Prof. Dr.
Haydar Baş Bey'in
Ehl-i Beyt açılımı ile "biz Aleviyiz" demeye başladı, Alevi canlar. Bundan sonra gördük ki, Türkiye'de nüfusun yarıya yakını Alevi, İmam Ali'ye gönülden bağlı, Ehl-i Beyt sevdalısı.Sayın Baş, Şii'yi ve Sünni'yi kardeş ederken de Ehl-i Beyt sevdasını ortak payda seçti. Büyük bir iş başardı. Aleviler, Caferiler, Bektaşiler onun partisinde birer nefer olmaya başladılar.Bu gelişme, siyasi kariyerini Alevileri öteki görmek üzerine kuranları elbette telaşlandırdı.Kendini Seyyid ilan edenler, Hz. Ali'yi sevdiğini söyleyenler, evladının ismini büyük İmam'ın isminden seçenler peydah olmaya başladılar.Sayın Baş'ın samimi ve sadece Allah rızası için imam Ali'nin hilafetini gündem etmeye başlaması, bakın işleri bugün ne noktaya kadar getirdi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2014 bütçesini Hz. Ali'nin bütçesi olarak nitelendirdi.Hz. Ali efendimizin devlet adamlığı, Allah beni görüyor ve aldığım nefesin hesabını soracak endişesi ile geçmiştir.Adalet, hakka sahip çıkmak, Kur'an'ın koyduğu ölçülerden zerre sapmamak, Resûlullah'ın sünnetinde sabit olmak O'nun devlet adamlığında şaşmaz ölçü idi.İktidarları boyunca özelleştirme adı altında devletin gelir kalemlerini yok eden AKP hükümetinin elinde vergilerden başka gelir kapısı kalmadığı ortadadır.Alınan vergilerin, hangi sahada halka hizmet olarak döndüğü ise belli değildir. Sosyal devletin hiçbir özelliğini taşımayan devletimiz, sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, gıdada, yakıtta halkın sabrını zorlamaktadır. Açlık sınırının altında yaşayan vatandaşlarımızın nüfusa oranı her geçen sene artmaktadır.Çiftçi perişan, tarım, hayvancılık bitmiş, işçi, memur, emekli aç ve işsizdir.Başbakan 2014 bütçe görüşmelerinde, 2002 yılında çiftçiye 190 milyon lira borç verilmişken, 2013'te 7 milyar lira borç verildiğini; 2002'de esnafa 154 milyon lira borç verilmişken, 2013'te 9 milyar lira borç verildiğini kendi dile getirmiştir.2002 ve 2013 arasında çiftçiye ve esnafa yapılan borç yardımındaki artış, her iki mesleğin de battığının ispatıdır. Her meslek gurubu vergiler altında ezilmektedir.Fakiri yok eden, vergiler altında ezen ve aldığının nereye gittiği belli olmayan, faize dayalı bir ekonomi sistemi asla Hz. Ali efendimizin sistemi ile bir tutulamaz.Hz. Ali efendimize göre, vergiler halka hizmet ve ülke kalkınması için harcanmalıdır."?vergi toplamaktan ziyade ülkenin kalkınması için çaba göstermelisin. Zira, vergi halka hizmet ile elde edilebilir. Hizmet vermeden vergi toplama yoluna gitmemelisin. Hz. Peygamber şöyle buyuruyor: "Kim ölü toprağı canlandırırsa o toprak onundur. Zalim damar sahibine hak yoktur." Bu bakımdan arazi ve emlakın gelişmesi için çaba göstermeyip sadece vergi tahsiline gidersen ülkeyi harabeye çevirir, insanların perişan olmasına neden olursun" (Nehc'ül Belağa, sayfa 436-437)Hz. Ali efendimiz döneminde alınan vergiler, yoksullar, miskinler, bedelini çalışıp ödemek şartı ile azat edilen köleler, borçlular, Allah yolunda cihat edenler, garip kimseler ve bu malları toplamak maksadı ile devlet tarafından görevlendirilen memurlara pay verilirdi. Köprüler, yollar, kanallar ve imar faaliyetleri de bu gelirlerden sağlanırdı. Ezilene, fakire, fukaraya devlet imkânlarından pay vermiştir. Hz. Ali efendimiz bu kıstasları belirlerken ve hayata geçirirken, Kuran-ı Kerim'de yazan ölçülerin zerre dışına çıkmamıştır. (Geniş bilgi, İmam Ali, Prof. Dr. Haydar Baş)Bugün, 2014 için hazırlanan, borç ve faiz yüklü bütçeye Hz. Ali'nin devlet idareciliğini karıştırmaya çalışmak, bu büyük İmam'ı hiç tanımadıklarını göstermektedir.Benzetmenin, Alevi oylarına talip olanların ortaya attığı seçim ifadelerinden başka bir manası da yoktur. Şunu da belirtelim, Hz. Ali'nin ekonomi görüşüne benzeyen bir ekonomi anlayışı bugün vardır. Prof. Dr. Haydar Baş'a ait,
Milli Ekonomi Modeli, adil gelir dağılımını sağlaması, tüketen kesimden, fakir ve ezilenden, işçiden, memurdan, duldan yetimden yola çıkması, eşit paylaşım yapması, kaynakları millete sunması, millete hizmet eden devleti hayata geçirmesi ve faizi sistemden çıkarması ile Hz. Ali efendimiz dönemindeki idarenin ekonomi modelidir.Bu devirde dense dense sadece Milli Ekonomi Modeli için, Hz. Ali'nin görüşüdür denebilir.