AKP ve Cemaat eliyle Türk milleti ve devletinin sürüklendiği, İslam coğrafyasını tarumar eden fitne, basit bir fitne ve fesad değildir.Türkiye batağa saplandı, İslam coğrafyası kan gölüne döndü? Müslümanların dünyaları da mahvoldu, ahiretleri de!Türkiye'de devletin çarkları söküldü. Ordu bitirildi. Hukuk siyasallaştırıldı. Adalet mekanizması adamına göre çalışır oldu. Nesil, soy, kültür ve hars bozuldu. Toprak, tabiat ve tarım yok edildi. Millet darmadağın edildi... Daha ne olsun?!Çürüme "kalp"ten başladıSöz konusu fesadın "kalbi" boyutu çok daha vahimdir.AKP-Cemaat işbirliğiyle sürdürülen Dinlerarası Diyalog, Medeniyetlerarası İttifak, Avrupa Birliğine Uyum furyası Müslüman Türk milletini savurdu, yüreğini boşalttı, medeniyet kimliğini yok etti. Ehl-i Kitap ile âmetüde ittifak edildi; İslam dini ve akaidiyle oynandı, iman esasları yüreklerden söküldü.Yegane hak din olan İslam; muharref inançlarla, şirk öğretilerle, Hristiyanlık, Yahudilik, Budizm, Hinduizm ile eşitlendi.Küfür, şirk ve nifak, iman diye yutturuldu?Haçlı ordularıyla işbirliği içinde Müslümanları katletmek "cihad" ilan edildi. Türkiyeli İslamcılar, İslam coğrafyasında işgalci Amerika, İsrail, İngiltere ve Haçlı dünyası ile Müslüman avına çıktı. Fitneye kapılan kör olduBunların fitne-fesadına kapılan adeta kör öldü.Fitne gönülleri vurdu? Kalpler mühürlendi, gözler perdelendi, kulaklar sağır oldu. Toplum doğruyu ve yanlışı ayırt edemez oldu?İslamcı geçinenler paranın, makamın ve Amerika'nın kulları oldu? Müslüman olmak, Amerika'nın, İsrail, Avrupa ve küresel sömürgecilerin safında olmaya endekslendi.Müslümanın canına, malına, namusuna, vatanına, birlik ve barışına tecavüz normal hale geldi, hatta iftihar vesilesi oldu. Müslümanlar birbirlerini yemeye koyuldu.İman ve vatan at başı peşkeş çekildiİman ölçülerinin gönüllerden sökülmesi ile Müslümanların vatanlarının ve yeraltı zenginliklerinin Haçlılara peşkeş çekilmesi at başı yürütüldü.Halbuki iman, nasıl ilahi bir emanet ise; Müslümanların vatanları ve kaynakları da öyle ilahi emanettir. Bu bağlamda Hz. Peygamberin çok açık ikaz ve ilanı vardır. Lakin adam, koltuk ve ikbal uğruna Kelime-i Tevhid'den Muhammed Rasulullah'ı çıkartırsa; ne Rasulullah'ı duyar, ne de Müslümanda iman, vatan ve kaynak bırakır? Rasulullah'ın şu ikazı ebedi ve hayatidir:"Yüce Allah, yeryüzünü benim için dürüp topladı; ben de doğusunu da, batısını da gördüm. Ümmetimin mülkü, bana dürülüp gösterilen yerlere kadar uzanacaktır. Bana iki hazine verildi: Kırmızı ve beyaz hazineler? Ümmetim kendi aralarında birbirlerini helak edecekler." (Müslim, Fiten 19, (2889); Tirmizi, Fiten 14, (2177); Ebu Davud, Fiten 1, (4252).Demek ki, mü'minlerin hakkı olan yeraltı kaynakları da ilahi emanettir; kimse çarçur edemez, Haçlı'ya peşkeş çekemez? Ölçü bu!Lakin vatan da, iman da hepsi Haçlı'ya peşkeş oldu.Prof. Dr. Haydar Baş farkıSadece Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye sevdalıları, bu büyük fesada ve peşkeşe karşı durdu. Çözüm yolları sundu. Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koydu.Rusya devleti, doğruyu ve gerçeği gördü. Bizim İslamcılar, Ruslar kadar bile olamadı, havanda su dövdü? Olan oldu.Bunca vahim olaylar, Prof. Dr. Baş farkını ve gerçeğini görmemize imkan verirse, ne âlâ!Pişmanlık yerine pişkinlik varsa...Müslümanların yüreklerine böylesi batıl ve nifakı pompalayanlar, vatanlarını bombalayan ve Haçlı ateşi yağdıranların safında yer aldı. Millet de onları tuttu. Bunlar çok ağır veballerdir.Tam bir pişmanlık, tam bir dönüş, tam bir tövbe gerekir. Pişman olmak yerine; Hakk'ı ve halkı hiçe sayarak pişkin davrananlar iflah olmaz!Pişkin davranan ayıkmaz.Ayıkmayan fesattan dönemez, batıldan kurtulamaz, tevbe edemez. Ayıkmayan ve tevbe edemeyen ise iflah olmaz. Hak'tan ve Hakk'ın değişmez ölçülerinden ve zikrinden yüz çevirenlerin, arkadaşı şeytanlar olur. Fesatta debelenip durur.İlahi kural budur: "Kim, Yüce Allah'ın değişmez ölçülerini ve zikrini görmezlikten gelirse, biz onun başına şeytanı sararız. Artık o, onun can yoldaşı olur. Şüphesiz şeytanlar, onları yoldan çıkarır; lakin onlar hala kendilerini hidayette-doğru yolda sanırlar." (Zuhruf Suresi, 43 /36-37).Gün gelir, bunlara "zulmü birlikte işlediniz; o halde azapta da ortaksınız denir" (Zuhruf Suresi, 43/39).Ahı arşa dayanan ve arşı titreten bu zulümler basit bir zulümler değildir? Zerre kadar imanı olan bu ağır veballere ortak ve yandaş olamaz.Bunca ibretlik vaziyetten sonra İslamcılar, hala aynı batılda ısrarla debeleniyorlarsa; işte o zaman gönüllerden imanın ve iz'an çekilmiş demektir.Gün, imanımızı gönlümüze, aklımızı başımıza devşirerek ayıkma ve ayıktırma seferberliğini başlatma günüdür? Prof. Dr. Baş'a ve BTP'ye hakkı teslim etme günüdür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019