logo
25 NİSAN 2024

Hıristiyan heyetin Resûlullah’ı ziyaret etmesi-I

18.01.2019 00:00:00

Prof. Dr. Haydar Baş, "Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı" eserinde 'Hıristiyan heyetin Resûlullah'ı ziyaret etmesi' konusunu şu şekilde anlatıyor:


"Hz. Peygamber'e Necran'dan bu maksatla bir Hıristiyan heyeti gelmişti ki, buna "Vefd-i Necran" adı verilir. Bunlar altmış süvari olup, içlerinden on dördü büyükleri ve bu on dördün içinden üçü de en büyükleri idiler. Bunların biri "el-Âkıb" dedikleri emirleri ve reisleri Abdülmesîh, ikincisi "Seyyid" diye isimlendirdikleri vezir ve kumandanları el-Eyhem, üçüncüsü de âlimleri ve "Üskuf" yani piskoposları ve ders reisleri idi ki, bunun da adı Ebû Harise b. Alkame idi. Kendisi Hıristiyanlık dininde, dini öğretmek gayretleri ve bilgisinin genişliği ile şöhret sahibi olmuş kendisine birçok mal, hediyeler verilmiş, idaresi altında birçok kilise yaptırılmış idi.


Bu altmış kişinin arasında kardeşi Kürz ibn-i Alkame de bulunuyordu. Bunlar gelmişler, bir gün ikindi namazından sonra Mescid-i Saâdet'te, Hz. Peygamber'in huzuruna girmişlerdi. Üzerlerinde süslü cübbeler, kıymetli üniformalar ve papaz giysileri vardı. Bunları gören Ashab-ı Kiram'dan bazıları; "Biz şimdiye kadar böyle bir şey görmedik" demişlerdi. O sırada onların da namaz vakitleri gelmiş olduğundan Mescid-i Saadet içinde namaza kalkmışlar, Hz. Peygamber (s.a.v.) de, "Bırakınız kılsınlar" buyurmuştu namazlarını doğu yönüne dönerek kılmışlar, piskopos Ebû Hârise, Akıb Abdulmesih, el-Eyhem Seyyid, bu üçü Hz. Peygamber ile konuşmalar ve birkaç gün Medine'de kalmışlardı. 


Bu konuşmalar sırasında ekseriya teslisi öne çıkarıyorlar yani Hz. İsa'ya kâh Allah diyorlar, bazen "Allah'ın oğlu" diyorlar, bazen de üçün üçüncüsü anlamına gelen "sâlisü selâseh" diyorlardı. Hz. İsâ'ya Allah'tır demelerine; "Çünkü ölüleri diriltirdi, hastaları iyi ederdi, gaipten haber verir, çamurdan kuş şekli yapar, ona üfler, o da canlanır uçardı" diye delil getirirlerdi.


"Allah'ın oğlu" iddiasına; "Çünkü belli bir babası yoktu" diye delil getirirlerdi. Sâlisu selâse yani "üçün üçüncüsü" sözüne de; "Çünkü Allah, yaptık, kıldık diyor. Eğer bir tek tanrı olsaydı 'yaptım' derdi" diyerek delil getiriyorlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber onlara, "İslâm'a giriniz!" buyurdu. Onlar; "Biz senden önce İslâm'a girmişiz" dediler. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz; "Yalan söylediniz, siz Allah'a oğul isnad edip dururken İslâm'ınız nasıl sahih olur" buyurdu. Onlar; "İsa Allah'ın oğlu değilse, o halde babası kim?" dediler. Daha sonra Hz. Peygamberle aralarında şöyle bir münazara başladı: 


Resûlullah (s.a.v): "Bilmiyor musunuz, Allah diri ve ölümsüzdür. İsa'ya yokluk ârız olur mu?" dedi.


Onlar: "Evet" dediler. 


Resûlullah (s.a.v): "Bilmiyor musunuz, babasına benzerliği olmayan bir çocuk yoktur" dedi.


