‘Herkesin değeri marifeti ölçüsüncedir’
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kitapta (maksat Ali'nin (a.s) kitabıdır) şöyle yazıldığını gördüm: Şüphesiz herkesin değeri marifeti ölçüsüncedir. Şüphesiz Allah Tebarek ve Teâlâ insanları dünyada kendilerine verdiği akıl miktarınca hesaba çeker"
03.03.2021 23:50:00
H. OKAN EGESEL
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Falan şahsın iyi olduğunu işittiğinizde aklının güzelliğine bakın. Zira insan aklı ölçüsünce mükâfat görür."
İmam Kâzım (a.s), Hişam bin Hakem'e yaptığı tavsiyesinde şöyle buyurmuştur: "Ey Hişam! Kullar arasında akıldan daha üstün bir şey bölüştürülmemiştir. Akıllı insanın uykusu cahil insanın (ibadet için) ayakta durmasından daha üstündür. Allah her peygamberi aklı tüm çaba gösterenlerin çabasından daha üstün olduğundan dolayı göndermiştir. Kul Allah hakkında akletmedikçe (O'nu tanıyıp itaat etmesi gerektiğini derk etmeyince) Allah'ın farzlarından hiçbir farzı yerine getiremez."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah aklı yaratınca, ona 'Yönel' dedi o da yöneldi. Sonra, 'Dön' dedi ve o da döndü. Daha sonra Allah şöyle buyurdu: İzzet ve Celalime and olsun ki, Ben senden daha güzel bir yaratık yaratmadım. Sana emrediyorum. Seni sakındırıyorum (emir ve yasaklarımın muhatabı sensin). Sana mükâfat veriyorum ve seni cezalandırıyorum."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hz. Musa'ya (a.s) vahyedilen şeylerden biri de şuydu: Ben kullarımı kendilerine verdiğim akıl ölçüsünce hesaba çekerim."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü Allah kullarına verdiği akıl miktarınca hesaplarını görmede dikkat gösterir."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kitapta (maksat Ali'nin (a.s) kitabıdır) şöyle yazıldığını gördüm: Şüphesiz herkesin değeri marifeti ölçüsüncedir. Şüphesiz Allah Tebarek ve Teâlâ insanları dünyada kendilerine verdiği akıl miktarınca hesaba çeker."
İmam Sâdık (a.s), huzurunda bir şahsın ibadetinden, dindarlığından ve faziletlerinden övgüyle söz eden Süleyman'a şöyle buyurmuştur: "Onun aklı nasıldır?"
Süleyman şöyle arz etti: "Bilmiyorum."
İmam (a.s.) şöyle buyurdu: "Mükâfat akıl ölçüsüncedir."
Resûlullah (s.a.a), birini öven bir topluluğa şöyle buyurmuştur: "O şahsın aklı nasıldır?"
Onlar şöyle arz etiler: "Ey Allah'ın Resulü! Biz ibadet ve hayırlı işlerdeki çabasını sana ilettik. Oysa sen bize onun aklını soruyorsun."
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ahmak insan ahmaklığıyla kötü birinin çirkin işlerinden daha kötü bir şeye bulaşır. Yarın kıyamet günü kullar akılları miktarınca derecelere erişir ve Rablerine yakınlık makamına ulaşırlar."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Birisi cihad, namaz, oruç, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma ehlidir ama kıymet günü sadece aklı miktarınca sevap görür." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l- hikmet).
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Falan şahsın iyi olduğunu işittiğinizde aklının güzelliğine bakın. Zira insan aklı ölçüsünce mükâfat görür."
İmam Kâzım (a.s), Hişam bin Hakem'e yaptığı tavsiyesinde şöyle buyurmuştur: "Ey Hişam! Kullar arasında akıldan daha üstün bir şey bölüştürülmemiştir. Akıllı insanın uykusu cahil insanın (ibadet için) ayakta durmasından daha üstündür. Allah her peygamberi aklı tüm çaba gösterenlerin çabasından daha üstün olduğundan dolayı göndermiştir. Kul Allah hakkında akletmedikçe (O'nu tanıyıp itaat etmesi gerektiğini derk etmeyince) Allah'ın farzlarından hiçbir farzı yerine getiremez."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah aklı yaratınca, ona 'Yönel' dedi o da yöneldi. Sonra, 'Dön' dedi ve o da döndü. Daha sonra Allah şöyle buyurdu: İzzet ve Celalime and olsun ki, Ben senden daha güzel bir yaratık yaratmadım. Sana emrediyorum. Seni sakındırıyorum (emir ve yasaklarımın muhatabı sensin). Sana mükâfat veriyorum ve seni cezalandırıyorum."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hz. Musa'ya (a.s) vahyedilen şeylerden biri de şuydu: Ben kullarımı kendilerine verdiğim akıl ölçüsünce hesaba çekerim."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet günü Allah kullarına verdiği akıl miktarınca hesaplarını görmede dikkat gösterir."
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kitapta (maksat Ali'nin (a.s) kitabıdır) şöyle yazıldığını gördüm: Şüphesiz herkesin değeri marifeti ölçüsüncedir. Şüphesiz Allah Tebarek ve Teâlâ insanları dünyada kendilerine verdiği akıl miktarınca hesaba çeker."
İmam Sâdık (a.s), huzurunda bir şahsın ibadetinden, dindarlığından ve faziletlerinden övgüyle söz eden Süleyman'a şöyle buyurmuştur: "Onun aklı nasıldır?"
Süleyman şöyle arz etti: "Bilmiyorum."
İmam (a.s.) şöyle buyurdu: "Mükâfat akıl ölçüsüncedir."
Resûlullah (s.a.a), birini öven bir topluluğa şöyle buyurmuştur: "O şahsın aklı nasıldır?"
Onlar şöyle arz etiler: "Ey Allah'ın Resulü! Biz ibadet ve hayırlı işlerdeki çabasını sana ilettik. Oysa sen bize onun aklını soruyorsun."
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ahmak insan ahmaklığıyla kötü birinin çirkin işlerinden daha kötü bir şeye bulaşır. Yarın kıyamet günü kullar akılları miktarınca derecelere erişir ve Rablerine yakınlık makamına ulaşırlar."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Birisi cihad, namaz, oruç, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma ehlidir ama kıymet günü sadece aklı miktarınca sevap görür." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l- hikmet).