logo
02 MAYIS 2025

İmam Cafer mü’minin kardeşi üzerindeki haklarını anlatıyor

Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)’a dedim ki: Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı nedir

17.09.2022 19:56:00
İmam Cafer mü’minin kardeşi üzerindeki haklarını anlatıyor
İmam Cafer mü’minin kardeşi üzerindeki haklarını anlatıyor
Kûfe'de yaşayan Abdul A'la A'yen şöyle der:

"İmam Sâdık'ın ashabından bazıları ihtiyaç duydukları meseleler hakkında İmam'a bir mektup yazarak o mektubu bana verdiler. Ve bir Müslümanın diğer Müslüman kardeşi üzerindeki hakları konusunda da İmamdan sözlü olarak soru sormamı rica ettiler. Dostlarımın mektubunu İmam'a takdim ettim ve "Müslümanın Müslüman kardeşinin üzerindeki hakkı nedir?" diye sordum.

İmam, dostların mektubunun cevabını verdi ve şöyle buyurdu: "Allah'ın kullarına farz kıldığı en önemli ve zor şeylerden bir kısmı şu üç şeydir:

1- Kendisiyle başkaları arasında insaflı davranması, öyle ki kendisi için beğendiği şeyi kardeşi için de beğenmelidir.

2- Malında kardeşiyle eşitliği sağlamalı ve hiçbir şeyi ondan esirgememelidir.

3- Her halde (her işte) Allah'ı anmalı, Allah'ı anmaktan maksat "Subhanallah velhamdülillah" demek değil, Allah'ı anmaktan maksat, Allah'ın haram kıldığı şeylerle karşılaştığında Allah'ı anmak ve böylece o haram şeyleri terk etmektir." 

Mualla b. Huneys rivayet eder:

"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'a dedim ki: Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı nedir?

Buyurdu ki: "Müslümanın Müslüman üzerinde, yerine getirilmesi zorunlu olan yedi hakkı vardır. Bu hakların her birinin yerine getirilmesi vaciptir. Eğer bu haklardan birini yerine getirmezse, Allah'ın velayetinden ve itaatinden çıkar. Onda Allah'ın hoşnut olacağı bir şey olmaz."

Dedim ki: "Canım sana feda olsun. Bunlar (haklar) nelerdir?"

Buyurdu ki: "Ey Mualla! Sana şefkat duyuyor, bunları zâyi etmenden, gereği gibi korumamandan, öğrendikten sonra uygulamamandan korkuyorum."

Dedim ki: "Güç ancak Allah'tandır."

Dedi ki: "Hakların en basiti, kendin için istediğin şeyi onun için de istemen, kendin için hoşlanmadığın şeyi onun için de hoşlanmamandır."

İkinci hak: Müslüman kardeşini kızdırmaktan sakınman, onun rızasına uygun ve emrine itaat etmendir.

Üçüncü hak: Canınla, malınla, dilinle, elinle ve ayağınla ona yardım etmendir.

Dördüncü hak: Onun gözü, rehberi ve aynası olmandır.

Beşinci hak: O açken doymaman, o susuzken suya kanmaman ve o çıplakken giyinmemendir.

Altıncı hak: Eğer senin hizmetçin varsa ve Müslüman kardeşinin hizmetçisi yoksa hizmetçini ona göndermen, onun elbiselerini yıkaması, yemeğini yapması ve yatağını hazırlamasıdır.

Yedinci hak: Ona ettiğin yemine bağlı kalman, davetine icabet etmen, hastasını ziyaret etmen, cenazesine katılman, bir ihtiyacının olduğunu duyduğun zaman derhal bu ihtiyacını gidermeye çalışman, onu senden istemek zorunda bırakmaman, bilakis ondan önce davranıp ihtiyacını gidermendir.

Bunları yaptığın zaman, kendi velayetini, onun velayetine; onun velayetini de kendi velayetine bağlamış olursun." 

İbrahim b. Ömer el-Yemanî rivayet eder: "Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:

"Müslümanın Müslüman üzerindeki hakları, kardeşi aç iken kendisinin doymaması, kardeşi susuzken kendisinin suya kanmaması, kardeşi çıplak iken kendisinin giyinmemesidir. Müslümanın Müslüman kardeşi üzerindeki hakkı ne büyüktür!"

(İmam Aleyhisselam) devamla şöyle dedi: "Kendin için istediğin şeyi Müslüman kardeşin için de iste.

Bir şeye muhtaç olduğun zaman ondan iste. Senden bir şey isterse, ver; bir hayrın ona ulaşmasını geciktirme, o da sana bir hayrın ulaşmasını geciktirmesin.

Ona destek ol, zira senin desteğin odur. Onun bulunmadığı yerde onun koruyucusu ol, hazır bulunduğu zaman onu ziyaret et, ona saygı göster, ona ikramda bulun.

