(dünden devam…)
Hz. Hasan'ın Muaviye ile yaptığı barışı değerlendirirken İmam'ın karakter yapısını, dünya görüşünü ve hayata bakışını iyi anlamamız lazımdır. İbn-i Kesir bu sıkıntılı dönem hakkında şunları yazıyor: "O, (İmam Hasan) bu gelişmeler karşısında sağlam karakterli bir İmam olduğunu kanıtladı. Ruhunda en küçük bir sıkıntı ve vicdanında bir pişmanlık ve rahatsızlık hissetmedi. Hiç daralmadı. Her gelişme karşısında daima memnun ve güler yüzlüydü." (İbn-i Kesir, c.8, s.19).
Şimdi Hz. Hasan'ın Muaviye'yle yaptığı barışın çeşitli kaynaklarda nasıl anlatıldığına bakalım.
1- Yâkubî Tarihi: "Muaviye, adamlarını gizlice İmam Hasan'ın (a.s.) ordusuna göndererek, Kays b. Sa'd'ın Muaviye ile barış anlaşması yaptığı ve kendisine katıldığı söylentisini çıkardı.
Öbür taraftan da Übeydullah b. Abbas'ın kaçışından sonra, Kays b. Sa'd'ın komutasına geçen orduya, başka adamlar göndererek, İmam'ın barışı kabul ettiğini ve kendisine olumlu cevap verdiğini yaydı.
Ayrıca, Muğiyre b. Şube, Abdullah b. Kuriz ve Abdurrahman b. Ümm'ül-Hakem'i, o sırada Medain'deki karargâhında bulunan İmam Hasan'ın (a.s.) huzuruna gönderdi.
Onlar İmam Hasan'ın (a.s.) huzurundan ayrılıp dışarı çıktıkları zaman, halkın duyacağı şekilde kendi aralarında şöyle konuştular: 'Allah, Peygamber'in oğlunun eliyle kan dökülmesini önleyip fitne ateşini söndürdü ve o, barışı kabul etti.' Ordu bu sözleri duyunca sarsıldı ve kimse bu sözlerin doğruluğundan şüpheye düşmedi.
İşte bu yüzden askerler İmam Hasan'a (a.s.) karşı ayaklanıp çadırını yağmaladılar. İmam atına binip Müzlem-i Sabat'a doğru yola koyuldu; o sırada pusuda bekleyen Cerrah b. Sinan el-Esedî bir ok atarak onu bacağından yaraladı. İmam (a.s.) da Cerrah'ın sakalından tutup başını öyle bir çevirdi ki boynu kırıldı.
İmam Hasan'ı (a.s.) Medain'e götürdüler; çok kan kaybetmiş, yarası ağırlaşmıştı. Halk da etrafından ayrılmış, onu yalnız bırakmıştı. Muaviye Irak'a gidip yönetimi ele aldı, o sırada İmam Hasan (a.s.) ağır hasta idi, direnecek gücünün kalmadığını, adamlarının, etrafından ayrılıp kendisini yalnız bıraktığını gördüğü için, Muaviye ile barışı kabul etti…"
2- Taberî Tarihi: "Halk, İmam Hasan'ın (a.s.) hilâfetini kabul ettikten sonra, İmam halkı Kûfe'den çıkarıp Medain'e getirdi ve Kays b. Sa'd'ı 12 bin kişilik öncü birliğin başında önceden gönderdi. Muaviye de Şamlılarla hareket edip Meskin bölgesine vardı. İmam'ın Medain'de bulunduğu sırada, ordusunun arasından birisi yüksek sesle şöyle bağırdı: 'Kays b. Sa'd öldürüldü! Kaçın!' Bunu duyan insanlar kaçmaya başladılar ve İmam'ın çadırını yağmaladılar.
Hatta ayaklarının altına serdiği bir halı parçası için onunla yaka paça oldular. İmam (a.s.) karargâhından ayrılıp, Medain şehrinde bulunan beyaz, etrafı duvarla çevrili küçük bir eve yerleşti. Muhtar b. Ebu Ubeyde, Medain'in temsilcisi olan amcası Sa'd b. Mes'ud'a şöyle dedi: 'Servet ve şeref istiyor musun?' O da; 'Nerde ve nasıl?' deyince, Muhtar; 'Hasan'ı yakalayıp Muaviye'ye teslim ederek bunu elde edebilirsin' dedi. Sa'd ise; 'Allah'ın lâneti sana olsun! Demek, Allah'ın Resulü'nün kızının oğlu ile savaşacak ve elini ayağını bağlayıp teslim edeceğim ha! Ne namert biriymişsin sen!' cevabını verdi.
İmam Hasan (a.s.) durumunun elverişsizliğini görünce, barış istemek için Muaviye'ye adam gönderdi. Muaviye de, Abdullah b. Amir ve Abdurrahman b. Semure b. Habib b. Abdu Şems'i, Medain'de bulunan İmam Hasan'a (a.s.) gönderdi. Onlar da İmam'ın önerilerini kabul edip barış anlaşması yaptılar."
(devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020