Huzurda olmak?

Havanın soğuğu kırılmaya başladığı zaman, ilk önce beyaz ve mor çiğdemler toprağı yarıp, baş gösterirler. Hiç gördünüz mü? Sonra her renkten laleler ve menekşeler açar, çağla ağaçları gelinliklerine bürünür. İki dağın birleştiği yerden coşkulu bir su akar. Suyun kenarında büyük mantar görünüşlü bir kaya, kayanın üzerine çıkıp topladığınız kuzukulaklarının afiyetle tadına bakarsınız. Bu sırada hafif bir rüzgar eser, küçük kuşlar öter, işte çocukluğumuzda huzurdan anladığımız şey buydu. Allah'ın kudret ve sanatını bu görüntülerle tanımaya başladık.Bir de huzurda olmak var, Resulullah'ın (sav) huzurunda olmak, her an O'nun gibi düşünmeye, O'nun gibi hissetmeye çalışmak. Namaz kılan birileri için çok uzak gözükmüyor."Kim Allah'a tevekkül ederse Allah O'na yeter, Kim Allah'ı bilirse takva sahibi olur, kim Allah'ın verdiklerine kanaat ederse zengin olur" buyuruluyor. Gerçek huzur Allah'ı bilmekle mümkün."Yürüyorum, yürüyorum, her yerde O'nu görüyorum."Ne güzel bir haldir. Siz Allah'ı seviyorsanız, mutlaka Allah da sizi seviyordur. Siz Allah'ı anıyorsanız, hatırlıyorsanız mutlaka Allah da sizi anıyor ve hatırlıyordur. Onu sevenlerden uzak kaldığınızda sütten kesilmiş bebek gibi oluyorsanız, O'nu hatırlatan her şey size huzur veriyor ve dinlendiriyorsa, besmele, hamd, tekbir, şükür, tehlil (lailahe illallah) dilinizden gayri ihtiyari dökülüyorsa, eşyanın halinden anlayabiliyorsanız, merhamet ve şefkat duygularınız kabarıyorsa işte o zaman huzurda olmaya yaklaşmışsınız demektir.Huzurdakiler sizi huzura çağırır, huzura geldiğinizde gerçekten huzur duyarsınız. Bunun açıklaması nasıl yapılır bilmiyoruz. Eşyanın algılanışında bir değişim söz konusu. Sonra üzüm üzüme baka baka kararır atasözünün de hakkını yemeyelim.Cennet bahçelerinden rızıklananlar, bu rızıklanışın izlerini yüzlerinde taşırlar. Mana değişir, renk değişir, Cennet bahçelerinden rızıklananlar, kendilerinde bu değişimi fark ederler. Allah'ı anmak tarifsiz sevinçlere kapılar, pencereler açar.Merhaba sevgili okuyucular, gerçek huzur Allah'ın anıldığı meclislerdedir. Çünkü kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur, sakinleşir, itminana erer.Yazının mutfağındayız, radyoda bir ezgi var, "Selam olsun dağa taşa, yarenlere selam olsun/Ormandaki kurda kuşa cerenlere selam olsun" deniyor. Biz de katılıyoruz. Ulaşabildiğimiz her köşeye bucağa gönülden selam olsun. Allah bize huzuru bulmanın yollarını göstersin, huzurdakilerle tanıştırsın.