'Hüseyin'in intikamını Mehdî'yle alacağım'
Cenab-ı Hak bir hicâbı açtı, hicabın (perdenin) ardında Muhammed (s.a.v.), O'nun ardında ise on iki vasisi vardı. İçlerinden Mehdî'yi öne sürerek buyurdu ki: "Ey meleklerim, ey göklerim ve ey yerim! Hüseyin'in intikamını uzun bir süre sonra olsa dahi bununla alacağım"
22.01.2018 00:00:00
Kerrâm'den rivayetle;
Âl-i Muhammed'in Mehdî'si kıyam etmediği sürece gündüzleri yemek yemeyeceğime dâir kendi kendime söz verdim.
Bir gün İmam Ca'fer es-Sadık aleyhisselam'ın yanına giderek şöyle arz ettim: "Senin yârenlerinden biri Âl-i Muhammed'in kıyam edicisi kıyam etmedikçe gündüzleri yemek yemeyeceğine dair Allah'a söz verdi."
Şöyle buyurdu: "Ey Kerrâm! Kurban ve Ramazan bayramı ile Teşrik günleri (Zilhicce ayının 12, 13 ve 14. günleri Minâ'da olanların oruç tutması haramdır ve bu günlere teşrik günleri denir) ve yolcu olmadığın sürece oruç tutabilirsin.
Doğrusu Hüseyin aleyhisselam öldürülünce gökler, yer ve bu ikisinde olanlarla melekler feryâd edip dediler ki: 'Ey Rabbimiz! Bu halkı helâk etmemize izin veriyor musun? Bunlar senin haramını helâl bildiler ve senin seçkinini öldürdüler.'
Allah da onlara vahyederek buyurdu ki: 'Ey meleklerim, ey göklerim ve ey yerim! Sakin olun.'
Sonra bir hicâbı açtı, hicabın (perdenin) ardında Muhammed (s.a.v.), O'nun ardında ise on iki vasisi vardı. İçlerinden Mehdî'yi öne sürerek buyurdu ki: 'Ey meleklerim, ey göklerim ve ey yerim! O'nun intikamını uzun bir süre sonra olsa dahi bununla alacağım.' Ve bunu üç kez tekrarladı."
Süleym bin Kays-ı Hilâli şöyle der:
Cafer-i Tayyâr'ın oğlu Abdullah'ın şöyle söylediğini duydum: "Ben, Hasan, Hüseyin, Abdullah bin Abbas, Ömer bin Ümmü Seleme ve Üsame bin Zeyd, Muaviye'nin yanında idik. Benimle Muaviye arasında bazı sözler geçti.
Ben Muaviye'de dedim ki: Resûlullah'ın şöyle buyurduğunu duydum: Ben mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâyım. Sonra kardeşim Ali bin Ebi Tâlib, mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâdır. Ali şehadete ulaştıktan sonra, Ali'nin oğlu Hasan mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâdır. O şehit olunca Ali'nin oğlu Hüseyin mü'minlere evlâdır. O şehit olunca oğlu Ali bin Hüseyin müminlere kendilerinden daha evlâdır. Ve ey Ali sen onu göreceksin. Ondan sonra oğlu Muhammed bin Ali mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâdır. Ve ey Hüseyin sen onu göreceksin." (Bilindiği gibi Hz. Ali aleyhisselam şehit olduğunda İmam Zeynelâbidin aleyhisselam iki yaşındaydı. Hz. Hüseyin aleyhisselam Kerbelâ'da şehit olduğunda İmam Muhammed Bâkır dört yaşındaydı ve o da Kerbelâ'da idi).
Abdullah bin Ca'fer şöyle der: "Hasan, Hüseyin, Abdullah bin Abbas, Ömer bin Ümmü Seleme ve Üsame bin Zeyd'den bu konuda şahitlik istedim. Onlar da şahitlik ettiler.
