On dokuz senedir beklediğimiz gibi yine bekleyip göreceğiz.
3 Kasım 2002 seçimlerinde sistemin çarpıklığından ötürü aldığı oyun iki katına denk gelen vekil sayısı ile tek başına iktidara gelince AKP iktidara hazırlıksız yakalandı.
Sağına baktı soluna baktı, iktidar olabilmek için kimden, kimlerden yardım alabileceğini hesapladı ve ogünkü adıyla "cemaat" kollarını açtı ve onu bağrına bastı.
Kırk yıldan beri böyle bir ortamı, böylesine müsait şartların oluşmasını beklemekte olan söz konusu 'diyalog' ekibi başlangıçta sahip olduğu tüm imkanları ile ve insan gücü ile güya iktidar partisine yardıma koştu.
İktidar partisi AKP, hiç beklemediği bir anda ülke yönetiminin sorumluluğu altına girmiş ve "imdat, yardım edin" diye bağırmaya başlamışken, mezkur cemaati tam kadro hemen yanı başında görünce oldukça da sevinmişti.
Söz konusu anlaşmalı yardımlaşma ve iktidar nimetlerini paylaşma hali devam ederken aylar ayları, yıllar da yıları kovaladı ve günün birinde partili arkadaşlar baktı ki cemaat, iktidar koltuğuna yerleşmiş ve tamamen sahiplenme aşamasına gelmiş.
"Az öteye git, şöyle koltuğun kenarına biz de ilişelim, görenlere, millete ayıp olmasın" tarzındaki mahcup tavırlar da pek işe yaramadı ve söz konusu diyalog ekibi iktidar koltuğuna iyice yerleşti.
Milletten ülkeyi yönetme emanetini almış olan parti, işin başında yardımlaşalım diye çağırdığı söz konusu ekip tarafından koltuktan aşağıya itilmek üzere olduğunu 17-25 Aralık tartışmalarında birazcık fark etti ama yine de tam uyanamadı, ta ki 15 Temmuz 2016 akşam saatlerine kadar.
Bin bir acı, bin bir kayıp, tarifsiz felaketler yaşandıktan sonra, güya söz konusu diyalog ekibini tasfiye etmeye başladıktan sonra, iktidar partisi yine yalnız ve yardımcısız kaldığını fark etti ve o güne kadar bir birlerine kavgada bile söylenmeyecek sözlerle hakaret ettikleri bugünki küçük ortağını yanına alarak 'yola devam' dedi.
Kendisi iktidar partisi, diğeri de 'küçük ortak' olarak yola çıktılar, yıllar geçti, olaylar ve gelişmeler birbirini kovaladı ve partili arkadaşlar bir kez daha dikkat kesildiler ve gördüler ki 'iktidar koltuğundan' atılmak üzereler.
Şimdilerde yine, sağından-solundan, önünden arkasından koltuğa ilişmeye çalışıyorlar ama 'küçük ortak' kaşlarını çatmış, suratını asmış bir vaziyette pek pas vermiyor.
İktidar partisi on dokuz yıllık iktidarının sonunda ikinci defa iktidara sızmaya çalışıyor.
Başarabilir mi?
Bekleyip göreceğiz.
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025