"Muaviye ile savaşında Muaviye orduları savaş alanına önce gelirler ve Fırat'ın suyunu kontrol altına alırlar. Hz. Ali askerleri için su ister, Muaviye vermez. Daha sonra cepheyi Ali efendimiz ele geçirir.Bu kez onlar su ister. Hz. Ali o suyu verir" Yazar Ahmet Erimhan Ehl-i Beyt Sempozyumu'nda sunduğu tebliğinde şöyle konuştu: "Üstad Haydar Baş Bey'in 'İmam Ali' eserinin 375. sayfasındaki değerlendirmesi ile noktayı koyalım: 'Bütün tarihi ve ilmi hakikatlerin ışığında deriz ki, hilafet Hz. Ali'nin hakkıdır. Ancak olaylar farklı şekilde gelişmiş ve Hz. Ali bu hakkından mahrum bırakılmıştır. Hz. Ali'nin olaylar karşısısndaki tavrı gayet açık, net ve kendisine yaraşır bir şekildedir. Fitneye mahal vermemek, ihtilafa sebep olmamak, İslam'ı ve Müslümanların birliğini korumak maksadı ile iktidardan vazgeçmiştir. Ancak hilafet mutlak surette Hz. Ali'nin hakkıdır. Fakat bu hak gasp edilmiştir. Bu hakkın gasp edilmiş olması hilafetin Hz. Ali'nin hakkı olduğu gerçeğini değiştirmez.' İşte size altın sözler? Adalet de bu değil midir? Haklıya hakkını teslim etmek hadsize haddini bildirmek! Ortada olmak, ortayı bulmak aynı davada 2 haklı üretmek bunlar adalet tarifine uymaz. Allah korusun insanı zalimle aynı ateşe koyar! Hakk'a karşı keskinliği ile bazen eleştiri alan Hz. Ali aynı zamanda rıfk ile muamale edendir. Muaviye ile savaşında Muaviye orduları savaş alanına önce gelirler ve Fırat'ın etrafına yerleşerek suyu kontrol altına alırlar. Hz. Ali askerleri için su ister, Muaviye vermez. Savaşın devamında bu kez aynı cepheyi Ali efendimiz ele geçirir. Bu kez onlar su ister. Hz. Ali o suyu verir. Hz. Ali'nin her tavrı hakikaten olağanüstüdür. Hz Osman'ın evini saranlara karşı evlatlarını bizzat muhafız olarak tayin etmiş ve içeriye insani şeylerin girmesini her şeye rağmen sağlamıştır. Buna rağmen gerçekleşen ölümün üzerine söylediği şu sözler fitne ortamındaki tavrının ne kadar damıtılmış olduğunu göstermektedir: 'Bu işi emretmiş olsa idim katil olurdum. Engellemiş olsa idim ona yardım eden olurdum. Bununla birlikte ona yardım eden 'Kendisinden daha hayırlı olduğu kimse onu yardımsız bıraktı' diyemez. Onu yardımsız bırakan da 'benden daha hayırlı kimse ona yardım etmiştir' diyemez. Size Onun durumunu özetleyeyim. Eline yetki geçti ve kötü icraatta bulundu. Siz de kaygılandınız ancak kötü tepki verdiniz. Ortaya kötü icraat koyan hakkında da kötü tepki veren hakkında da Allah'ın bir hükmü vardır".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.