6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra yaşananlar öyle yenilir yutulur cinsten olmayınca iktidar 'mecburen' deprem bölgesine 'helallik isteme turları' düzenlemeye başladı.
Milletimiz istifa beklerken, yine 'helalleşmeyle' yetinmesi isteniyor siyasiler tarafından.
Ne de olsa onlara göre her türlü takdir şahıslarına ait…
27 Şubat'ta MHP lideri Bahçeli'yle Adıyaman'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Maalesef ilk birkaç gün arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum" demişti.
Geçtiğimiz hafta sonu da Bahçeli'yle Hatay'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer sıkıntı yaşadıysanız bize düşen sizden helallik istemektir" sözleriyle yine helallik istedi.
Hasbelkader Erdoğan'ın bu sözlerini orada bulunan bazı insanlar 'helal olsun' deyince olay kapanmış mı oluyor?
Gelişmiş demokrasilerde helalleşme diye bir kavram var mı?
Yoksa henüz o gelişmiş denilen demokrasiler 'Türk tipi demokrasinin' gelişmişlik seviyesine gelemedi mi?
6 Şubat'taki depremlerden sonra yaşanan ve yaşanmaya da hâlâ devam eden skandallar, özel toplanmış birkaç kişinin karşısında 'hakkınızı helal edin' demekle örtülemeyecek kadar büyük maalesef.
Ancak iktidar seçimlere kadar göz boyamak zorunda. Yoksa yolun sonu görünüyor…
Bu helallik isteme turları gösteriyor ki, iktidar helalleşmeyi seçimlere bırakmak istemiyor.
Ancak gelin görün ki, 11 kentimizi etkileyen 6 Şubat depremlerinden 13.5 milyondan fazla insan etkilendi. Kayıplar hariç hayatını kaybeden insanımızın sayısı 50 bine yaklaştı.
14 Mayıs'taki seçime kadar iktidar bu 11 şehre defalarca da helalleşme turu düzenlese de 13.5 milyon insanın tamamıyla helalleşmesi mümkün olmayacak.
Dolayısıyla da asıl helalleşme iktidar istemese de 14 Mayıs'ta kurulacak sandıkta hesaplaşma şeklinde olacak.
Üstelik de iktidarla hesaplaşan yalnızca 13.5 milyon deprem mağduru değil, 84 milyon olacak…
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024