İki dakikalık Güneş tutulması

Şenol Güneş'in kafasını altın tepsi üzerinde futbol kamuouyuna sunmak İsveç yenilgisinden sonra çok kolay. Zaten spor medyasının sonuç üzerine oluşması, geleneksel gazetecilik anlayışı oldu ülkemizde. Milli takım eğer dört beş dakikada gol yememiş olsaydı şimdi hepimiz övgüler düzecektir Şenol hoca ve futbolcular için.

Slovakya maçına göre milli takımımız önceki gün Ali Sami Yen'de çok daha iyi oynadı. Aslına bakarsanız Slovakya maçını kaybetmeliydik, İsveç maçını ise kazanmalıydık sahada ortaya koyulan futbol doğrultusunda.

Sonuça göre değerlendirilen maçta vay efendim Arif daha önce oyuna girmeliymiş, Yıldıray maçta kalmalıymış, son dakikalarda Bülent oyunda olmalıymış, Şenol hoca bunları yapmamış.

Bunları söylemek çok kolay. Soruyorum. Milli takımın seçiminden, aday kadronun açıklanmasından sonra kim eleştirdi futbolcuları? Kim sorguladı Şenol hocayı? Hiç kimse tabi. Son iki maça bakıp en kolay ortaya koyacağımız düşünce ise orta alanda Milli takımın etkili hücum üretememesi. Dikkat ederseniz son iki milli maçta attığımız gollerin dışında hemen hemen hiç pozisyonumuz yok. Ayrıca sonuça ulaşmak Hakan Şükür üzerine kurgulanmış, alternatif yaratacak hücum anlayışları yok. İşte sorgulanması gereken bunlar. Şenol hocanın aday kadroyu açıklamasından sonra kimse, "böyle sıkıntılarımız var ey Şenol hoca" demiyor, yenildik mi tukaka ediliyor teknik heyet.

Grupta ikinci olduk. Finale gitmemiz için Avusturya veya İsrail ile karşılacağız. Bu çok önemli. İş sıkışıp kalmış. Hangi babayiğit öneri getiriyor şimdi siz ona bakın. Ben diyorum ki yarım asır sonra katılmak istediğimiz finaller için güç birliği yapın. Takıma yeni ruh getirecek kişilikleri Şenol hocayla ortak edelim. O da bundan alınmasın. Belki Fatih hoca olmaz ama neden bir Mustafa Denizli iki maç için işbirliği yapmasın Şenol hocayla. Bu artık aşılması zor bir dönem. Gururu, kaprisi bir yana bırakma zamanı. Yürekli davranma zamanı ayrıca. Yeni futbolcuları Milli takıma sürme zamanı. Neden bir Mehmet Yozgatlı yer almasın Milli takımda.

Şimdi Şenol hocaya bir eleştiri getirelim. Diyelim ki, sayın Güneş, zaten takım ikinciliği garantilemiş, İsveç maçında farklı yenilsek nolur, yenilmesek nolur. Neden sahaya futbolcularımızı kapıp koyupverecek bir taktik anlayışla sahaya sürmedinde yine tedbirli davrandın. Bu riskleri göze alma günüydü o maç. İşte Şenol hocanın göz e almadığı bu oldu.

Yoksa skoru belirlenmiş skora göre yapılmış eleştiriler havada kalıyor.