Hz. Fatıma’dan nakledilen hadisler -2-
Dünyanızdan üç şey Bana sevimlidir: Allah’ın Kitabı’nı (Kur’an’ı) okumak, Resûlullah (s.a.v.)’in yüzüne bakmak ve Allah yolunda infak etmek
03.09.2023 18:14:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





"Dünyanızdan üç şey Bana sevimlidir: Allah'ın Kitabı'nı (Kur'an'ı) okumak, Resûlullah (s.a.v.)'in yüzüne bakmak ve Allah yolunda infak etmek."
"Babam Resûlullah (s.a.v.)'in ölümüne yol açan hastalığında -evi ashabı ile dolu iken- şöyle buyurduğunu duydum:
'Ey insanlar! Çok geçmeksizin sizin aranızdan ayrılacağım, size özür bırakmayacak bir söz söylüyorum: Bilin ki Ben sizin aranızda yüce Rabbimin Kitabını ve itretim olan Ehl-i Beyt'imi emanet bırakıyorum.'
Sonra Ali'nin elini tutarak şöyle buyurdu: Bu Ali, Kur'an iledir, Kur'an da Ali iledir; bunlar Kevser havuzunun başında yanıma gelinceye kadar birbirlerinden ayrılmayacaklar. Ben, kıyamet günü Benden sonra bunların hakkında nasıl davrandığınızı sizden soracağım."
"Ümmetimin en kötüleri, gece gündüz tatlı nimetlerle yetiştirilenlerdir. Toplantılarda baş köşeye oturup, dilbazlık ve bilgiçlik satacağım, halka üstünlük göstereceğim diye, doğru yanlış olur olmaz her türlü sözleri savuranlardır."
"Muhammed (s.a.v.) ve Ali (a.s.) bu ümmetin babalarıdır; Onların eğriliklerini düzeltir, itaat ettiklerinde onları ebedi azaptan kurtarır, uyum sağladıklarında da onları daima nimete kavuştururlar."
Bir gün Allah Resulü'ne (s.a.v.) eteğinin boyunun ne kadar olması gerektiğini sorduğunda: "Eteğinin boyu bir zira olsun" buyurdu. (zira: kolun dirsek ile parmak ucu arası uzunluğu).
"Kişi kendi binek hayvanının ön tarafına binmeye, yatağında yatmaya ve evinde namaz kılma önceliğine sahiptir. Ancak insanların, namaz için arkasında saf tuttukları imam başka."
"Sizin en iyiniz, büyüğüne karşı daha yumuşak davrananınız ve hanımlarına daha şefkatli ve bağışlayıcı olanınızdır."
"Allah'ım, Beni verdiğin rızka kanaatkâr eyle, ayıplarımı ört, yaşattığın sürece afiyet ver Bana, canımı aldığında bağışla Beni, Bana rahmeyle.
Allah'ım Bana mukadder kılmadığın şeyi elde etmek için Beni yorma (uğraştırma). Bana mukadder kıldığın şeye ulaşmayı kolay kıl.
Allah'ım Benim için baba-anamı ve üzerimde hakkı olan herkesi en iyi mükafatınla mükafatlandır.
Allah'ım, bütün vakit ve çabamı yarattığın gâye doğrultusunda sarf etmemi sağla, vereceğini üstlendiğin şeyi elde etmek için çaba sarf etmekle meşgul etme Beni, mağfiret diliyorum Senden, (öyleyse) Beni cezalandırma, Senden istiyorum (öyleyse) Beni mahrum bırakma.
Allah'ım, nefsimi Bana küçük göster; kendi makamını Benim nazarımda büyült; itaatini, Senin rızanı kazandıracak şeyleri yapmayı ve Seni gazaplandıracak şeylerden uzak durmayı ilham eyle Bana; ey merhametlilerin en merhametlisi!"
"Mü'minin güler yüzlü olması, onu cennete götürür; inatçı düşmanın güler yüzlü olması ise onu cehennem ateşinden korur."
"Hadid, Vâkıâ ve Rahman sûrelerini okumaya devam eden kimse yerde ve göklerde 'Firdevs cenneti yerlisi' diye anılır."
"Hamd edin o Allah'a ki, azamet ve nurundan dolayı göklerde ve yerde olanlar, O'na ulaşmak için vesile aramaktadırlar; biz (Resûlullah (s.a.v.)'in Ehl-i Beyt'i) Allah'ın yarattıkları arasında vesilesi, seçkin kulları, kutsiyetinin odakları, açık delilleri ve göndermiş olduğu peygamberlerin varisleriyiz."
"Hz. Peygamber (s.a.v.) Mescid-i Şerif'e girdiklerinde, 'Allah ismiyle giriyorum. Mübarek es-Selam adının tecellileri Peygamberinin üzerine olsun. Ya Allah, Benim günahlarımı mağfiret buyur ve Bana ilahi lütfunun kapılarını aç' buyuruyorlardı."
Hz. Fâtıma (a.s.) şöyle rivayet etmektedir:
"Ben Peygamber Babamdan, şöyle buyurduklarını işittim: Dikkat ediniz! Bir kimsenin eli bulaşık olduğu halde yatıp sabah kalktığında o yüzden kendine bir bela ve rahatsızlık gelirse kendisinden başkasına kabahat bulup, başkasını kötülemesin."
"Sofranın, her Müslümanın bilmesi gereken on iki âdâbı vardır. Bunlardan dördü farz, dördü müstehab ve dördü de edeptir.
Farz olanlar şunlardır: Nimetin asıl sahibini tanımak, vermiş olduğu nimete razı olmak, yemekten önce O'nu anmak (Bismillah demek), yemeğin sonunda şükretmek.
