Hayrettin’in fetvası batıldır

Hayrettin efendi bir soru üzerine "Sünni bir kızla Alevi bir genç evlenemez" diye fetva vermiş. Fetvasına şöyle bir de açıklama getirmiş: "İslam'a Sünniler gibi inanıyorsa, Amentüyü bizler gibi kabul ediyorsa o makbul bir Müslüman'dır. Eğer bilerek Aleviliğini koruyorsa o genç ile Sünni bir kız evlenemez."

- Hayrettin efendi bu fetvasını verirken Kur'an'dan bir tane bile ayet gösterememiştir! Niye? Çünkü Kur'an'da öyle bir ayet yok da ondan! Yani Sünni bir kızla Alevi bir gencin evlenemeyeceğine dair Kur'an'da ayet yok. Öyle anlaşılıyor ki, Hayrettin efendi bu fetvayı Kur'an'a göre değil kendi kafasına göre vermiştir. Sonuç olarak Kur'an'a ve Sünnete uymayan fetva üretmek batıldır. 

- Hayrettin efendi, "İslam'a Sünniler gibi inanıyorsa" diye bir şerh koymuş! Fakat Sünniliğin hak olduğuna dair Kur'an'dan bir tane bile ayet gösterememiştir. Gösteremezdi de zaten çünkü Kur'an-ı Kerim'de Sünnilik ile ilgili hiçbir ayet yok! Dolayısıyla Hayrettin efendinin koyduğu bu şerh de Kur'an'da yeri olmadığı için batıldır. 

- Hayrettin efendi cevabında "Amentüyü bizler gibi kabul ediyorsa" demiştir, fakat Alevilerin amentüsünü yani imanın şartlarını ortaya koymamıştır. Eğer Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" kitabına başvursaydı, Alevi ile Sünni'nin iman şartlarının aynı olduğunu hatta Alevilerin daha da ileride olduğunu fark eder ve cehaletinin kurbanı olmazdı. Şimdi bir bakalım Hayrettin efendinin açıklayamadığı Alevilerin Amentüsü nasılmış?:

1-Tevhid: Allah'ın eşi ve benzeri olmadığına, tek olduğuna inanmak,

2-Nübüvvet: Allah'ın peygamberlerine inanmak,

3-Mead: Ölüme, ölümden sonra dirilmeye, kıyamet gününe ve kıyamette insanların dünyada işledikleri amellerinden dolayı adaletle hesaba çekilmelerine inanmak, 

4-Adalet: Allah Teâlâ'nın adil olduğuna, tek yaratıcının Allah olduğuna, hayrın Allah'tan, şerrin şeytandan olduğuna inanmak,

5-İmamet: Hz. Muhammed'den (s.a.v) sonra İmam Ali'nin (a.s) imametine ve hilafetine inanmak, diğer on bir imama inanmak. (Prof. Dr. Haydar Baş, Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt, s.137)

Görüldüğü gibi Alevi'nin de Sünni'nin de Amentüleri birdir ve ikisi de Müslüman'dır. Yani Hayrettin efendi burada da çuvallamıştır. 

- Hayrettin efendinin çuvalladığı bir diğer konu da Peygamber Efendimiz'in (s.a.v), biricik kızı Hz. Fatıma annemizi İmam Ali ile evlendirmesidir. Sahabeden birçok kişi Hz. Fatıma annemiz ile evlenmek istemiş fakat İmam Ali ile evlenmesi Allah'ın emri ile olmuştur.  

İmam Muhammed Bâkır'dan (a.s) şöyle rivayet edilir: "Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Ben ancak sizin gibi bir insanım. Sizin aranızda evlenirim ve sizleri evlendiririm. Ama Fatıma (a.s) hariç. Onun evlenmesi gökten gelen vahiyle olmuştur." (Biharu'l-Envar, 43/145)

Resûlullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Eğer Allah, Ali b. Ebu Talib'i yaratmasaydı, Hz. Fatıma'ya denk biri bulunamazdı." (El-Menakıb, İbn Şehraşûb, c.2, s.181)

Allah'ın emri ile olan bu evlilikten cennet gençlerinin efendileri Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin dünyaya gelmiştir. Bütün imamların annesi Hz. Fatıma, babası da İmam Ali'dir.

- Hayrettin efendi ayrıca, "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" suçu işlediğinden TCK'nın 216'ıncı maddesini ihlal etmiştir. Madde 216 şunu emretmektedir: "Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse... ile cezalandırılır."

Sonuç olarak Hayrettin efendinin "Sünni bir kızla Alevi bir genç evlenemez" diye ürettiği uyduruk fetva, hem Kur'an'a hem de Peygamber'in sünnetine aykırı olduğundan batıldır. Ayrıca Türk Ceza Kanununa göre de suç işlenmiştir.