İdlib için buluşuyorlar
Suriye'deki siyasi krize çözüm için Astana toplantılarını başlatan üçlü olarak bilinen Putin, Erdoğan ve Ruhani'nin Ankara buluşmasında en kritik ve sıcak gündem maddesi İdlib. Çünkü Rusya ve Türkiye'nin Suriye'de muhalifler ve Suriye ordusu arasında silahtan arındırılmış bölge oluşturduğu İdlib'de Suriye ordusu; Rusya'dan hava, İran'dan da Şii milis gücü desteğiyle operasyonlarını yoğunlaştırmış durumda.
Türkiye'nin Rusya ve İran'la birlikte uzlaşarak, Suriye'de ateşkesi ve ihlalleri takip etmek için kurduğu gözlem noktaları tehdit altında. Ağustos'ta İdlib'in güneyinde yer alan Han Şeyhun'dan Türkiye destekli muhaliflerin çekilmesiyle birlikte Türkiye'nin bölgedeki Morek gözlem noktası da Suriye ordusunca kuşatılmış durumda.
Operasyonlar ve çatışmaların sürmesine karşın gözlem noktalarını başka bir yere taşımamayı düşünen Ankara, İdlib kaynaklı büyük göç dalgasını Washington yönetimi destek vermese de, Suriye'de oluşturulacak bir güvenli bölgede karşılamanın hazırlıklarını yapıyor. Ankara bu noktada Rusya ve İran'dan operasyonlarını durdurmalarını bekliyor. Ancak Rusya İdlib'de El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütüne karşı yürüttüğü operasyonlardan vazgeçmeyeceğini söylüyor.
Yani, Ankara için önemli olan; siyasi çözüm için somut bir adım atılması. Peki, böyle bir adıma dönük herhangi bir işaret var mı? Dışişleri yetkilileri, HTŞ'nin kontrolü altında olan İdlib'de Türkiye destekli muhaliflerin de hakimiyetinin güçlendirileceğini belirtirken, anayasa yazım komitesinin de oluşturulmasına dönük son hazırlıkların yapıldığını söylüyor. Yaşanan uzlaşmazlıklara karşın komitenin Ankara'da duyurulması için taraflar son hazırlıklarını yapıyor.
Bu yüzden zirve sonrası Rusların eskortluğunda Türk gözlem noktalarının tahliyesi gündeme gelebilir" dedi. Has, bazı terörist grupların Türkiye sınırına doğru ilerleyişinin de büyük bir risk olarak zirvede değerlendirileceğini öngörürken, tarafların İdlib'te çatışmaları durdurmak için yeni bir plan üzerinde durmaları gerekeceğini belirtiyor.