O'na dön, dönmek iste; yakınlığını, ünsünü ve şefkatini görürsün.
Maddi bir zenginin misali, bir âmânın misalidir. Yemeği gelir, yer, ama nereden geldiğini bilemez. Geldiği yeri öğrenince o tarafa bakar. Yalnız kısmetinin geldiği ciheti açar, öbür yönleri kapar. İç varlığından, mana zenginliğinden haberi olmayan zengin de âmâ gibidir. Alır, yer fakat hazinesini bilmez.
Kul, aslında manen zengindir. Hazinesi vardır. Ama ondan haberi olmadığı için sadece önüne geleni alır. Manevi gözleri açılmadığı için ötesini göremez. Eğer bir kul, her şeyi kolaylaştıran, rahatlık veren, ihsan eden ve kendi varlığına çevirenin yalnız Allah olduğunu anlayabilse, kalbini O'na bağlar, başkalarını bırakır.
Nefsine âşık oldun. Onun sana düşmanlığını anlasaydın, ona uymazdın, yanlış hareketlerine karşı yanardın. Onu öldürücü düşman olarak tanımış olsaydın, yemek, içmek bile vermezdin. Ancak hakkı olan miktarı verir, ötesinden mahrum bırakırdın.
Sana bugünkü hâlinle zaviye yaramaz. Bir köşeye çekilip oturmak seni ıslah edemez. Çünkü sen sokaklardan hoşlanırsın. Bu hâlinde de sana Hakk'ın sırrı verilmez. Hakk'ın sırrına ittilâ peyda eden kimse, dilsiz olur. Sır saklamayana, sır verilmez.
Sırrını saklamaya güçlü olmayan, halka uzak durmalı; mağaralara, sığınaklara kaçmalı. Sahillere, ovalara, yabanlara gitmeli.
İlmin ve hikmetlerin asasını bulamayan, her ikisini benliğinde saklama gücüne sahip olmayan, şahın sopasına düşer; ilâhî kamçı ile terbiye alır. Açlık Hakk'ın kamçısıdır. İşler hükme göre yürütülmezse Allah kıtlık verir; şiddetin ve darlığın zuhuru kulların hatasından ileri gelir.
Yazık, ilâhî sevgiyi iddia edersin, ama dünyalık ararsın ve âhiretin güzelliğine talip olursun.
Ey ahmak, bir taraftan Hakk'a bağlılığını ve sevgini iddia ederken öbür taraftan da O'ndan küçük işler talep edersin. Bir zorluk gelince ondan sızlanmaya başlar, iyiliğin gelmesini dilersin. Sen, Allah yolcularından olamazsın; onlara yanaşma. Bu hâlinle onlardan uzak ol. İyi olmak için onlar gibi hareket etmen icap eder. Sen halkın kulu ve kölesisin. Nefse taparsın; boş arzuların ardından gidersin. Şehvet duygularını benimsemektesin.