Zira o senden, sen de, ondansın. Bir şeyden dolayı seni yeriyorsa, ondan özür dileyip gönlünü almadıkça ondan ayrılma.

Ona bir hayır gelirse, Allah'a hamd et. Şayet bir musibete uğrarsa, ona destek ol.

Ona bir tuzak kurulursa, ona yardım et. Kişi kardeşine 'of' dediği zaman aralarındaki dostluk kesilir. 'Sen, benim düşmanımsın' dediği zaman, ikisinden biri kafir olur. Ona iftira atarsa, tuzun suda eriği gibi iman kalbinde erir gider."

(Râvi) der ki: (İmam'ın şöyle dediği) bana ulaştı: "Gökteki yıldızlar nasıl yer halkına parlak görünüyorlarsa, mü'min de gök halkına onun gibi parlak görünür."

Ve dedi ki: "Mü'min, Allah'ın velisidir; Allah'a yardım eder, Allah için iş yapar, Allah hakkında haktan başka bir şey söylemez ve Allah'tan gayrı (bir şeyden) korkmaz." 

Eban b. Tağlib rivayet eder:

"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) ile beraber (Kâbe'yi) tavaf ediyordum. Bizim ashabımızdan biri karşıma çıktı. Bir iş için kendisiyle beraber gitmemi istemişti. Bana gelmem için işaret etti. Fakat ben, Ebu Abdullah (a.s.)'ı bırakıp onunla gitmek istemedim. Biz tavafa devam ederken, bir daha bana işaret etti. Ebu Abdullah (a.s.) onu gördü ve dedi ki:

"Ey Eban! Bu adam seni mi çağırıyor?"

"Evet" dedim.

Buyurdu ki: "Kim o?"

Dedim ki: "Bizim arkadaşlardan biridir."

Dedi ki: "O da senin yolun üzere midir (senin gibi mi düşünüyor?)"

"Evet" dedim.

Buyurdu ki: "O zaman git onunla."

Dedim ki: "Tavafı yarıda mı bırakayım?"

"Evet" dedi.

Dedim ki: "Farz tavaf olsa da mı?"

"Evet" dedi.

Bunun üzerine adamla birlikte gittim. Sonra tekrar İmam'ın bulunduğu yere geldim ve dedim ki: "Bana, mü'minin mü'min üzerindeki haklarından bahset."

Buyurdu ki: "Ey Eban! Vazgeç bundan ve isteme."

Dedim ki: "Sana feda olayım, bunu anlatmanı istiyorum." Israrla bana anlatmasını istedim.

Dedi ki: "Ey Eban! Mü'minlerin senin üzerinde o kadar çok hakkı var ki, malının yarısını ona vermen bile onun senin üzerindeki haklarından biridir."

Sonra bana baktı ve içine düştüğüm durumu gördü ve dedi ki: "Ey Eban! Allah Azze ve Celle'nin, kardeşlerini kendilerine tercih edenlerden söz ettiğini duymadın mı?"

Dedim ki: "Evet duydum, sana kurban olayım."

Buyurdu ki: "Sen, malının yarısını mü'min kardeşine verdiğin zaman, onu kendine tercih etmiş olmazsın, yalnız onunla eşit olursun. Ancak malının sana kalan diğer yarısından da ona verdiğin zaman onu kendine tercih etmiş olursun."

İsa b. Ebu Mansur rivayet eder:

"Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam)'ın yanındaydık. Ben, İbn-i Ebu Ya'fur ve Abdullah b. Talha...

Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Resulûllah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Altı haslet vardır ki, bunlar kimde olursa, o, Allah Azze ve Celle'nin önünde ve sağında olur."

İbn-i Ebu Ya'fur dedi ki: "Bunlar nelerdir? Canım sana kurban olsun."

Buyurdu ki: "Müslüman kişi, ailesinin en aziz ferdi için istediği şeyi Müslüman kardeşi için de ister.

Ailesinin en aziz ferdi için hoşlanmadığı şeyi Müslüman kardeşi için de hoşlanmaz. İhlaslı ve samimi bir dostluk kurar onunla.

İbn-i Ebu Ya'fur ağladı ve şöyle dedi: "Samimi ve ihlaslı dostluğu nasıl kurar?"

Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Eğer Müslüman kardeşine karşı bu düzeyde bir dostluk ve sevgi içinde olursa, onun derdiyle dertlenir. (Müslüman kardeşi) sevindiği zaman, sevindiği için kendisi de sevinir. Üzüldüğü zaman da, o üzüldüğü için kendisi de üzülür.

Eğer yanında Müslüman kardeşini sıkıntıdan kurtaracak bir şey varsa, bununla onu bu sıkıntıdan kurtarır, yoksa onun (kurtulması) için Allah'a dua eder."

