Mü'min bir insanın en büyük vasıflarından biri de merhamet sahibi olmasıdır. Kime karşı? Mahlûkata yani yaratılmış her şeye karşı merhamet sahibidir mü'minler. Bir başka gerçek ise insanın emrine verilen mahlûkatın amacı dışında kullanılması halinde insandan davacı olacağı, hakkını alacağı gerçeğidir.
Hayvanlar da mahlûk olduğuna göre, inandım diyen her insan hayvanlara karşı da merhamet sahibi olmalıdır.
Bu noktada gerek ayetlerde ve gerekse hadislerde birçok örnekler vardır. Peygamber Efendimiz şöyle bir örnek verir:
"Fahişe bir kadın, sıcak bir günde, bir kuyunun etrafında dönen bir köpek gördü, susuzluktan dilini çıkarmış soluyordu. Kadıncağız mestini çıkararak (onunla su çekip köpeği suladı). Bu sebeple kadın mağfiret olundu." (Müslim, Tevbe 166, 2245)
Diğer bir hadiste ise Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki: "Bir kadın, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşeratından yemeye de salmamıştı." (Buhari, Bed'ü'l-Halk 17, Şirb 9, Enbiya 50; Müslim, Birr 151, 2242)
Peygamber Efendimiz, çalıştırılan hayvanlara, insanlar gibi dinlenme hakkı vermiş ve yolculuk sırasında yapılan dinlenmelerde öncelikle hayvanların ihtiyaç ve istirahatlarının sağlanması vurgulanmıştır.
Sahabeden Enes b. Malik şöyle anlatmaktadır: "Biz bir konaklama yerine geldiğimizde hayvanların yüklerini çözüp (onları istirahata terk etmeden) namaza başlamazdık."
Peygamber Efendimiz avucunda yem varmış gibi tavuk, kedi veya köpek çağırmayı aldatma olarak tariflendirmiş ve aldatmayı yasaklamıştır.
Konunun mahiyeti anlaşıldı zannımca. Ama günümüzde televizyonlarda gördüğümüz acı örnekler Müslümanların her alanda olduğu gibi hayvan hakları noktasında da özünden nasıl uzaklaştığının acı gerçeğidir.
Hayretle izliyorum! Bir kişi kedinin ayaklarını kesmiş, bir diğeri aynı zulmü köpeğe yapmış, bir başkaları yüzlerce kuşu vurmuş bir de fotoğraf çektiriyor!
Hele arabaların arkasına bağlanarak bir yerlere götürülmeye çalışılan köpekleri, atları görünce içim yanıyor. Hele hele atların, eşeklerin kesilerek satılmasının iman adına izahı olmaz, olamaz.
Diğer taraftan da şunu düşünüyorum, insan insana bunca zulmü reva görürken, bir baba veya anne öz evladını katlederken veya bir düğme ile binlerce insanı yok ederken, hayvanlara karşı merhamet sahibi olması beklenemez. Bu zulmü yapanlara da insan denmez zaten.
Kurban mevsimindeyiz. Binlerce hayvan yüklü gemilerde, torlarda o hayvanların nasıl eziyet çektiklerini gördükçe nasıl yani, diyorum.
Mü'min eşittir merhamet, diyoruz ama görüntüde ne merhamet, ne mü'min var. Çünkü Allah rızası için kurbanlar mü'minlerin sırat köprüsünde binekleri olacaktır.
Bir dolu uyarısı ile sokaktaki araçlarını battaniyelerle, kartonlarla doludan zarar görmesin diye koruma altına alan Müslümanlar maalesef en zor geçitteki bineklerine aynı hassasiyeti göstermiyor.
Şuna da inanıyorum ki, sizler kurban gerçeğinin bunun ötesinde yaratılanı yaratandan ötürü sevmek gerekliliğinin farkındasınız. Rabbim kestiğiniz kurbanları kabul eylesin.
Şimdiden bayramınız mübarek olsun.
Hayvanlar da mahlûk olduğuna göre, inandım diyen her insan hayvanlara karşı da merhamet sahibi olmalıdır.
Bu noktada gerek ayetlerde ve gerekse hadislerde birçok örnekler vardır. Peygamber Efendimiz şöyle bir örnek verir:
"Fahişe bir kadın, sıcak bir günde, bir kuyunun etrafında dönen bir köpek gördü, susuzluktan dilini çıkarmış soluyordu. Kadıncağız mestini çıkararak (onunla su çekip köpeği suladı). Bu sebeple kadın mağfiret olundu." (Müslim, Tevbe 166, 2245)
Diğer bir hadiste ise Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki: "Bir kadın, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünün haşeratından yemeye de salmamıştı." (Buhari, Bed'ü'l-Halk 17, Şirb 9, Enbiya 50; Müslim, Birr 151, 2242)
Peygamber Efendimiz, çalıştırılan hayvanlara, insanlar gibi dinlenme hakkı vermiş ve yolculuk sırasında yapılan dinlenmelerde öncelikle hayvanların ihtiyaç ve istirahatlarının sağlanması vurgulanmıştır.
Sahabeden Enes b. Malik şöyle anlatmaktadır: "Biz bir konaklama yerine geldiğimizde hayvanların yüklerini çözüp (onları istirahata terk etmeden) namaza başlamazdık."
Peygamber Efendimiz avucunda yem varmış gibi tavuk, kedi veya köpek çağırmayı aldatma olarak tariflendirmiş ve aldatmayı yasaklamıştır.
Konunun mahiyeti anlaşıldı zannımca. Ama günümüzde televizyonlarda gördüğümüz acı örnekler Müslümanların her alanda olduğu gibi hayvan hakları noktasında da özünden nasıl uzaklaştığının acı gerçeğidir.
Hayretle izliyorum! Bir kişi kedinin ayaklarını kesmiş, bir diğeri aynı zulmü köpeğe yapmış, bir başkaları yüzlerce kuşu vurmuş bir de fotoğraf çektiriyor!
Hele arabaların arkasına bağlanarak bir yerlere götürülmeye çalışılan köpekleri, atları görünce içim yanıyor. Hele hele atların, eşeklerin kesilerek satılmasının iman adına izahı olmaz, olamaz.
Diğer taraftan da şunu düşünüyorum, insan insana bunca zulmü reva görürken, bir baba veya anne öz evladını katlederken veya bir düğme ile binlerce insanı yok ederken, hayvanlara karşı merhamet sahibi olması beklenemez. Bu zulmü yapanlara da insan denmez zaten.
Kurban mevsimindeyiz. Binlerce hayvan yüklü gemilerde, torlarda o hayvanların nasıl eziyet çektiklerini gördükçe nasıl yani, diyorum.
Mü'min eşittir merhamet, diyoruz ama görüntüde ne merhamet, ne mü'min var. Çünkü Allah rızası için kurbanlar mü'minlerin sırat köprüsünde binekleri olacaktır.
Bir dolu uyarısı ile sokaktaki araçlarını battaniyelerle, kartonlarla doludan zarar görmesin diye koruma altına alan Müslümanlar maalesef en zor geçitteki bineklerine aynı hassasiyeti göstermiyor.
Şuna da inanıyorum ki, sizler kurban gerçeğinin bunun ötesinde yaratılanı yaratandan ötürü sevmek gerekliliğinin farkındasınız. Rabbim kestiğiniz kurbanları kabul eylesin.
Şimdiden bayramınız mübarek olsun.
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019