Ülkemizde insanların camilerde ve de sokaklarda 'açız' diye haykırışlarını ve iktidardaki Ak Parti'nin toplantılarında bile 'vallahi açız' çığlıklarını hükümet duymuyor, duymak da istemiyor.
Eğer böyle olmasaydı, Afganistan'a yardım için IBAN veren hükümet, önce bu çığlıkları duyar ve gereğini yapardı.
Efendim,
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın (TİKA) 2020 Türkiye Kalkınma Yardımları Raporu'ndaki verilerine göre Türkiye, 2020'de yurtdışına 8 milyar dolar yardım yapmış.
En çok yardım yaptığımız ilk 10 ülke, Suriye, Arnavutluk, Irak, Afganistan, Filistin, Somali, Kazakistan, Kırgızistan, Bosna Hersek ve Tunus olmuş.
Yani ülkemizde barındırdığımız Suriyeli sığınmacılara 40-50 milyar dolar harcamamız yetmemiş olsa gerek ki hükümet bir de Suriye'ye yardım göndermiş.
Buna göre Türkiye, yabancı ülkelere 2017'de 8.12 milyar dolar, 2018'de 8.61 milyar dolar, 2019'da 8.66 milyar dolar, 2020'de ise 8.12 milyar dolar yardım yapmış.
Bu yardımlardan birisi geçen hafta Arnavutluk'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat giderek teslim törenine katıldığı 522 konut ve 37 iş yerini kapsayan deprem konutları projesiymiş.
42 milyon Euroya mal olan bu projeyi masrafları üstlenen Türkiye hibe etmiş.
Vesaire vesaire…
Güler misin ağlar mısın?
Anayasada tarımsal desteklemeler için bütçeden ayrılacak kaynağın milli gelirin yüzde 1'inden az olamayacağı hükmüne rağmen, 2021 yılında tarıma verilen desteğin milli gelire oranı yüzde 0.5 seviyesinde kalmıştır.
Tarım kesimine anayasayı ihlal ederek hakkı olan desteği çok gören AKP hükümeti, yurtdışına yardımları BM hedefi olan yüzde 0.7'lik ulusal gelire oran hedefini aşmış.
Bu durumdan övgüyle bahsedilen Dışişleri Bakanlığı'nın geçen yıl hazırladığı 'Girişimci ve insani dış politikamız' başlıklı kitapçıkta aynen şu ibareler yer alıyor:
"Türkiye'nin resmi kalkınma yardımlarının, ulusal gelire oranı 2020 yılında da yüzde 0.7'lik BM hedefinin üzerinde gerçekleşti. 2021 Küresel İnsani Yardım Raporu'na göre Türkiye, gerçekleştirdiği 8 milyar dolar tutarındaki insani yardımla, ABD'nin ardından ikinci sırada yer aldı. Gayrı safi milli gelirinin yüzde 0.98'ini insani yardım için ayıran ülkemiz, 'dünyanın en cömert ülkesi' konumunu korumaktadır."
İşte ekonomide 20 yıldır aldığı kararlar nedeniyle milletin imanı gevremiş bir haldeyken, iktidar yurt dışına yardım için bu yıl da IBAN dağıtarak, yine yabancılardan aferin almak peşinde.
Atasözü paylaşmanın tehlikeli olduğu günlerden geçtiğimiz için atasözü yerine Sayın Devlet Bahçeli'nin bir sözünü paylaşacağım.
2015 yılında dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e alınan ve tartışma konusu olan lüks Mercedes aracının iadesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine tepki gösteren MHP lideri Bahçeli, şunları söylemişti: "Sizlere kuru ekmeği bile fazla bulanlar, piyasa fiyatı 1 milyon lira olan bir otomobilin alınmasına sıcak bakıyor, normal görüyor. Erdoğan da, 'ne var bunda' diyor. Erdoğan'a sesleniyorum; sana göre devletin malı deniz, hırsızın ve haram yiyenlerin cebi derindir. Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı'na otomobil almak istiyorsa, buna da meraklıysa, bankalardaki milyarlarından küçük bir bölümünü buna ayırmasında hiçbir mahzur yoktur. Devlet kesesinden cömertlik yapmak kimsenin haddi değildir."
Bu sözün üstüne başka söze ne hacet…
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023