Milletimiz adına tıkanan Ankara siyaseti, AB, ABD ve IMF için harı harıl çalışıyor.Politika gözlemcilerinin ve akıl danelerinin konuşmalarında değinmeden geçemedikleri bir gerçek var; siyasetin şirazesi çıkmış?AKP'nin medyatik danışmanları ve akıl hocaları "erken seçim"den söz ediyorlar. Politik tıkanmaların yaşandığı ve darbe söylentilerinin yaygınlaştığı geçmiş dönemlerde, "seçim"in bir çıkış yolu olduğunu anlatıyorlar. Halkın nabzına da şerbet veriyorlar. Bu vahim vaziyetten bile "ecnebiler" çok iyi istifade ediyor.Sinekten yağ çıkartmaya varıncaya kadar devlet ve milletimizin her türlü kaymağını götürüyorlar.Yasama ve Yürütme erkimizden diledikleri gibi istifade ediyorlar. 301. madde gibi Türklüğe hakareti serbest bırakacak türden cüretkar düzenlemelere varıncaya kadar, diledikleri her türlü yasal düzenlemeleri yaptırabiliyorlar.Hakaret derecesinde beyanatlarla Bağımsız Türk Yargısına müdahale etmeye kalkışacak kadar ileri gidiyorlar.Talep ettikleri işletmeleri devralıyorlar.Türk ekonomisinin kaymağını bitirdiler; artçı elemanlarıyla geride kalan bakiyeleri toparlıyorlar.Faiz oranlarını diledikleri oranlara çekmek için diledikleri enstrüman ve senaryolarla oynuyorlar.Bu ecnebi odaklar karşısında süt dökmüş kedi gibi duran şu bizim aymaz siyasetçi ve aydın takımı ise mangalda kül bırakmıyor.Önce istikrardan dem vurdular? Tutmadı.Halkı uyutamadılar.Halk açlık ve kıtlıkla cebelleşiyor.Şimdiki sihirli kavram "demokrasi".Ekranlara konuşlanarak devletimizin ve milletimizin meselelerinin sözcülüğünü yapmak yerine ecnebilerin hissiyatının tercümanlığına soyunanlar, "demokrasi" havariliğine soyundular.Demokrasi aşağı, demokrasi yukarı?Vatan gidiyor, millet dağılıyor, devlet tüm erkleriyle örseleniyor, medeniyetimize ve Cumhuriyetimize ait her türlü fizik ve metafizik miras peşkeş çekiliyor, ecnebiler arasında paylaşılıyor? Bu demokrasi havarilerinde tık yok.Ama iş AKP iktidarına biraz daha ömür temin etmeye gelince, mangalda kül, kasada pul bırakmıyorlar.İki paket makarna ve bir çuval kömüre endeksli bir demokrasimizin varlığını kimse konuşmuyor.Herkes seçimde dağıtılan erzak paketlerini, kömür çuvallarını biliyor. Ama bu eksende oluşa demokrasinin sağlığından kimse söz etmiyor.Açlığa ve bir kuruşa mahkum edilen milletin, kursağına iki paket makarna indirerek şekillendirilen bir seçim ve demokrasi düzeneği, devlet ve millete ne kadar hizmet verebilir?Böyle bir demokrasinin meyvesi olan iktidar, hangi akıl, hangi proje, hangi çözüm ile millet ve devlete hizmet edecek?!Edemez, edemiyor? O zaman da Türk demokrasisi ve bu demokrasi ile işbaşına gelenler üç aşağı-beş yukarı ecnebiye çalışıyor. Onların taleplerini karşılıyor. Böylece demokrasi, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin temellerini tırtıklayan bir enstrüman halini alıyor.Bu böyle gitmez, gidemez. İki paket makarnalık böyle bir demokrasi vaziyeti, Türk devleti ve milletini taşıyamaz.Bu bağlamda BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal devlet projeleriyle, gerçek demokrasinin temellerini atıyor.Vatandaşlık maaşı projesiyle devlet ve milletin onurunu koruyor. Ev hanımı maaşı, çocuk maaşı projeleriyle, devlet ve milleti ele güne muhtaç olmayacak hayat standardına kavuşturuyor. Prof. Dr. Baş'ın bu projeleri, bir lokma ekmeğe muhtaç hale geldiği için vatan ve millet meselelerini düşünmeye takat bulamayacak hale gelen halka, devlet ve millet meselelerini sağlam kafa ve rahat bir gönülle düşünme fırsatı oluşturuyor.Bu projeler, oyların ve yüreklerin yabancıların talepleri ve fonlamaları istikametinde yönlendirilmesine imkan vermiyor. Böylece Türk demokrasisi, gerçekten demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin teminatı oluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019