Canaydın'a yapılan vefa mı, cefa mı?

Riva Projesi'nin onaylanma gününde camianın ileri gelenlerinin büyük bölümü, aslında Başkan Özhan Canaydın'a çok sert diklendiler. Ama Canaydın bu karşı duruşu kestirememekle birlikte, ikilemde yaşamakta. Kendisine çekilen çok da sert mesajı 'vefa mı yoksa cefa mı' olduğunu ya algılayamıyor ya da algılamak istemiyor. İşin içinde ikisi de var.      Canaydın'a düşen kriminal güvenlikçilerini devreye sokup, hizipçileri bulup ortaya çıkarması.Kimler olduğunu o çok iyi biliyor ya?Başkan yine de sakin ol, sinirlerine hakim ol ve eski defterleri karıştırma. Yoksa kaçacakları deliği aramaktan helak olurlar!Şimdi Riva Projesi oylamasından alıntılar yapıp ilerleyelim. Özhan Canaydın'ın Divan Başkanlığı için önerdiği Oğuz İmregün'ün yerine Anıl Büyükekeroğlu'nun seçilmesi, başkana yapılan cefadır. Her zaman arkasında hissettiği ve daimi destekçisi Selahattin Beyazıt'ın ani bir manevrayla kürsüye çıkıp konuşması ve 'Komisyon kurulsun, projeye nisan ayında bakalım' anlamı taşıyan önergeye arka çıkması da Canaydın'a gösterilen vefadır...Şuan için büyük oy kaybına uğradığı kesin. Esas şimdi Özhan Canaydın için çok önemli bir süreç başlıyor. Mart ayındaki seçimde yeniden aday olmayı (Ki çok iyi biliyorum aday olacaktır) istiyorsa iyi örgütlenmesi şart. Selahattin Beyazıt önderliğinde kuracağı, önerileri emir telakki edilen kurmayları da arkasına alarak, seçimden başı dik çıkabilir. Adı başkan adaylığı için geçen isimlere (Galatasaray camiası onları iyi biliyor) 50 yıllık bir Galatasaraylı olarak güvenmiyorum. Canaydın'a yapılan haksız saldırıların ve yakıştırmaların kendilerine yapılmaları halinde, sırt üstü yere yapışacaklarından o kadar emimim ki?O yüzden Canaydın'ın devamından yanayım. Yeter ki ekibini iyi kursun ve mart ayına dek Galatasaray'ın baş tacı futbol takımında çatlaklar oluşmasın. Türkiye'de her şey ona endekslidir de?