Ilısu Barajı: Türkiye’nin enerji politikalarında stratejik bir dönüm noktası
Dicle Nehri üzerinde konumlanan Ilısu Barajı, yalnızca enerji üretimi açısından değil, aynı zamanda bölgesel kalkınma, su yönetimi ve çevresel etkileri bakımından da çok boyutlu bir projedir
12.11.2025 00:40:00 / Güncelleme: 12.11.2025 05:45:19
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





Enerji ihtiyacının sürdürülebilir ve yerli kaynaklarla karşılanması, gelişmekte olan ülkeler için hayati öneme sahiptir. Türkiye, bu bağlamda hidroelektrik potansiyelini değerlendirme yönünde önemli adımlar atmıştır.



Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında inşa edilen Ilısu Barajı, bu stratejinin en büyük örneklerinden biridir. Dicle Nehri üzerinde konumlanan bu baraj, yalnızca enerji üretimi açısından değil, aynı zamanda bölgesel kalkınma, su yönetimi ve çevresel etkileri bakımından da çok boyutlu bir projedir.

Teknik özellikler
Ilısu Barajı, Mardin'in Dargeçit ilçesi sınırlarında yer almakta olup, 135 metre yüksekliğe ve 23,7 milyon metreküp gövde hacmine sahiptir. Baraj gölü, yaklaşık 121.000 hektarlık bir alanı sulama potansiyeline sahiptir.
Kurulu gücü 1.200 MW olan hidroelektrik santral, yıllık ortalama 3.833 GWh enerji üretimiyle Türkiye'nin enerji arzına önemli katkı sağlamaktadır.

Tarihsel arka plan
İlk olarak 1954 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından projelendirilen Ilısu Barajı, uzun yıllar süren planlama ve çevresel değerlendirme süreçlerinin ardından 2020 yılında faaliyete geçmiştir.
Projenin hayata geçirilmesi, hem teknik zorluklar hem de sosyal ve çevresel etkiler nedeniyle ulusal ve uluslararası düzeyde tartışmalara konu olmuştur.

Ekonomik katkılar
Barajın devreye alınmasından bu yana geçen dört yılda yaklaşık 9,7 milyar kilovatsaat elektrik üretilmiş ve bu üretimle ülke ekonomisine yaklaşık 31 milyar TL katkı sağlanmıştır.
Bu rakamlar, Ilısu Barajı'nın yalnızca bir enerji üretim tesisi değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma aracı olduğunu göstermektedir.
Sosyal ve çevresel etkiler
Barajın inşası, Hasankeyf başta olmak üzere birçok tarihi ve kültürel mirasın sular altında kalmasına neden olmuştur. Bu durum, yerinden edilen halklar ve kaybolan kültürel değerler açısından ciddi eleştiriler doğurmuştur.
Öte yandan, baraj gölü çevresinde yeni yerleşim alanları ve altyapı projeleri geliştirilmiş, bölge halkına yeni yaşam alanları sunulmuştur.
Stratejik önemi
Ilısu Barajı, Türkiye'nin enerji bağımsızlığı hedefleri doğrultusunda stratejik bir konuma sahiptir. Dicle Nehri üzerindeki su kontrolü, hem enerji üretimi hem de tarımsal sulama açısından bölgesel istikrarı desteklemektedir. Ayrıca, barajın Suriye sınırına yakın konumu, su politikaları açısından jeopolitik bir önem taşımaktadır.
Ilısu Barajı, Türkiye'nin enerji politikalarında teknik başarı ile sosyal sorumluluk arasındaki dengeyi arayan bir projedir. Enerji üretimi ve ekonomik katkılarıyla öne çıkan bu baraj, aynı zamanda çevresel ve kültürel etkileriyle de dikkat çekmektedir.
Gelecekte benzer projelerin planlanmasında Ilısu Barajı'nın deneyimleri, önemli bir referans noktası olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.

















































































