Hz. Muhammed’i inkâr edeni reddederim’
İmam Rıza (a.s), münazara esnasında, Hıristiyanların büyüğüne dedi ki: “Ben İsa (a.s)’ın peygamberliğine, kitabına inanıyor ve kabul ediyorum. Ama Muhammed (s.a.a)’in peygamberliğini, kitabını inkâr eden ve bunu ümmetine müjdelemeyen bir İsa’nın peygamberliğini kabul etmiyorum”
08.10.2023 10:20:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





(…dünden devam)
Hasan bin Muhammed en-Nevfelî el-Hâşimî'den şöyle naklediyor:
Fazl bin Sehl, sabahleyin İmam Rıza (a.s)'ın yanına gelerek şöyle dedi: "Sana feda olayım, amcanın oğlu (Halife Memun) sizi bekliyor. Bütün konuşmacılar toplandılar. Siz ne zaman toplantıya şeref vereceksiniz?" İmam Rıza (a.s) cevaben, "Sen önden git, ben de geleceğim inşaallah" diye buyurdular.
İmam (a.s) daha sonra abdest aldı ve sevik (bir tür şerbet) içti ve bize de ikram etti. Daha sonra biz de kendileriyle beraber oradan ayrıldık ve Memun'un yanına gittik.
Toplantı salonu oldukça kalabalıktı. Muhammed bin Ca'fer (İmam'ın amcası), Talibî ve Hâşimîler'den bir grup ve ordu komutanları hazır bulunmaktaydılar. İmam Rıza (a.s) meclise girdiği zaman Memun, Muhammed bin Ca'fer ve beraberindekiler ayağa kalktılar. İmam Rıza (a.s) ile Memun oturdular, diğerleri de öylece ayakta kaldılar. Daha sonra Memun onlara oturmalarını emretti, onlar da oturdular. Memun bir müddet İmam (a.s) ile karşılıklı konuştuktan sonra Caselik'e (Hıristiyan din adamlarının önderine) dönerek şöyle dedi: "Ey Caselik! Bu, amcam oğlu Ali bin Mûsa bin Ca'fer'dir ve kendileri Peygamberimizin kızı Fâtıma ve Ali bin Ebu Tâlib'in oğullarındandır. Onunla konuşmanı, delil getirmeni ve insaflı olmanı istiyorum."
Caselik: "Ey mü'minlerin emiri! Benim kabul etmediğim kitaptan ve kendisine iman etmediğim peygamberden delil getiren bir kişiyle nasıl bahsedip tartışabilirim?"
İmam (a.s): "Ey Nasranî! Eğer sana İncil'den delil getirsem kabul eder misin?"
Caselik: "İncil'in buyruklarını ben nasıl reddedebilirim? Evet, vallahi gönül razılığıyla kabulleneceğim."
İmam (a.s): "Öyleyse ne dilersen sor ve cevabını da dinle."
Caselik: "Hz. İsa (a.s)'ın peygamberliği ve kitabı hakkında görüşün ve inancın nedir? Onlardan inkâr ettiğiniz şey var mıdır?"
İmam (a.s): "Ben İsa (a.s)'ın peygamberliğine, kitabına, ümmeti için müjdelediklerine inanıyor, Havarilerin kabullendiklerine inanıyor ve kabul ediyorum. Ama Muhammed (s.a.a)'in peygamberliğini, kitabını inkâr eden ve bunu ümmetine müjdelemeyen bir İsa'nın peygamberliğini kabul etmiyorum."
Caselik: "Acaba bütün hükümler iki adil şahitle ispatlanmıyor mu?"
İmam (a.s): "Evet."
Caselik: "Öyleyse kendinizden olmamak şartıyla Muhammed (s.a.a)'in peygamberliğini ispatlayacak Hıristiyanların kabul ettiği iki şahit getirin ve bizden de kendimizden olmamak şartıyla iki şahit isteyin."
(bu bahis devam edecek…)
Hasan bin Muhammed en-Nevfelî el-Hâşimî'den şöyle naklediyor:
Fazl bin Sehl, sabahleyin İmam Rıza (a.s)'ın yanına gelerek şöyle dedi: "Sana feda olayım, amcanın oğlu (Halife Memun) sizi bekliyor. Bütün konuşmacılar toplandılar. Siz ne zaman toplantıya şeref vereceksiniz?" İmam Rıza (a.s) cevaben, "Sen önden git, ben de geleceğim inşaallah" diye buyurdular.
İmam (a.s) daha sonra abdest aldı ve sevik (bir tür şerbet) içti ve bize de ikram etti. Daha sonra biz de kendileriyle beraber oradan ayrıldık ve Memun'un yanına gittik.
Toplantı salonu oldukça kalabalıktı. Muhammed bin Ca'fer (İmam'ın amcası), Talibî ve Hâşimîler'den bir grup ve ordu komutanları hazır bulunmaktaydılar. İmam Rıza (a.s) meclise girdiği zaman Memun, Muhammed bin Ca'fer ve beraberindekiler ayağa kalktılar. İmam Rıza (a.s) ile Memun oturdular, diğerleri de öylece ayakta kaldılar. Daha sonra Memun onlara oturmalarını emretti, onlar da oturdular. Memun bir müddet İmam (a.s) ile karşılıklı konuştuktan sonra Caselik'e (Hıristiyan din adamlarının önderine) dönerek şöyle dedi: "Ey Caselik! Bu, amcam oğlu Ali bin Mûsa bin Ca'fer'dir ve kendileri Peygamberimizin kızı Fâtıma ve Ali bin Ebu Tâlib'in oğullarındandır. Onunla konuşmanı, delil getirmeni ve insaflı olmanı istiyorum."
Caselik: "Ey mü'minlerin emiri! Benim kabul etmediğim kitaptan ve kendisine iman etmediğim peygamberden delil getiren bir kişiyle nasıl bahsedip tartışabilirim?"
İmam (a.s): "Ey Nasranî! Eğer sana İncil'den delil getirsem kabul eder misin?"
Caselik: "İncil'in buyruklarını ben nasıl reddedebilirim? Evet, vallahi gönül razılığıyla kabulleneceğim."
İmam (a.s): "Öyleyse ne dilersen sor ve cevabını da dinle."
Caselik: "Hz. İsa (a.s)'ın peygamberliği ve kitabı hakkında görüşün ve inancın nedir? Onlardan inkâr ettiğiniz şey var mıdır?"
İmam (a.s): "Ben İsa (a.s)'ın peygamberliğine, kitabına, ümmeti için müjdelediklerine inanıyor, Havarilerin kabullendiklerine inanıyor ve kabul ediyorum. Ama Muhammed (s.a.a)'in peygamberliğini, kitabını inkâr eden ve bunu ümmetine müjdelemeyen bir İsa'nın peygamberliğini kabul etmiyorum."
Caselik: "Acaba bütün hükümler iki adil şahitle ispatlanmıyor mu?"
İmam (a.s): "Evet."
Caselik: "Öyleyse kendinizden olmamak şartıyla Muhammed (s.a.a)'in peygamberliğini ispatlayacak Hıristiyanların kabul ettiği iki şahit getirin ve bizden de kendimizden olmamak şartıyla iki şahit isteyin."
(bu bahis devam edecek…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.