Lefkoşa'dan yazıyorum... KKTC'nin başkentinden.Rusya başta olmak üzere 150'yi aşkın devlet, dünya ekonomilerinin battığı son süreçte, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni kısım kısım uygulayarak şahlandılar.Ekonomisini düzlüğe çıkarmak ve şahlanmak isteyenler kervanına, KKTC de katıldı."Milli Ekonomi Modeli ve Kıbrıs Tarımı" başlıklı Uluslararsı kongre, dünyanın birçok devletinden siyasilerin, iktisatçıların ve ilim adamlarının katılımıyla gerçekleşti.Detaylarını gazetemizin haberlerinden takip edebilirsiniz.Şu kadarını söylemek gerekir ki, KKTC'nin mutlu ve müreffeh geleceği için iki tane olmazsa olmaz vardır: İlan edilen "siyasi bağımsızlığı"nın tescili, dost ve komşu ülkeler başta olmak üzere devletle tarafından kabulü için ciddi bir duruş ve gayret? Ve M. Kemal Atatürk'ün dediği gibi, siyasi bağımsızlığı "ekonomik bağımsızlık" ile taçlandırmak. Türk siyaseti her iki açıdan da KKTC'yi yolda bıraktı.AKP hükümeti, bağımsızlığını ilan etmiş yavru vatan KKTC'yi, kendi koltukları ve AB ham hayali uğruna, Yunan'ın ve Rumların kapısının önüne öylesine bıraktı.Kelin ilacı olsa başına sürermiş; AKP'nin ve liberal kapitalist ekonomiye mahkum iktidar ve muhalefetiyle Türk siyasetinin kendine ait bir projesi ve basireti olsaydı, Türkiye uygulardı? AKP ve muhalefet, hem kel, hem de fodul. Basiretleri de yok; olsa, Rus yönetiminin görüp uyguladığı Prof. Dr. Baş'ın modelini görüp sarılmazlar mıydı?!KKTC siyaseti, aydınları ve halkı, Prof. Dr. Baş gerçeğini fark etti. Siyasi bağımsızlığa paralel ekonomik bağımsızlığın Milli Ekonomi Modeli ile gerçekleşebileceğini gördüler.Bu bağlamda KKTC'nin bahtı açıktır.Bu sebeple Lefkoşa'dayız.Lefkoşa'dan da şu görünüyor; yeni dünya düzeni, ABD ve Avrupa'nın dünyaya kan kusturan işgal ve sömürgeci liberal kapitalist uygulamalarıyla değil, gerçek anlamıyla Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'yle doğal bir süreç olarak oluşuyor. Bu sürecin dışında kalan, hangi güç ve devlet olursa olsun, adeta tabii bir iktisad seleksiyonuyla, batıyor, iflas ediyor, saf dışı kalıyor.Amerika ve Avrupa Birliği ekonomilerinin iflasları, bu gerçeğin ilmi ve en bariz göstergelerdir.Böyle bir kavşakta, müflislere ve batmışlara kuyruk olmuş AKP hükümeti, İzmir İktisad Kongresi'nin istismar ederek tutunmaya çalışıyor. Bu istismar artık tutmaz. Çünkü dünya, I. İzmir İktisad Kongresi'nin ruhu olan "Misak-i İktisadi" kararlarının adeta projelendirilmiş, modellendirilmiş, iktisad matematikleri oluşturulmuş ve tekamül ettirilmiş hali olan Milli Ekonomi Modeli'ne geçti, güneş doğdu.AKP ve Erdoğan'ın istismarcı siyaset maskesini düşüren o kararlardan birkaç tanesini zikredelim, siz de Prof. Dr. Baş'ın konuşmalarını ve Milli Ekonomi Modeli'nin bazı temel esaslarını hatırlamaya çalışın?Madde-1: Türkiye, milli sınırları dahilinde, lekesiz bir bağımsızlık ile, dünyanın barış ve gelişme unsurlarından biridir.Madde-2: Türk milleti, egemenliğini, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez?Madde-4: Türk milleti, tükettiği malı olabildiğince kendi yetiştirir. Madde-5: Türk milleti, servet olarak bir altın hazinesi üzerinde oturduğunun bilincindedir? Madenlerini kendi milli üretimi için işletir, servetlerini herkesten fazla bilir, kıymet verir.Madde-9: Türk, dinine, ulusuna, toprağına, hayatına ve varlığına düşman olmayan uluslara hep dosttur? Ancak kendi yurduna, kendi diline ve yasasına uymayan kurum ve kuruluşlarla ilişkide bulunmaz. Madde-10: Türk milleti, bir başkasının tekelini ve engelini kabul etmez.Bu ruh ve idealin ekonomi modeli, bilimsel, somut ve iktisad matematiğindeki adı, Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir? Bitti. Gerisi hikaye.Papaz Malthus'un liberal kapitalist öğretilerine ve küresel sömürgecilere kapılmış AKP hükümetinin, bu Misak-i İktsad'dan istismar edebileceği hiçbir şey yoktur. Erdoğan'a bu istismardan ekmek çıkmaz, koltuk hiç çıkmaz.Siyasetinin sekerat-ı mevtinde gerçekten samimi bir kurtuluş arayışı varsa, atacağı adım, İzmir İktisad Kongresini, Atatürk'ü ve Milli Ekonomi esaslarını istismar etmek değil; Prof. Dr. Baş'a varmak, ondan sorup öğrenmek, olmadı emaneti de ehline teslim etmektir. Gerisi bile bile iflasa lades demektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019