Genetik bilimi de ispat ediyor ki; anne ve babanın yediği yiyecekler, ana rahmindeki embriyoyu sadece fiziksel yönden değil aynı zamanda ruhsal ve duygusal yönden de beslemektedir.
Haram yoldan kazanılan ve yenilmesi dinimizde yasak olan katkılı yiyeceklerle, sigara, alkol ve uyuşturucu gibi haram ve vücuda zararlı maddelerle anne sütünün mucizevi içeriği bozulmaktadır. İmam Gazâlî, "Çocuğun şirret olmasının kaynağı haram yemektir" buyurmaktadır.
Çocuk eğitimi, aslında eş seçimiyle başlar ve ana rahminde, ana kucağında, aile ocağında devam eder. Yani helal lokma olayı taa anne babanın helal olmasından yani helal bir ilişkiden başlar. Ana rahminden itibaren çocuğun gelişiminde, terbiyesinde en önemli faktör, aileye, ailenin sofrasına helal lokma girmesi, haramdan uzak durulmasıdır. Nasıl ki toprağa ekilen tohum niteliğine göre yeşerirse, insanın aldığı gıdalar da bedenine, fiziki bünyesine, karakterine, kişiliğine, ahlakına ve ibadet hayatına etki eder. Hem haram yolla elde edilen ve hem de yaratılışa uygun olmayan haram gıdalar insanı her yönden bozar.
Helâlde iyilik, güzellik, temizlik ve sağlık vardır. Haramda ise çirkinlik, pislik, habislik, hile ve hastalık vardır. Çok az istisnalarla, tüm saf ve temiz şeyler helal kılınmıştır. Haramların hikmetini bilim ilerledikçe daha iyi anlamaktayız. Helal lokma işi o kadar mühimdir ki, insanın cennetten kovuluşu bile yasaklanan bir meyvenin yenmesiyle olmuştur. Helâl ve temiz lokma arayışı bu yüzden insana biçilen ilahi rolün baş vazifelerindendir.
Gıdanın temininden mideye girinceye kadar bütün safhalarında helal-haram olayı önemlidir. Bu yüzden helal lokma helal kazançla başlar. Yediğimiz, içittiğimiz ve ikram ettiğimizin helal olabilmesi için kazancımızın da helal olması gerekir. Helal olmayan bir lokmanın, bir yudum suyun, bir dilim meyvenin boğazımızdan geçerken rahatsızlık vereceğini, nefes almamızı zorlaştıracağını, sağlığımızı bozacağını düşünmek, ne kadar ince ve zarif bir düşüncedir .
Yenilenin helal olması ve lokmanın elde edilişinden önümüze getirilinceye kadar helal ellerden geçmesinin lezzeti arttırdığına insana şifa verdiğine inanırız. Yüce Rabbimiz Maide suresinde "Size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı" ve Bakara suresinde "Ey iman edenler, size rızık olarak verdiğimiz şeylerin iyi olanlarından yiyin" buyurmaktadır. Peygamber Efendimiz de "Şüphesiz ki Allah sizin şifanızı size haram kıldığı şeylerde kılmamıştır" buyurarak şifanın ancak helal şeylerde olduğunu bildirmektedir.
Bozuk bir yemeğin yenmesi, nasıl mideyi ve vücudu hasta ediyorsa, haram ve şüpheli yemekler de insanın bedenini ve gönül dünyasını hasta etmektedir. Öyle ki, helal olmayan rızkın insanın ahlakını, huyunu suyunu bozacağına inandığımızdan, iyi birisi için "helal süt emmiş" arayışı vardır bizde.
Zünnûn-i Mısrî hazretleri "Haram yemek, kalbi karartır, hasta eder" buyurur. Abdülkâdir Geylânî Hazretleri "Haram yemek, kalbi öldürür" der. Süfyân-ı Sevrî Hazretleri de "Kişinin dindarlığı, ekmeğinin helâlliği nispetindedir." buyurmuştur.
İşte toplumda bereketin kalkması, duaların kabul olmaması, ibadetlerde huşu halinin kaybolması, maddi-manevi sancıların artması, duygusuzluk, bencillik, hantallık ve huzursuzluğun çoğalması gibi sıkıntıların bir sebebini de helal lokma olayında aramak gerekiyor. Lokmayı nasıl kazandığımızdan itibaren midemize ininceye kadar, bütün safhalarında helal ve temiz şekilde olması, lokmamızın bedenimize gönlümüze ruhumuza şifa vermesi ümidiyle.
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022