Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın 'İmam Hasan' eserinde şöyle anlatıyor:
"İmam'ın ordusunda ihanetler birbirini izledi. Bunlardan bir örnek şu şekildedir: İmam Hasan Kinde'den bir komutanı dört bin kişilik bir ordu ile Muaviye'nin üzerine gönderdi. Ordu Enbar denilen yerde konuşlanınca, Muaviye ordunun komutanına beş yüz bin dirhem para gönderdi. Ayrıca ona bazı Şam ve Cezire kasabalarının valiliğini vaat etti. Komutan bu teklifi kabul ederek iki yüze yakın adamı ile Muaviye'nin safına geçti.
Bunun üzerine Hz. Hasan Murad kabilesinden birini sefere çıkardı. O da dağların bile kaldıramayacağı ağırlıkta yeminler ederek ihanet etmeyeceğini söyledi. Ancak kendinden önce gönderilen komutanın yaptığının aynısını yaptı. Nitekim İmam Hasan onun da kendinden öncekinin yaptığının aynısını yapacağını haber vermişti. (Ayanu'ş-Şia, c.4, s.22).
Bu şekilde İmam Hasan'ın taraftarları, gizlice Muaviye'nin saflarına katılmaya başladılar. (Şerh-u Nehcü'l Belaga, İbn-i Ebi'l Hadid, c.4, s.8).
Ahmed b. Yâkub, Tarih kitabında Hz. Hasan'ın saflarından ayrılanların sayısını sekiz bin olarak vermektedir. Ahmed Yâkub şöyle der: "Muaviye'nin Ubeydullah'a gönderdiği elçi, firarın mükafatını bir milyon dirhem olarak açıkladı. Ubeydullah da taraftarlarından sekiz bin kişiyle birlikte Muaviye'ye katıldı. Savaş hazırlıklarını ve komutanlık sorumluluğunu Kays. b. Sa'd üstlendi." (Yâkubî, Tarih, c. 2, s. 191) Yani bu şu demek oluyor ki, on iki bin kişilik ordunun sekiz bini Peygamberin oğluna ihanet etti. Bu korkunç bir durumdu. İşin enteresan yanı, bu ihaneti yapanlar İmam Hasan'ın büyüklüğünü inkar etmediklerini söylüyor, ancak onun yanında yer alırlarsa dünya nimetlerine kavuşamayacaklarını iddia ediyorlardı. Bu aslında yaklaşmakta olan facianın da habercisiydi.
Öte yandan bu firarlar, Hz. Hasan, Muaviye'nin altmış bin kişilik ordusu ile karşılaşmak üzere iken gerçekleşmişti. Bu sayıya İmam'ın ordusundan kaçan binlerce kişiyi de eklemek gerekir. Kaldı ki bazı kaynaklara göre İmam'ın Medain'de bekleyen ordusundan da askerler firar etmeye başladı. Muaviye Kûfe ordusunu çökertmek için elinden gelen her türlü yöntemi uyguluyor, akla gelebilecek her türlü rüşvet şekillerini kullanıyordu. Hatta yazdığı mektuplardan birinde muhatabına, "… kızlarından birini" vereceğini ifade ediyordu. (İlel'üş-Şerayi, İbn-i Babeveyh, s.84).
Muaviye'nin Medain karargâhına gönderdiği bir elçi şu söylentiyi yaydı: "Ubeydullah'ın firarından sonra Meskin'deki öncü ordunun komutanı Kays b. Sa'd da Muaviye ile anlaşarak onun tarafına geçti." (Tarih-i Yâkubî, c.2, s.191). Bunu yaparken Kays b. Sa'd'ın karargâhına gönderdiği bir adamı İmam Hasan'ın Muaviye ile anlaştığı ve teklifini kabul ettiğini söylüyordu. (Tarih-i Yâkubî, c.2, s.191).
Muaviye ardından Medain'de Kays b. Sa'd'ın öldüğü ve ordu mensuplarının firar etmesi gerektiği söylentisini yaydı. Bu söylenti üzerine askerler İmam Hasan'ın çadırını basarak eşyalarını yağmaladılar. Bu yüzden İmam Medain'deki beyaz kaleye taşındı." (Tarih-i İbn Esir, c.3, s.203). Yani, Meskin'de yaşanan olaylar, Medain ordusunda da kötü etkilerini gösterdi. Olaylar dilden dile dolaşarak abartıldı.
Meskin'deki orduda Haşimoğullarının ileri gelenleri ayrıca Rabia ve Hamdan kabilelerinin güçleri bulunuyordu. Bu insanların fedakârlığı ve Ehl-i Beyt'e bağlılığı olmasaydı, daha büyük bir fitne dalgası yayılacak, belki Hz. Hasan'ın ordusu tamamen dağılacaktı. İbn-i Kesir şöyle rivayet ediyor: "Ebu'l Arif şöyle dedi: Meskin'de Hasan b. Ali'nin ordusunun öncü bölümündeydik. Ve Şam ordusuyla savaşmak için gerçekten kendimizi fedakârlığa hazırlamıştık..." (el-Kamil fi't-Tarih, c.8, s.19).
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020