(dünden devam…)
Son anlarıyla ilgili bir başka bilgi de Fuzuli'den;
"Hz. Peygamberin (s.a.v.) ölümünden üç ay geçince, bir söylentiye göre altı ay sonra, bir gün Hz. Ali (a.s.) evine geldiğinde, Fâtıma'yı (a.s.), biraz hamur açmış ve bir miktar gül suyu ile çocuklarının saçlarını yıkamış ve onların esvaplarını yıkamak için biraz su hazırlamış gördü. Hz. Ali (a.s.) bu hâle şaştı: 'Ey zamanın en büyüğünün kızı ve ey cihanın iffetli kadını' dedi. 'Dünya işine hiçbir zaman bu kadar kendini verdiğini bilmiyorum. Acaba bu ne hikmettir ki, bugün üç işi bitirmeyi birden başarmışsın.' 'Ey Ali! Dün gece Allah'ın Resulü'nü rüyamda gördüm. Yastığımın üzerine yaslanmıştı. Etrafa bakıyordu. Ben hıçkırmaya başladım: 'Ey Baba! Ey Allah'ın Elçisi! Ayrılığından eridim, bittim. Sen nerelerdesin' dedim.
Hazret-i Resul dedi ki: 'Ey Fâtıma! Sana müjde vermeye geldim. Bu iğreti hayat kaydının bağını kesip fâni dünyanın dar geçidinden ahiret semasına Senin ayak basmanın demi geldi. Ey Fâtıma! Sen oraya gelmeyince Ben buradan gidemem. Eğer Bana kavuşmak saadetini istersen acele et, çalış ki, yarın gece Bana misafir gel.' Ben uyandım ve şimdi o ümitle ahiret âlemine yol tutmuş bulunuyorum… Ya Ali! Senden ayrılma eleminin ateşi ciğer yakıcıdır ve ayrılık mihnetin gam vericidir. Fakat Babama kavuşma müjdesi gönül aydınlatıcıdır. Yola çıkmak hazırlığı yapmamın sebebi şudur ki, yarın Sen Benim vereceğim musibetle uğraşırken evlatlarım yiyecek sıkıntısı çekmesinler. Elbiselerini yıkamamın sebebi de Benden sonra bu iş için yabancılara yüzsuyu dökmesinler. Yine saçlarını şunun için yıkıyorum ki, Benden sonra onların derdine derman kim olacak?" (Fuzuli, Kerbela Şehitleri, 176-177).
Esma'dan rivayet edilir:
Fâtıma (a.s.) son nefesini vermek üzere iken Esma'ya şöyle dedi: "Resûlullah (s.a.v.) vefat ederken, Cebrail cennetten kâfur ge tirmişti. Resûlullah (s.a.v.) bu kâfuru üç kısma ayırdı; bir kısmını Kendisi için, bir kısmını Ali (a.s.) için ve bir kısmını da Benim için. Kâfur kırk dirhem ağırlığındaydı." Sonra şöyle dedi: "Ey Esma! Babamın falan yerde bulunan kâfurunun geri kalanını getir ve başımın ucuna koy." Esma kâfuru getirip başının ucuna koydu. Sonra namaz kılmak için abdest alırken Esma'ya şöyle dedi: "Sürdüğüm kokuyu getir. Namaz kılarken giydiğim elbiselerimi getir." Sonra abdest aldı. Örtüyü üzerine serdi ve şöyle dedi: "Biraz bekle, sonra Beni çağır. Cevap verdiysem bir şey yok demektir. Ama cevap vermediysem, bil ki Babamın yanına gitmişim. O zaman hemen Ali'yi çağır."
(devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020