Fethullah Gülen'in başında bulunduğu cemaatin basın ve yayın organlarının son on yılda uğradıkları değişimi ve dönüşümü normal şartlar altında izah etmek mümkün değil.
İnsanımızın bir çoğu da bu değişimi anlamakta zorlanıyor. Mesela, STV'nin Mardin'den canlı olarak yayınladığı bol papazlı programı seyreden bir çok hemşehrimiz; midelerinin bulandığını, başlarının döndüğünü ve telefonlarına cevap alamadıklarını söylediler. Çan sesi eşliğinde ezan okutulduğunu, Yahudilik ve Hıristiyanlığın da tek tanrılı dinler olarak anlatıldığını duyan insanımızın ilk tepkisi, "Haşa! Sümme haşa..." oluyor. Bunu da mı duyacaktık, bunu da mı görecektik şeklinde eyvahlar çekiyorlar.
Müslümanların himmetleriyle, zekat ve bağışlarıyla bugünlere gelmiş olan bir cemaatin organize ettiği bir programda HZ. Muhammed (s.a.v)'in ismine yer verilmemesinin cinayet çapında bir cürm-i meşhud olduğunu iz'an ve insaf sahibi herkes, her mecliste dile getiriyor.
"İbrahimî dinler, üç dinin ortak atası" şeklinde sürekli ismine vurgu yapılan Hz.İbrahim aleyhisselamın, haç işareti ve siyon yıldızı ile, bugünkü Hıristiyan ve Yahudilerle hiç bir ilgisinin olamayacağını ilim namusu olan herkes dile getiriyor.
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in bizlere tanıttığı İbrahim peygamberle, bugünkü Yahudilik ve Hıristiyanlık arasında bir bağ, bir ilgi kurmak için, insanın aklını peynir-ekmekle yemiş olması lazım. Onlarca ayet-i kerime "... O müşriklerden değildi" vurgusu ile, kesin ifadesi ile bittiği halde, çocukluk çağından başlayarak putlarla ve putçularla mücadele ettiği halde, bugün tepeden tırnağa şirk içinde olan ve çeşitli putlarla örülü bulunan inanç sistemleri ile İbrahim aleyhisselam arasında nasıl irtibat kurulabilir? Bir Müslüman cemaat böyle bir tuzağa nasıl düşer, böyle bir kızağa nasıl biner ve ümmet-i Muhammed'in zihnini, beynini bulandırır?
Mümtehine suresinin dördüncü ayetini hep beraber okuyalım:
"İbrahim ve O'nunla beraber olan mü'minlerde, sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır. Onlar milletlerine şöyle demişlerdi: Biz sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız; sizi reddediyoruz, bizimle sizin arasında, tek olan Allah'a inanmanıza kadar ebedi düşmanlık ve öfke devam edecektir..."
Ey diyalogcu arkadaşlar! İbrahim'in ışığında yine suçüstü yakalandınız. Görüyorsunuz ki Hz. Muhammed'i atlayarak İbrahim'de buluşma teraneleri, oyun ve oyalamaları sizi cascavlak ortada bırakıyor. Haçın gölgesine sığındığınız müddetçe İbrahim'den medet beklemeyin ve ismini de bir daha ağzınıza almayın.
Kur'an'a bakarsanız, eminim ki İbrahim Peygamber'in baltasına da rastlayacaksınız.
İnsanımızın bir çoğu da bu değişimi anlamakta zorlanıyor. Mesela, STV'nin Mardin'den canlı olarak yayınladığı bol papazlı programı seyreden bir çok hemşehrimiz; midelerinin bulandığını, başlarının döndüğünü ve telefonlarına cevap alamadıklarını söylediler. Çan sesi eşliğinde ezan okutulduğunu, Yahudilik ve Hıristiyanlığın da tek tanrılı dinler olarak anlatıldığını duyan insanımızın ilk tepkisi, "Haşa! Sümme haşa..." oluyor. Bunu da mı duyacaktık, bunu da mı görecektik şeklinde eyvahlar çekiyorlar.
Müslümanların himmetleriyle, zekat ve bağışlarıyla bugünlere gelmiş olan bir cemaatin organize ettiği bir programda HZ. Muhammed (s.a.v)'in ismine yer verilmemesinin cinayet çapında bir cürm-i meşhud olduğunu iz'an ve insaf sahibi herkes, her mecliste dile getiriyor.
"İbrahimî dinler, üç dinin ortak atası" şeklinde sürekli ismine vurgu yapılan Hz.İbrahim aleyhisselamın, haç işareti ve siyon yıldızı ile, bugünkü Hıristiyan ve Yahudilerle hiç bir ilgisinin olamayacağını ilim namusu olan herkes dile getiriyor.
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in bizlere tanıttığı İbrahim peygamberle, bugünkü Yahudilik ve Hıristiyanlık arasında bir bağ, bir ilgi kurmak için, insanın aklını peynir-ekmekle yemiş olması lazım. Onlarca ayet-i kerime "... O müşriklerden değildi" vurgusu ile, kesin ifadesi ile bittiği halde, çocukluk çağından başlayarak putlarla ve putçularla mücadele ettiği halde, bugün tepeden tırnağa şirk içinde olan ve çeşitli putlarla örülü bulunan inanç sistemleri ile İbrahim aleyhisselam arasında nasıl irtibat kurulabilir? Bir Müslüman cemaat böyle bir tuzağa nasıl düşer, böyle bir kızağa nasıl biner ve ümmet-i Muhammed'in zihnini, beynini bulandırır?
Mümtehine suresinin dördüncü ayetini hep beraber okuyalım:
"İbrahim ve O'nunla beraber olan mü'minlerde, sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır. Onlar milletlerine şöyle demişlerdi: Biz sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız; sizi reddediyoruz, bizimle sizin arasında, tek olan Allah'a inanmanıza kadar ebedi düşmanlık ve öfke devam edecektir..."
Ey diyalogcu arkadaşlar! İbrahim'in ışığında yine suçüstü yakalandınız. Görüyorsunuz ki Hz. Muhammed'i atlayarak İbrahim'de buluşma teraneleri, oyun ve oyalamaları sizi cascavlak ortada bırakıyor. Haçın gölgesine sığındığınız müddetçe İbrahim'den medet beklemeyin ve ismini de bir daha ağzınıza almayın.
Kur'an'a bakarsanız, eminim ki İbrahim Peygamber'in baltasına da rastlayacaksınız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dört tanesi yüz… Dört tanesi yüz… / 24.07.2025
- Bu vahşet sekiz milyar insanın ortak vebalidir / 23.07.2025
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025
- Bu vahşet sekiz milyar insanın ortak vebalidir / 23.07.2025
- Böyle bir alçaklık insanlık tarihinde yok / 22.07.2025
- Beterin beteri basiretsizlik / 19.07.2025
- Görmeyen gözler işitmeyen kulaklar ve ürpermeyen kalpler / 18.07.2025
- İmtiyazlı zümre doymak bilmiyor / 17.07.2025
- Hacım! Hayırlı olsun yeni yol arkadaşlarınız da!.. / 16.07.2025
- ‘Her kışın sonunda bir bahar olur’ / 15.07.2025
- Gül vekilim gül / 12.07.2025
- Yalamış yutmuşlar / 09.07.2025