Onlar: "Evet yoktur" dediler.


Resûlullah (s.a.v): "Bilmiyor musunuz, Rabbimiz her şey üzerine kayyumdur,(görüp, gözeten ve yöneten demektir). O, korur, rızıklandırır; halbuki İsa bundan hiçbir şeye malik midir?" dedi.


Onlar: "Hayır, malik değildir" dediler.


Resûlullah (s.a.v): "Bilmiyor musunuz, Allah Teâlâ'ya yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. İsa ise bunlardan, Allah'ın bildirdiğinden başka bir şey bilebilir mi?" dedi.


Onlar: "Hayır bilemez" dediler.


Resûlullah (s.a.v): "Rabbimiz, İsa'yı ana rahminde dilediği gibi şekillendirdi, tasvir etti, bunu biliyor musunuz?" dedi.


Onlar: "Evet biliyoruz" dediler. 


Resûlullah (s.a.v): "Rabbimiz yemez, içmez, hadesten münezzehtir, bunu da biliyor musunuz?" dedi. 


Onlar: "Evet" dediler. 


Resûlullah (s.a.v): "İsa'ya anası, herhangi bir kadının hamile kaldığı gibi hamile olmuş ve kadının doğurması gibi doğurmuş, o da herhangi bir çocuğun gıda aldığı gibi beslenmişti. Sonra da yine yerdi, içerdi ve hades yapardı. Bunu da biliyorsunuz değil mi?" diye sordu.


Onlar: "Evet" dediler.


Resûlullah (s.a.v): "O halde İsa, sizin zannettiğiniz gibi nasıl olur?" buyurdu. 


Bunun üzerine onlar sükût ettiler. Bununla beraber sonra yine inat edip direndiler de, "Ya Muhammed! Sen O'nun 'Allah'ın kelimesi ve O'ndan bir ruh' olduğu görüşünde değil misin?" dediler. 


Hz. Peygamber "evet" dedi. 


Onlar da "Eh bu bize yeter" diye inkârlarında direndiler. Allah da bu sûrenin başında seksen küsur âyet inzal buyurdu ki, bunlar içinde; "Amma kalplerinde kaypaklık olanlar." (3/7) âyeti işte bu inkâr ile ilgilidir. Allah nihayet, "Haydi öyleyse getirelim evlatlarımızı ve evlatlarınızı" (3/61) âyeti ile onları mübahaleye, yani açıktan lânetleşmeye davet etmesini Hz. Peygamber'e emretti. Resûlullah da onlara bu daveti yapınca; "Ey Ebe'l-Kâsım, bizi bırak, şimdi işimizi görelim de sonra gelir, dediğini yaparız" deyip gittiler.


Kendi aralarında konuştukları zaman o üç büyükten birisi, "Anladınız ya Muhammed gerçekten Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir. İsa efendimiz hakkındaki didişmeyi ne güzel çözüme kavuşturdu. Bilirsiniz ki; herhangi bir kavim bir peygamber ile mülâaneye kalkışırsa büyüğü, küçüğü hepsi mahvolur, eğer bunu yaparsanız kökünüz kazınır. Madem ki kendi dininiz de kalmak istiyorsunuz, bu zatla barış ve anlaşma yapınız, sonra da yurdunuza dönünüz" demiş, bunun üzerine heyet gelerek, "Ya Ebe'l-Kâsım, (Ey Kasım'ın babası) biz seninle mülâane etmemeye ve seni kendi dininle başbaşa bırakıp, biz de kendi dinimizde kalmaya karar verdik. Bununla birlikte ashabından bize birini gönder, o da mal ve mülk konusunda, aramızda anlaşamadığımız şeylerde bize hakem olsun, zira biz senden razıyız" dediler. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak Âl-i İmrân sûresinin başından seksen küsur ayet indirdi. (M. Hamdi Yazır, a.g.e; c: II s: 287-289). (devam edecek…)

 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.