Müstehab olanlar şunlardır: Yemekten önce abdest almak, sol taraf üzerine oturmak, üç parmakla yemek.
Edepten olanlar da şunlardır: Önünde olandan yemek, lokmaları küçük tutmak, yemeği iyi çiğnemek, yemekte başkalarının yüzüne az bakmak." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Fatıma eserinden)
"Babam Resûlullah (s.a.v.)'in ölümüne yol açan hastalığında -evi ashabı ile dolu iken- şöyle buyurduğunu duydum:
'Ey insanlar! Çok geçmeksizin sizin aranızdan ayrılacağım, size özür bırakmayacak bir söz söylüyorum: Bilin ki Ben sizin aranızda yüce Rabbimin Kitabını ve itretim olan Ehl-i Beyt'imi emanet bırakıyorum.'
Sonra Ali'nin elini tutarak şöyle buyurdu: Bu Ali, Kur'an iledir, Kur'an da Ali iledir; bunlar Kevser havuzunun başında yanıma gelinceye kadar birbirlerinden ayrılmayacaklar. Ben, kıyamet günü Benden sonra bunların hakkında nasıl davrandığınızı sizden soracağım."
"Ümmetimin en kötüleri, gece gündüz tatlı nimetlerle yetiştirilenlerdir. Toplantılarda baş köşeye oturup, dilbazlık ve bilgiçlik satacağım, halka üstünlük göstereceğim diye, doğru yanlış olur olmaz her türlü sözleri savuranlardır."
"Muhammed (s.a.v.) ve Ali (a.s.) bu ümmetin babalarıdır; Onların eğriliklerini düzeltir, itaat ettiklerinde onları ebedi azaptan kurtarır, uyum sağladıklarında da onları daima nimete kavuştururlar."
Bir gün Allah Resulü'ne (s.a.v.) eteğinin boyunun ne kadar olması gerektiğini sorduğunda: "Eteğinin boyu bir zira olsun" buyurdu. (zira: kolun dirsek ile parmak ucu arası uzunluğu).
"Kişi kendi binek hayvanının ön tarafına binmeye, yatağında yatmaya ve evinde namaz kılma önceliğine sahiptir. Ancak insanların, namaz için arkasında saf tuttukları imam başka."
"Sizin en iyiniz, büyüğüne karşı daha yumuşak davrananınız ve hanımlarına daha şefkatli ve bağışlayıcı olanınızdır."
"Allah'ım, Beni verdiğin rızka kanaatkâr eyle, ayıplarımı ört, yaşattığın sürece afiyet ver Bana, canımı aldığında bağışla Beni, Bana rahmeyle.
Allah'ım Bana mukadder kılmadığın şeyi elde etmek için Beni yorma (uğraştırma). Bana mukadder kıldığın şeye ulaşmayı kolay kıl.
Allah'ım Benim için baba-anamı ve üzerimde hakkı olan herkesi en iyi mükafatınla mükafatlandır.
Allah'ım, bütün vakit ve çabamı yarattığın gâye doğrultusunda sarf etmemi sağla, vereceğini üstlendiğin şeyi elde etmek için çaba sarf etmekle meşgul etme Beni, mağfiret diliyorum Senden, (öyleyse) Beni cezalandırma, Senden istiyorum (öyleyse) Beni mahrum bırakma.
Allah'ım, nefsimi Bana küçük göster; kendi makamını Benim nazarımda büyült; itaatini, Senin rızanı kazandıracak şeyleri yapmayı ve Seni gazaplandıracak şeylerden uzak durmayı ilham eyle Bana; ey merhametlilerin en merhametlisi!"
"Mü'minin güler yüzlü olması, onu cennete götürür; inatçı düşmanın güler yüzlü olması ise onu cehennem ateşinden korur."
"Hadid, Vâkıâ ve Rahman sûrelerini okumaya devam eden kimse yerde ve göklerde 'Firdevs cenneti yerlisi' diye anılır."
"Hamd edin o Allah'a ki, azamet ve nurundan dolayı göklerde ve yerde olanlar, O'na ulaşmak için vesile aramaktadırlar; biz (Resûlullah (s.a.v.)'in Ehl-i Beyt'i) Allah'ın yarattıkları arasında vesilesi, seçkin kulları, kutsiyetinin odakları, açık delilleri ve göndermiş olduğu peygamberlerin varisleriyiz."
"Hz. Peygamber (s.a.v.) Mescid-i Şerif'e girdiklerinde, 'Allah ismiyle giriyorum. Mübarek es-Selam adının tecellileri Peygamberinin üzerine olsun. Ya Allah, Benim günahlarımı mağfiret buyur ve Bana ilahi lütfunun kapılarını aç' buyuruyorlardı."
Hz. Fâtıma (a.s.) şöyle rivayet etmektedir:
"Ben Peygamber Babamdan, şöyle buyurduklarını işittim: Dikkat ediniz! Bir kimsenin eli bulaşık olduğu halde yatıp sabah kalktığında o yüzden kendine bir bela ve rahatsızlık gelirse kendisinden başkasına kabahat bulup, başkasını kötülemesin."
"Sofranın, her Müslümanın bilmesi gereken on iki âdâbı vardır. Bunlardan dördü farz, dördü müstehab ve dördü de edeptir.
Farz olanlar şunlardır: Nimetin asıl sahibini tanımak, vermiş olduğu nimete razı olmak, yemekten önce O'nu anmak (Bismillah demek), yemeğin sonunda şükretmek.
Müstehab olanlar şunlardır: Yemekten önce abdest almak, sol taraf üzerine oturmak, üç parmakla yemek.
Edepten olanlar da şunlardır: Önünde olandan yemek, lokmaları küçük tutmak, yemeği iyi çiğnemek, yemekte başkalarının yüzüne az bakmak." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Fatıma eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.