İmam Ali bir nişânedir
Resûlullah (s.a.a.), şöyle buyuruyor: "Şüphesiz, Allah, Ali'yi bir nişâne, bir imam, bir halife ve vasî olarak tayin etmemi Bana emretmiştir"
30.05.2014 00:00:00
Câbir?i Cu'fî, Câbir b. Abdullah'tan şöyle duyduğunu nakletmiştir: "Ben Resûlullah'ın (s.a.a.) Ali b. Ebî Tâlib'e şöyle buyurduğunu duydum: 'Ya Ali, sen Benim kardeşim, vasîm ve vârisimsin; sen hayatımda da, vefatımdan sonra da ümmetime halifemsin; seni seven, Beni sevendir ve sana buğzeden, Bana buğzedendir; senin düşmanın, Benim düşmanımdır ve senin dostun Benim dostumdur." (İsbâtü'l?Hüdât, c.2, s.55; El?Emâlî, Şeyh Sadûk, s.108; Gâyetü'l?Merâm, s.615).Resûlullah (s.a.a.), kendisinden nakledilen bir hadisin bir bölümünde, şöyle buyuruyor: "Şüphesiz, Allah, Ali'yi bir nişane, bir imam, bir halife ve vasî olarak tayin etmemi Bana emretmiştir." (İsbâtü'l?Hüdât, c.2, s.155).İmam Muhammed Bâkır'dan (a.s.), o da babasından, o da İmam Hüseyin'den (a.s.), o da babası Hz. Ali'den (a.s.) şöyle rivâyet etmiştir; Resûlullah (s.a.a) buyurdu ki: "Ali b. Ebî Tâlib, Allah'ın ve Benim halifemdir; Allah'ın ve Benim hüccetimdir; Allah'ın ve Benim kapımdır; Allah'ın ve Benim seçtiğimiz kimsedir; Allah'ın ve Benim habibimdir; Allah'ın ve Benim dostumdur ve Allah'ın ve Benim kılıcımdır; o Benim kardeşim, arkadaşım, vezirim, vasîmdir; onu seven, Beni sevendir ve ona buğzeden, Bana buğzedendir; onun dostu, Benim dostumdur ve onun düşmanı, Benim düşmanımdır; onun eşi, Benim kızımdır ve onun evlatları, Benim evlatlarımdır; onun savaşı Benim savaşımdır; onun sözü, Benim sözümdür ve onun emri, Benim emrimdir; o, vasîlerin efendisi ve ümmetimin en hayırlısıdır." (Kenzü'l?Fevâid, s.185; Bihârü'l?Envâr, c.26, s.263; İhkâkü'l?Hak, c.4, s.197; İsbâtü'l?Hüdât, c.2, s.57).Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Ya Ali, sen Benim vasîm ve halifemsin; senin emrin, Benim emrim ve senin nehyin, Benim nehyimdir. Beni nübüvvete seçen ve yaratıkların en üstünü kılana (Allah'a) and olsun ki sen Allah'ın yaratıklarına hücceti, vahyinin emini ve kullarına halifesisin; sen her Müslümanın mevlâsı, her mü'minin imamı ve her muttakinin önderisin; senin velâyetinle Benim ümmetim merhume (merhamet edilmiş) bir ümmet oldu ve senin düşmanlığınla, muhalif fırka mel'un oldu. Benden sonraki (gerçek) halifeler on ikidir; onların ilki sen ve sonuncusu da Kâim'dir ki Allah onunla yeryüzünün doğularını ve batılarını fethedecektir." (Esrârü'ş?Şehâde, s.241).Selmân?ı Fârisî'den nakledilen bir hadiste şöyle geçmektedir; Resûlullah (s.a.a.) buyurdu: "Ümmetimin en bilgilisi, Ali b. Ebî Tâlib'dir ve o Benim vasîmdir." (İsbâtü'l?Hüdât, c.2, s.239).A'meş, İmam Cafer?i Sâdık'tan (a.s.), o da babalarından, onlar da Hz. Emirü'l?Müminin Ali'den (a.s.), Resûlullah'ın (s.a.a.) şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir: "Ya Ali, sen Benim kardeşim, vârisim ve vasîmsin; seni seven, Beni sevendir ve sana buğzeden, Bana buğzedendir. Ya Ali, Ben ve sen bu ümmetin iki babasıyız. Ya Ali, Ben, sen ve senin evlatlarından olan imamlar, dünyada efendiler ve ahirette padişahlarız; bizi tanıyan, Allah'ı tanır ve bizi inkâr eden, Allah'ı inkâr etmiş olur." (Yenâbîü'l?Mevedde, s.123).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.