İktidara yürüyüş Esenyurt’tan başladı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), kongre sürecini cumartesi günü düzenlenen İstanbul Esenyurt İlçe kongresiyle başlatmış oldu. 

Coşkulu geçen kongrede BTP Genel Başkanı dikkat çeken açıklamalar yaptı. 

Türkiye'nin çok karanlık günlerden geçtiğine vurgu yapan Sayın Baş, merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın "zifiri karanlığa hapsolmuş bir Türkiye" tespitini hatırlatarak, "çocuklarımıza ve gençlerimize aydınlık bir Türkiye, bağımsız bir Türkiye bırakmazsak bunun hesabını veremeyeceğimizi biliyoruz, bu yüzden yollara düştük ve kongrelerimize başladık" dedi.  

BTP Genel Başkanı konuşmasında devlette, cumhuriyette, hukukta, demokraside olmaması gereken ne varsa 20 yıldan beri başımıza geldiğini ve bu düzeni değiştireceklerini belirtti. 

Türkiye'nin uluslararası arenada dilenci haline getirildiğini ifade eden Sayın Baş, Avrupa Birliği'nin 2024 yılına kadar Suriyelileri ülke içinde tutması karşılığında 3.5 milyar Euro'ya anlaşma yapılmasını eleştirdi. Başkan'ın şu ifadeleri salondan büyük alkış aldı:  "Dedim ki; bize öyle bir başkan lazım ki, öyle bir yönetim lazım ki, Avrupa'ya dönüp şunu diyecek: Ey Avrupa! Sen Suriyelileri al, biz sana 5 milyar Euro vereceğiz."

BTP Genel Başkanı, iktidarın ne ekonomiyi düzeltebildiğini, ne sosyal adaleti sağlayabildiğini, ne eğitimi düzeltebildiğini, ne hukuku düzeltebildiğini, nereye el attılarsa her şeyi bozduklarının altını çizdi. 

Sayın Baş'ın salondan büyük alkış alan diğer tespiti de fakirlerin doyurulması konusuydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "fakirlerden bahsediyorsunuz, biraz da siz doyurun" dediğini hatırlatan Baş, "Ya reis, bizim derdimiz sokaktaki fakiri doyurabilmek değil ki, siz elinizi milletin üzerinden bir çekseniz bu millet tarihinin en büyük bolluk ve bereketini yaşayacak" dedi. 

Kanal İstanbul konusuna da değinen Sayın Baş, Cumhurbaşkanı'nın "Bizim kimseye sormaya ihtiyacımız yok! Merak etmeyin biz sorulması gerekenlere sorduk" sözlerini hatırlatarak, "Zaten Türkiye'nin problemi bu değil mi! Her şeyi Amerikalıya sordular, her şeyi Avrupalıya sordular, şu millete hiçbir şeyi sormadılar" ifadelerini kullandı.  

Vatandaşa, Türkiye'nin yönetimini sizden isteyeceğiz diyen Sayın Baş, "Türkiye bizim şerefimiz, namusumuz. Görevi sizden alacağız ve hep söylediğimiz gibi bu kokuşmuş düzeni yok edeceğiz. Türk milletiyle, sizlerle el ele verip devletin ve milletin kardeş olduğu, askerin ve devletin kardeş olduğu; kolluk kuvvetlerinin belli bürokratları değil, üç beş kişiyi değil Tük milletini muhafaza ettiği bir yönetimle Allah'ın izniyle Türkiye'yi Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracağız" şeklinde konuştu. 

Sayın Baş'ın dikkat çeken bir başka ifadesi de şuydu: "Biz Atatürk'ün torunları, Haydar Hoca'nın evlatları bu ülkeyi hak ettiği yerlere taşıyacağız. Atatürk ile ne alıp veremediğiniz var anlamış değiliz. Yıkılmış bir imparatorluktan bir devlet kurdu. Onun getirdiği adaleti yüz yıl sonra sen getiremedin. Onun oluşturduğu savaştan sonraki rahatlık ekonomisini yüz yıl sonra sen oluşturamadın."

Gençlerin üniversite sınavı çilesi konusuna da değinen Sayın Baş, sınava giren öğrencilere her sene aynı eziyetin yaşatıldığını, 1 dakika geç kaldığı için 12 sene okuyan çocukların yüzlerine sınav kapılarının kapatılmasını eleştirdi. Sayın Baş, şu tespitlerde bulundu: "Niyeymiş efendim! Sorular çalınabilirmiş. Bu ülkede öğrencinin soru çaldığı ne zaman görülmüş. Bu ülkede YÖK başkanının soru çaldığını gördük, yandaş dershanenin soru çaldığını gördük ama biz öğrencinin soru çaldığını hiç görmedik. Ne alıp veremediğiniz var bu öğrencilerle?" 

Son olarak Sayın Baş BTP'nin idealinin Türkiye'yi kâinat devleti yapmak olduğunu ifade ettiği konuşmasında, bu vazifeyi ifa etmeye muktedir olduklarını, aldıkları eğitim, yaşadıkları görgü ve bilgi birikiminin bunu yapabileceklerinin en büyük ispatı olduğunu belirtti. 

Sayın Baş sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim idealimiz neydi, Türkiye'yi kâinat devleti haline getirmekti. İşte biz bu idealle çalışacağız. Devlet nasıl yönetilir, millete nasıl hizmet edilir, bu millete nasıl hizmetkâr olunur biz, geçmiştekilere de, gelecektekilere de göstereceğiz. Bizim idealimiz bu."      

Şu tespitleri yapmadan geçmeyelim; 

1- Bağımsız Türkiye Partisi bu kongreyi iktidara doğru giden ilk adım olarak görüyor. 

2- Atatürk vurgusu, bağımsız Türkiye vurgusu son derece güçlü.

3- Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'tan devralınan bayrağa sahip çıkılmış ve o bayrağın zirveye taşınmasında kararlılık var. 

4- Türkiye'nin içinde bulunduğu her meseleyi çözebilme güvenleri var. Milleti iyi tanıyorlar, sorunlarını biliyorlar ve çözüm üretiyorlar. 

5- Hedefleri, Türkiye'yi kâinat devleti yapmak. Yani büyük hedefleri ve idealleri var. Bu konuda diğer patilerden çok çok öndeler.