logo
09 MAYIS 2024

İmam Cevad (a.s.) dönemindeki siyasi yapı

İmam Cevad’ın (a.s.) imamlığı, Hârun Reşid’in oğulları Me’mun ve Mu’tasım’ın dönemlerini kapsamıştır. İmamet görevini fiilen üstlenmediği dönemde ise, Emin ve Me'mun'un hâkimiyetleri söz konusuydu
26.04.2024 18:53:00
Haber Merkezi
İmam Cevad (a.s.) dönemindeki siyasi yapı
İmam Cevad (a.s.) dönemindeki siyasi yapı
İmam Cevad'ın (a.s.) imamlığı, Hârun Reşid'in oğulları Me'mun ve Mu'tasım'ın dönemlerini kapsamıştır. İmamet görevini fiilen üstlenmediği dönemde ise, Emin ve Me'mun'un hâkimiyetleri söz konusuydu.

İmam'ın hayatını ele alırken aşağıdaki noktalar üzerinde durmak, meselenin daha iyi anlaşılması açısından yerinde olacaktır:

1-Emin ve Me'mun arasında baş gösteren taht kavgası.

2-Emin; karakteri, tutumları ve siyaseti.

3-Me'mun; karakteri, tutumları ve siyaseti.

Hârun Reşid'in oğulları Muhammed el-Emin ile Abdullah el- Me'mun arasında baş gösteren fitne ve taht kavgası, temel özellikleri üzerinde durduğumuz bu aşamada meydana gelen en önemli siyasal gelişmedir.

Bu gelişme, tarihte "el-Fitnetu'l-Kubra/Büyük Fitne" olarak nitelendirilmiştir.

Nitekim bu fitne sonucu ikisi arasında savaş çıkmış, Müslümanlar ağır bir bedel ödemek zorunda kalmışlardı. Nice kanlar dökülmüş, mallar ve enerjiler bunlardan birinin tahtı ele geçirmesi uğruna hebâ olup gitmişti!

Bu fitnenin sebeplerinin üzerinde durmak için de iki kardeşten her birinin kişiliğini iyi anlamak gerekir.

Buna ek olarak da bizzat Hârun Reşid'in bu fitnenin ortaya çıkmasındaki rolünü incelemek lazımdır.

Zira bütün bu gelişmeler İmam Cevad'ın hayatını önemli ölçüde etkilemiştir. Aynı zamanda İmam'ın nasıl kimselerle karşı karşıya olduğunu anlamamız bakımından bu dönem önemlidir.

Hârun Reşid, her üç oğluna, yani Emin, Me'mun ve Mü'temin'e de taht sözü vermiş, onları veliaht ilan etmişti. Böylece iktidara gelmek için birbirleriyle kıyasıya bir rekâbete tutuşmalarının yolunu açmıştı. Her birine imkânlar ve güç kaynakları sağlamıştı. Böylece hilafetin kardeşlerine değil, oğullarına geçmesini temin etmeyi amaçlamıştı.  

MUHAMMED EMİN'İN KARAKTERİ VE SİYASETİ

Emin, İslam açısından son derece önemli olan bu makamı hak edecek tek bir üstün ve saygın özelliğe sahip değildi. Onun hayıtını kaleme alan bütün tarihçiler, onun övgüye değer tek bir karaktere sahip olmadığı noktasında birleşmişlerdir.

Hârun Reşid, karısı Zübeyde'nin etkisinde kaldığı için ona taht yolunu açmıştı. Bu halifenin tarihî kaynaklarda yer alan bazı özellikleri şunlardır:

1- İlimden nefret etmesi: Emin, ilimden nefret eder, âlimleri aşağılardı. Okuma yazma bilmiyordu.   Böyle iken, Reşid, hangi gerekçeyle halifeliği ona bırakmıştı?

2- Görüş zayıflığı: Emin, zayıf görüşlü biriydi. Kendisine geniş bir ülke teslim edilmişti ama bu memleketi idare edecek beceriden yoksundu.

Tarihçi Mes'udî, onu şu şekilde nitelendiriyor: "Çirkin bir hayat tarzı vardı. Zayıf görüşlü biriydi. Arzularının peşinden giderdi. Çok önemli meselelerde başkalarının görülerine göre hareket ederdi. Kendisi için hayır düşünmeyen kimselere güvenirdi." 