Süleym şöyle devam eder: "Ben bu hadisi Selmân-ı Fârsi, Miktâd ve Ebu Zerr'den işittim ve onlar bunu Resûlullah'tan duyduklarını söylediler." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
Âl-i Muhammed'in Mehdî'si kıyam etmediği sürece gündüzleri yemek yemeyeceğime dâir kendi kendime söz verdim.
Bir gün İmam Ca'fer es-Sadık aleyhisselam'ın yanına giderek şöyle arz ettim: "Senin yârenlerinden biri Âl-i Muhammed'in kıyam edicisi kıyam etmedikçe gündüzleri yemek yemeyeceğine dair Allah'a söz verdi."
Şöyle buyurdu: "Ey Kerrâm! Kurban ve Ramazan bayramı ile Teşrik günleri (Zilhicce ayının 12, 13 ve 14. günleri Minâ'da olanların oruç tutması haramdır ve bu günlere teşrik günleri denir) ve yolcu olmadığın sürece oruç tutabilirsin.
Doğrusu Hüseyin aleyhisselam öldürülünce gökler, yer ve bu ikisinde olanlarla melekler feryâd edip dediler ki: 'Ey Rabbimiz! Bu halkı helâk etmemize izin veriyor musun? Bunlar senin haramını helâl bildiler ve senin seçkinini öldürdüler.'
Allah da onlara vahyederek buyurdu ki: 'Ey meleklerim, ey göklerim ve ey yerim! Sakin olun.'
Sonra bir hicâbı açtı, hicabın (perdenin) ardında Muhammed (s.a.v.), O'nun ardında ise on iki vasisi vardı. İçlerinden Mehdî'yi öne sürerek buyurdu ki: 'Ey meleklerim, ey göklerim ve ey yerim! O'nun intikamını uzun bir süre sonra olsa dahi bununla alacağım.' Ve bunu üç kez tekrarladı."
Süleym bin Kays-ı Hilâli şöyle der:
Cafer-i Tayyâr'ın oğlu Abdullah'ın şöyle söylediğini duydum: "Ben, Hasan, Hüseyin, Abdullah bin Abbas, Ömer bin Ümmü Seleme ve Üsame bin Zeyd, Muaviye'nin yanında idik. Benimle Muaviye arasında bazı sözler geçti.
Ben Muaviye'de dedim ki: Resûlullah'ın şöyle buyurduğunu duydum: Ben mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâyım. Sonra kardeşim Ali bin Ebi Tâlib, mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâdır. Ali şehadete ulaştıktan sonra, Ali'nin oğlu Hasan mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâdır. O şehit olunca Ali'nin oğlu Hüseyin mü'minlere evlâdır. O şehit olunca oğlu Ali bin Hüseyin müminlere kendilerinden daha evlâdır. Ve ey Ali sen onu göreceksin. Ondan sonra oğlu Muhammed bin Ali mü'minlere kendi nefislerinden daha evlâdır. Ve ey Hüseyin sen onu göreceksin." (Bilindiği gibi Hz. Ali aleyhisselam şehit olduğunda İmam Zeynelâbidin aleyhisselam iki yaşındaydı. Hz. Hüseyin aleyhisselam Kerbelâ'da şehit olduğunda İmam Muhammed Bâkır dört yaşındaydı ve o da Kerbelâ'da idi).
Abdullah bin Ca'fer şöyle der: "Hasan, Hüseyin, Abdullah bin Abbas, Ömer bin Ümmü Seleme ve Üsame bin Zeyd'den bu konuda şahitlik istedim. Onlar da şahitlik ettiler.
Süleym şöyle devam eder: "Ben bu hadisi Selmân-ı Fârsi, Miktâd ve Ebu Zerr'den işittim ve onlar bunu Resûlullah'tan duyduklarını söylediler." (Gaybet-i Numanî, Şeyh Muhammed bin İbrahim-i Numanî).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.