsa gerek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ender Karabulut / diğer yazıları
- Sistem yanlış / 08.12.2020
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006





























































































