Ey evlat! İşlerin bir temel üzerine oturtulmuş değil; dolayısıyla yakında duvarın yıkılacak. Temeli birtakım icat ve şaşkınlıkla attın. Binayı da riya ve nifak üzere yükselttin. Bu hâlde evini, nasıl sağlam gösterebilirsin? Bu yaptıkların tabiat ve boş arzuların eseridir. Yemen, içmen, nikâh etmen ve mal toplaman, kötü tabiat ve yersiz arzu ile olmakta. Sâlih niyetin yok. Yapılan işlerin hiçbirinde iyi niyet bulunmuyor. İman sahibinin bütün hâllerinde ve işlerinde iyi niyet olur. Yemesi, içmesi, giymesi ve evlenmesi ilâhî emirledir. Onun dünyası da, âhireti de o emre göre olur. Hak, kuluna dünyada şeriatı ile emir verir. Öbür âlemde ise, bütün vasıtaları kaldırır. İman sahibi, dünyanın çabuk fena bulmakta olduğunu görür, perhiz eder. Nasıl olsa kısmetinin geleceğini düşünür, bekler. Gelince dinin şahadeti ile alır ve kalbine tasdik ettirerek yer. Gelen herhangi bir dünyalık için: "Benim buna ihtiyacım yok!" der ve kaçmaya başlar.
Ama kısmetinde olduğu için onu alıp yemesi icbar edilir. Onun dünyadaki hâli böyledir.
Dünyadaki hâli böyle… Âhirete gelince, oradaki cennetin yüzüne göz atmaz; ta, Yaratan'a varıncaya kadar. Oradan bir şey alıp yiyecek olsa, katî emirle alır. İşaret verilir ve o yöne itilir, ondan sonra alıp yer. Cennetin hakkını ödemek için emri kabul eder. Yine o emir icabı huri-vildânın hakkını öder. Oradaki bütün tatların hakkını da aynı emirle yerine getirir. Bu hususta, peygamberlere, şehidlere, sâlihlere uyar. Zaman zaman onlarla olduğu olur. Ancak zamanının çoğu, Hak katında geçer.
Hak'tan çekinir, emirlerini yapar ve ittikâ sahibi olursan O'ndan yardım gelir. Cümle işlerinde onun açık yardımını görmeye başlarsın. Hak Teâlâ'nın şu kavlini işitmedin mi: "Bir kimse Hakk'a karşı ittikâ üzere olursa, Hak ona kapalı yolları açar. Ummadığı yönden rızkını alır." (et-Talâk, 65/2-3)
İşte bu âyet-i kerime, sebeplere bağlanıp kalma kapısını kapadı. Zengin kişilerin, şahların kapısını yüzüne örttü ve tevekkül kapısını ardına kadar açtı. Ki, bir kimse, Hakk'ın kuvvetini ve kudretini düşünerek kötü işleri terk ederse yolu açılır, kurtuluş bulur. Bol mükâfat verilir. İnsanların tıkandığı yerde o tıkanmaz.
Sizin hâliniz nice olur? Daha ne söylememi ve ne yapmamı beklersiniz. Sizin için neler söylemedim, neler yapmadım ki? Şu şiir, hâliniz için ne iyi:
"İşittirirdin, hepsini haylasaydın diriye.
Ama ölüdür, benzemez çağırdığın diriye."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.