Sonra Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) şöyle buyurdu: "(Şu hasletlerin) üçü sizin, üçü de bizim içindir. Bizim faziletimizi bilmeniz gerekir. Bizim izimizi takip etmeniz lazımdır ve bizim işimizin akıbetini beklemeniz gerekir. Kimde bu özellikler varsa, o, Allah Azze ve Celle'nin önünde olur. Onlardan daha aşağı olanlar onların nuruyla aydınlanırlar.

Allah'ın sağında olanlar ise, eğer onların dışındakiler onları görselerdi, onların bu faziletleri karşısında içinde bulundukları nimetlerden mutmain olmazlardı."

İbn-i Ebu Ya'fur şöyle dedi: "Allah'ın sağında oldukları halde neden onları göremiyorlar?"

Buyurdu ki: "Ey İbn-i Ebu Ya'fur! Allah'ın nuru onların önünü kapatır. Yoksa Resulûllah'ın şu hadisini duymadın mı: Allah'ın bazı kulları vardır, bunlar Arş'ın sağında, Allah'ın önünde ve Allah'ın sağındadırlar. Yüzleri kardan beyaz ve güneşten daha parlaktır.

Biri sorar: Bunlar kimlerdir?

Denilir ki: Bunlar Allah'ın Celali hürmetine birbirlerini seven kimselerdir." 

A'la b. Fudayl rivayet eder: "Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki: Ebu Câfer (Muhammed Bâkır Aleyhisselam) şöyle derdi:

Arkadaşlarınıza saygı gösterin, onları büyük sayın. Birbirinize karşı surat asmayın, birbirinize zarar vermeyin. Birbirinizi kıskanmayın. Cimrilikten sakının. Allah'ın ihlaslı kılınmış kulları olun." 

es-Sekunî rivayet eder: "Ebu Abdullah (Câfer Sâdık Aleyhisselam) buyurdu ki:

Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi) şöyle buyurmuştur: Bir Müslümanın sefere çıktığı zaman kardeşlerine haber vermesi ve geri döndüğü zaman da kardeşlerinin ona gidip ziyaret etmesi bir hak (ve görevdir)." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Yargıtay, FETÖ Çatı davasını usulden bozdu
Gerekçe: Savunma hakkının kısıtlanması
7,4 büyüklüğünde deprem
Tsunami uyarısı verildi
Simav'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,2
Borsa İstanbul'da manipülasyon soruşturması
12 şüpheli tutuklandı
Toplamda 8 bin 658 yıla mahkum edilmişti
Adnan Oktar 2 suçtan beraat etti
Tuz çoktan kokmuştu... Su da koktu
2 ünlü su markasına ceza
Trump'tan İran'a kıskaç!
İran'dan petrol alanlara yaptırım
İsrail Gazze'ye ölüm yağdırıyor
10 Filistinli daha katledildi
Narin Güran cinayeti duruşması başladı
15 sanık yargılanıyor
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin Kadıköy karnesi
Kadıköy'de 57. kez karşı karşıya gelecekler
Sağlıklı Bakanlığı 19 bin personel alacak
Resmi Gazetede yayımlandı
"Adil ve dengeli bir anlaşmada kararlıyız"
İran'dan "nükleer" müzakere mesajı
ABD'den Suriye yönetimine çağrı
"Çatışmaları sonlandırın"
İsrail, Şara'nın sarayının yakınlarını vurdu
"Suriye rejimine açık bir mesaj"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
Yargıtay, FETÖ Çatı davasını usulden bozdu
Gerekçe: Savunma hakkının kısıtlanması
7,4 büyüklüğünde deprem
Tsunami uyarısı verildi
Simav'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,2
Borsa İstanbul'da manipülasyon soruşturması
12 şüpheli tutuklandı
Toplamda 8 bin 658 yıla mahkum edilmişti
Adnan Oktar 2 suçtan beraat etti
Tuz çoktan kokmuştu... Su da koktu
2 ünlü su markasına ceza
Trump'tan İran'a kıskaç!
İran'dan petrol alanlara yaptırım
İsrail Gazze'ye ölüm yağdırıyor
10 Filistinli daha katledildi
Narin Güran cinayeti duruşması başladı
15 sanık yargılanıyor
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin Kadıköy karnesi
Kadıköy'de 57. kez karşı karşıya gelecekler
Sağlıklı Bakanlığı 19 bin personel alacak
Resmi Gazetede yayımlandı
"Adil ve dengeli bir anlaşmada kararlıyız"
İran'dan "nükleer" müzakere mesajı
ABD'den Suriye yönetimine çağrı
"Çatışmaları sonlandırın"
İsrail, Şara'nın sarayının yakınlarını vurdu
"Suriye rejimine açık bir mesaj"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.