Siyaset gündemi yoğun.
Muhalefet cephesinde herkes kaç cumhurbaşkanı adayıyla girileceğinin netleşmesi için 100 bin imzayı 27 Martta kimlerin tamamlayacağını merak ediyor.
Ser verip sır vermeyen iktidar cenahında ise sular durgun akmıyor. Seçime yakınlaştıkça da sulardaki çalkantı daha da artacak gibi…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun son günlerde yaşadığı şiddetli bel rahatsızlığı nedeniyle tedavi olacağı ve bir süre dinleneceği öğrenildi.
Yani her haber bülteninde artık İçişleri Bakanını görmeyeceğiz.
Tamam, bu kesinlikle kötü bir haber değil, ancak dün hiçbir şeyi olmayan adamın bir anda bel fıtığı ortaya çıkınca insan ister istemez arkasında başka nedenler arıyor.
Yoksa muhalefet cephesinde yaşanan hararetli zamanlar, seçimlere yaklaşırken şimdi de iktidar cephesinde mi yaşanıyor?
İddialara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Soylu arasında bir süredir sorunlar yaşanıyor.
Oda TV'nin iddiasına göre 6 Şubat'ta 11 kentimizi vuran Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra İçişleri Bakanlığı'na bağlı AFAD'ın başına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yardımcısı Fuat Oktay'ın oturması ve işleri devralması Soylu'yu fazlasıyla rahatsız etmiş.
Bu karar dile getirilmese de Beştepe'de, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun AFAD'ı iyi yönetemediği düşüncesinin hâkim olduğunu gösteriyor.
Yoksa deprem afetinde yaşanan kaosun ve iyi yönetememenin faturası İçişleri'ne mi kesilecek?
AKP'de milletvekili listelerinin hazırlanması ve bakanların milletvekili olmaları konusu da gerilime tuz biber ekince gerilimin krize doğru evrildiği ifade ediliyor.
İddialar doğru mudur bilmem, ancak şu bir gerçek ki, seçimler yaklaşırken AKP tam bir kaynayan kazana dönüşüyor.
Belki de AKP'de yaşanan bu dip dalgası, seçimleri kaybetmek üzere olmanın getirdiği doğal bir sonuçtur.
Zira AKP cenahından duymaya ve okumaya alışık olmadığımız sözler ve açıklamalar gelmeye de başladı.
Yeni Şafak yazarı, AKP'li eski Milletvekili Mehmet Metiner, önceki günkü yazısında, Erdoğan'a ölümüne bağlı insanların bile tercihlerinin gözle görülür biçimde farklılaşmış olduğunu yazdı.
İktidardaki AKP'de yaşanan kan kaybı artık kendilerine yakın kalemlerin gazete yazılarında da ifade edilecek noktaya kadar yükselmiş ise hükümet için yolun sonu görünüyor demektir.
Bu da demektir ki, iktidar ne yaparsa yapsın gidici.
AKP'nin iktidardan gidişine engel olacak tek şey muhalefetin kendilerini kaybettirecek hatalar yapması olacaktır.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024