İslam kisvesine bürünmüş çok tuzaklar kuruldu milletimize, çok oyunlar oynandı İslam âlemine, çok mezalimler yaşadı-gördü coğrafyamız.Kerbelâ'dan daha vahşine şahit olmadı insanlık...Alemlere rahmet Hz. Muhammed'in öpüp-kokladığı cennet reyhanesi ve "Babasının annesi" diye çağrılan ciğerparesi Hz. Fatıma ile Velayetin şahı İmam Ali'nin mübarek evladı İmam Hüseyin ve ailesinden 72 güzel insan, cüppeli-sakallı-beş vakit namazlı canilerin kılıçlarıyla şehit edildi. Hz. Peygamber'den 48-49 sene sonra?Senin olduğun yerde biz namaz kıldıramayız, önüne geçip sana imamlık yapamayız diyerek tüm vakit ve Cuma namazlarında İmam Hüseyin'in arkasında saf tutanlar, kılıçlarını kullandı, mızraklarını savurdu. Mübarek başlarını boyunlarından ayırdılar, şühedanın bedenleri üstünde atlarıyla tepindiler.İslam'ın kalbini hançerlediler.Rasulullah'ın yüreğini kanattılar.Kerbela katilleri, Kur'an-ı Kerim'in Ahzab Suresi 57. ve Nisa Suresi 93. ayet-i kerimlerinde ilan ettiği lanete, Allah'ın, meleklerinin, yerdekilerin ve göktekilerin en ağır lanetine müstahak oldular.Nakşibendiliğin İmam Rabbanî adlı çakma müceddidi ise "Yezid'e lanet hususunda durmak lazımdır; muayyen şahsa lanet caiz değildir" (Rabbanî, Mektubat, 251. mektup) diyerek haktan sapmış, İmam Hüeyin ve Ehl-i Beyt'in temsil ettiği istikametten savrulmuş, Yezid'in safında yer almıştır.Hz. Peygamberin yolunu ve İslam'ın velayet nurunu Kerbela vahşeti ile yok edeceklerinin zannedenlerin, hesabını Yüce Allah, yine Ehl-i Beyt evlatlarıyla bozdu. Türk illeri ve dünya onların irşadıyla İslam oldu, insanlık gördü. Lakin Kerbelâ tarihte kalmadı.Nakşiliğin uydurma ve batıl öğretileriyle gönül muvazenesini ve iman ölçüsünü kaybedenler, fırsat yakaladıkları ve iktidar oldukları devirlerde, aynı mezalimleri gerçekleştirmişlerdir.Anadolu ve Balkanları Müslüman yapan Ehl-i Beyt torunu Hacı Bektaş Veli ocağının pir ve erenlerine Osmanlı saltanatında reva görülen katliamlar, kendi ölçeğinde bir başka Kerbela örneğidir.72 düvelin Türk milletine ve vatanımıza çullanıp İslam'ın yok oluşla karşı karşıya bulunduğumuz Milli Mücadele yıllarında, aynı Nakşi yolun şeyhleri ve hocaları, işgalci İngiliz ve Yunanların safında yer aldılar. Kerbela benzeri bir işgal ve mezalim yaşandı topraklarımızda? Lakin Yüce Allah, Ehl-i Beyt soyundan Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde bu son İslam kal'asını korudu, Türk milletinin bayrağını göndere çekti, Cumhuriyet ilan edildi. Atatürk, Lozan anlaşmasına Hacı Bektaş'ın iman kardeşliği ölçüsüyle çekidüzen vererek Cumhuriyetin ve Misak-i Milli sınırları içindeki devletin sahibinin Müslüman Türk milleti olduğunu dünyaya ilan etti. Bu gerçekleri milletimiz ve insanlık, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendi.İslam coğrafyası son 10-15 yıldan beri yine Kerbela üstüne Kerbela'yı yaşıyor.Hacıları, hocaları, kırmızı feslileri, sarıklıları ve cüppelileriyle yine aynı Nakşi soyları Haçlılarla omuz omuza, Amerika, İngiltere ve İsrail ile kolkola Müslümanları avlıyorlar. Büyük İsrail projesinin önünü açıyorlar. İslam coğrafyasında Kerbela vahşetinin bir benzerini yaşatıyorlar. Türk milleti ve İslam alemi bu bağbozumunu ve vahşeti yaşarken, cilve-i Rabbani öyle tecelli ediyor ki, hak ve hukukun Ehl-i Beyt soylu sesi Prof. Dr. Baş, Türk milletini Hacı Bektaş'ın nefesiyle kardeş yapmaya, İslam dünyasına Ehl-i Beyt'in Tevhid mayasını çalmaya, insanlığında karnı Milli Ekonomi Modeli ile doyurmaya devam ediyor. Prof. Dr. Baş'ın safı İmam Hüseyin'in safıdır.Bütün mesele, bizim hangi safta durduğumuzdur.Üç kuruşluk mefaat, beklenti yahut korkular uğruna çağdaş yezidlerin safında mıyız; yoksa İmam Hüseyin'in, Ehl-i Beytin ve onların nefesi Prof. Dr. Baş'ın safında mıyız? Herkes kendini bilir.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019