HSYK da 'paralel'le mücadele edecek
HSYK 1. Daire Başkanı Koç, cemaat yapılanması olarak bilinen yapıya mensup hakim ve savcıların verdiği kararların meşruiyetinin toplum nezdinde tartışılır hale geldiğine işaret ederek, "Bu dönemde HSYK'nın birincil görevi, bu yapılanma ile mücadele etmektir" dedi
29.05.2016 00:00:00
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2017-2021 Stratejik Planı'nın hazırlık çalışmaları kapsamındaki çalıştayların 5'incisi Adana'da gerçekleştirildi. Çalıştayda konuşan HSYK 1. Daire Başkanı Halil Koç, hazırlanma aşamasındaki 2017-2021 Stratejik Planı'nın yargıya ilişkin sorunları çözmekte yol gösterici olacağını, saydamlık ve hesap verilebilirliği de mümkün kılacağını belirterek, bu planın HSYK'nın 4 yıllık anayasasını oluşturacağını kaydetti.
Yargının sürekli tartışılır halde olduğuna işaret eden Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargı içinde tarafsızlığını yitirmiş, bazılarının otonom yapılanma olarak algılandırdığı, hepimizin cemaat yapılanması olarak düşündüğü bu yapıya mensup hakim ve savcıların verdiği kararların meşruiyeti, toplum nezdinde tartışılır hale gelmiştir. Yargıyı birtakım kazanımlar elde etmek için bir araç olarak kullanmak isteyen bu yapının hukuk dışı uygulamaları nedeniyle, yargıya olan güvende ciddi anlamda azalma meydana gelmiştir. Böyle bir ortamda 2014 seçimleriyle bugünkü HSYK oluştu. Bu dönemde HSYK'nın birincil görevi ve en önemli misyonu, bu yapılanma ile mücadele etmek ve bir daha yargı içinde bu tür yapılanmalara müsaade etmemektir. Meslektaşlarımızın da şunu iyi bilmesi gerekir ki ne kendi ülkemiz ne de başka bir ülke, kendi içinde böyle bir yapılanmayı kabul etmez, edemez."
Tarafgirlik en büyük sorun
Yargıya güvensizlikte tarafgirliğin en önemli etken olduğuna dikkati çeken Koç, şunları kaydetti: "Bütün meslektaşlarımızın kendi fikirleri ne olursa olsun, bunu yaptığı işlere yansıtmamaları en önemli düsturumuz olacaktır. HSYK olarak beklentimiz de budur. Onun haricinde hiç kimsenin yargısal takdirlerine karışma gibi bir niyetimiz söz konusu değildir. Yeter ki bu kararları arkadaşlarımızın kendi bilgi, beceresiyle vermiş olduklarından emin olalım. Başka herhangi bir saikle verdiği kanaati oluşmasın. Tek beklentimiz budur. Bunun da denetim yolları mevcuttur."
Yargının sürekli tartışılır halde olduğuna işaret eden Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargı içinde tarafsızlığını yitirmiş, bazılarının otonom yapılanma olarak algılandırdığı, hepimizin cemaat yapılanması olarak düşündüğü bu yapıya mensup hakim ve savcıların verdiği kararların meşruiyeti, toplum nezdinde tartışılır hale gelmiştir. Yargıyı birtakım kazanımlar elde etmek için bir araç olarak kullanmak isteyen bu yapının hukuk dışı uygulamaları nedeniyle, yargıya olan güvende ciddi anlamda azalma meydana gelmiştir. Böyle bir ortamda 2014 seçimleriyle bugünkü HSYK oluştu. Bu dönemde HSYK'nın birincil görevi ve en önemli misyonu, bu yapılanma ile mücadele etmek ve bir daha yargı içinde bu tür yapılanmalara müsaade etmemektir. Meslektaşlarımızın da şunu iyi bilmesi gerekir ki ne kendi ülkemiz ne de başka bir ülke, kendi içinde böyle bir yapılanmayı kabul etmez, edemez."
Tarafgirlik en büyük sorun
Yargıya güvensizlikte tarafgirliğin en önemli etken olduğuna dikkati çeken Koç, şunları kaydetti: "Bütün meslektaşlarımızın kendi fikirleri ne olursa olsun, bunu yaptığı işlere yansıtmamaları en önemli düsturumuz olacaktır. HSYK olarak beklentimiz de budur. Onun haricinde hiç kimsenin yargısal takdirlerine karışma gibi bir niyetimiz söz konusu değildir. Yeter ki bu kararları arkadaşlarımızın kendi bilgi, beceresiyle vermiş olduklarından emin olalım. Başka herhangi bir saikle verdiği kanaati oluşmasın. Tek beklentimiz budur. Bunun da denetim yolları mevcuttur."