Ketbî ise onun hakkında şunları söylüyor: "İğrenç şeyleri normal karşılardı. Arzu ve heveslerinin peşine düşerdi. Ne yaparsa yapsın, ahireti aklına getirmezdi. Yemek yedirmek bakımından insanların en cimrisiydi. Nereye oturduğuna ve kiminle beraber içki içtiğine bakmazdı." 

3- Halktan kaçması: Halife Emin, kendi ailesinden, komutanlarından ve valilerinden gizlendiği, onlara görünmediği gibi halktan da kaçıp gizleniyor, onları küçümsüyordu. 

Kendini oyun ve eğlenceye vermişti. Devletin idaresini Fazl b. Rebi'e teslim etmişti. O da devleti kendi arzularına ve keyfine göre yönetiyordu. Emin'in yanında seçkin bir yere sahip olan İsmail b. Subeyh, bir gün Emin'e şöyle demişti:

"Ey Mü'minlerin emîri! Komutanların, askerlerin ve halkının genelinin nefisleri iyice kötüleşti. Kötü zanlar besliyorlar. Kendilerine görünmemen onlara ağır gelmeye başladı. Eğer günde bir saat onlarla birlikte otursan, gelip seninle görüşseler, bu onları yatıştıracak, arzularını tatmin edecektir."

Emin, onun bu isteğini olumlu buldu. Sarayında oturdu. Şairler huzuruna giderek kasidelerini okudular. Sonra Emin saraydan çıktı.

Dicle üzerinde bir gemiye binerek Şemâsiye'ye doğru hareket etti. Atlılar arkasında, Dicle'nin kenarında saf tutmuşlardı. Mutfak malzemelerini ve hazineleri de onunla birlikte taşıyorlardı. Bindiği gemi ise aslan şeklinde yapılmıştı. İnsanlar bunun gibi göz alıcı görkemli bir manzara o güne kadar görmüş değillerdi. 

4- Me'mun'u veliahtlıktan azletmesi: Emin, Hârun Reşid'in öl¬düğü gün halifelik makamına oturdu. Halifelik mührü ve Abbâsî halifelerinin birbirlerine devrettikleri hırka ve kılıç ona ulaştırılmıştı.

Tahta oturur oturmaz kardeşi Me'mun'u halifelikten azletti. Henüz beşikte olan oğlu Mûsâ'yı veliaht ilan etti ve ona "en-nâtık bi'l-hak/hakkı konuşan" adını verdi. Babası Hârun Reşid'in Kâbe'ye astığı veliahtlık fermanını getirmesi için birini gönderdi.

Bu fermanda Emin'den sonra Me'mun'un halife olması öngörülüyordu. Ferman eline geçer geçmez, yırtıp attı." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)
O görüşmeyi bu sözlerle savundu
"Bire birde bana 'abi' der"
Biden'den İsrail'e Refah uyarısı
'Silah göndermeyi durdururum'
Trabzonspor finale yükseldi
Beşiktaş ile kupa için mücadele edecek
Atanmayan öğretmenlere çağrı yaptı
'Saraçhane'ye bekliyoruz'
Okula silahla girip cinayet işlemişti
Öğretmen katili tutuklandı
Özgür Özel geri adım atmayacak
'Tepkiler maksatlı ve örgütlü'
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İstanbul Valisi, 2024'ün ilk 4 aylık asayiş verilerini açıkladı
"576 operasyonda 1256 şüpheli yakalandı"
Türkiye'de besiciliğin geldiği durumu
Diyanet İşleri Başkanı itiraf etti
Yabancı uyruklu bir öğrenci okul müdürünü öldürmüştü
Eğitimciler cuma günü iş bırakacak
İsrail'in saldırıları Refah'ı mezarlığa çevirebilir
İsrail acilen durdurulmalı
Komşu kavgasında vahşet
Arabaya bağlayıp sürükledi!
O görüşmeyi bu sözlerle savundu
"Bire birde bana 'abi' der"
Biden'den İsrail'e Refah uyarısı
'Silah göndermeyi durdururum'
Trabzonspor finale yükseldi
Beşiktaş ile kupa için mücadele edecek
Atanmayan öğretmenlere çağrı yaptı
'Saraçhane'ye bekliyoruz'
Okula silahla girip cinayet işlemişti
Öğretmen katili tutuklandı
Özgür Özel geri adım atmayacak
'Tepkiler maksatlı ve örgütlü'
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İstanbul Valisi, 2024'ün ilk 4 aylık asayiş verilerini açıkladı
"576 operasyonda 1256 şüpheli yakalandı"
Türkiye'de besiciliğin geldiği durumu
Diyanet İşleri Başkanı itiraf etti
Yabancı uyruklu bir öğrenci okul müdürünü öldürmüştü
Eğitimciler cuma günü iş bırakacak
İsrail'in saldırıları Refah'ı mezarlığa çevirebilir
İsrail acilen durdurulmalı
Komşu kavgasında vahşet
Arabaya bağlayıp sürükledi!

Öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan son yolculuğuna uğurlandı

Eyüpsultan'da öğrencisinin silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan, son yolculuğuna uğurlandı. Cenazede Oktugan'nın eşi ve öğrencileri gözyaşlarına boğuldu.
08.05.2024 18:01:00
İhlas Haber Ajansı
Öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan son yolculuğuna uğurlandı
Öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan son yolculuğuna uğurlandı
Eyüpsultan'da okuldan atılan öğrencisinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan için cenaze töreni düzenlendi.

Eyüpsultan Camii'nde düzenlenen cenaze törenine Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Nazif Yılmaz, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İbrahim Oktugan'ın eşi Fatma Oktugan, oğlu Görkem Oktugan, öğretmenler ve öğrencileri katıldı. Cenazede Oktugan'ın eşi Fatma Oktugan ve öğrencileri gözyaşlarına boğuldu. Kılınan namazın ardından helallik alındı.

İbrahim Oktugan, Eyüpsultan Mezarlığı'na defnedildi.

İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki

Meslektaşları, okul müdürü İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine okulda yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi.
08.05.2024 17:38:00
İhlas Haber Ajansı
İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki
İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki
Eyüpsultan Alibeyköy'de bulunan Final Anadolu Lisesinde 5 ay önce okuldan atılan Iraklı öğrencisinin silahlı saldırısı sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılan okul müdürü İbrahim Oktugan hayatını kaybetmişti.

74 yaşındaki eğitimci İbrahim Oktugan'ın hayatını kaybetmesinin ardından çalıştığı okulda Eğitim-Bir-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanlığı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında konuşan İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Mahmut Akay, "Eğitime ve eğitimciye saygıyı esas alan bir medeniyetin varisi olan ülkemizde geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, tedbir alınmadığı için artarak devam etmektedir. Eğitim ve şiddeti aynı cümle içerisinde kullanmak bile bizi derinden yaralamaktadır. Şu bilinmelidir ki; eğitime ve öğretmene yapılan her kötülük geleceğimizin erozyonudur. Dünkü saldırıyı da kamu çalışanlarına yönelik bütün şiddet eylemlerini de kınıyor ve lanetliyoruz. Okullar yol geçen hanı değildir. Kaba kuvvetle problem çözülecek yerler değildir. Eğitimciler her fırsatta itilip katılacak insanlar değildir. Hukuk sistemimiz eğitimcileri ve bütün kamu çalışanlarını güvenceye alacak caydırıcı tedbirleri almalı, haklının, mağdurun, saldırıya uğrayanın yanında olmalı, 'Yaparım yanıma kar kalır' düşüncesini yıkmalı, saldırganlara gereken cezayı vermelidir" dedi.

Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi

Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasında 28 kamu görevlisi yargılanmaya başladığı davanın ilk duruşması yapıldı. Aileler ve ailelerin vekillerinin davaya katılma taleplerinin asıl dosyanın incelenmesinin ardından değerlendirileceğini belirten mahkeme heyeti, baroların ve sendikaların davaya müdahil olma taleplerini reddederek, davayı 12 Eylül tarihine erteledi.
08.05.2024 15:19:00
İhlas Haber Ajansı
Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı  Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi
Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı  Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi
Manisa'da 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Maden Faciasında ihmali olduğu gerekçesiyle 28 kamu personelinin yargılanması için açılan dava Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde başladı.

İlk celsede madenci ailelerin ve vekillerinin mahkemeye katılma taleplerini asıl dosyayı inceledikten sonra karar vereceğini belirten mahkeme heyeti barolar ve sendikaların katılım taleplerini ise reddetti. Heyet duruşmayı 12 Eylül tarihine erteledi.

"Geciken adalet adalet değildir"

Soma Adliyesi önünde bir açıklama yapan Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, "Bugün tam 9 yıl 360 gün sonra yani 10. yıla 5 gün kala maden faciasına sebep olanların ilk ana davada özel şirket mensuplarının yargılandığı bu katliamla ilgili ana davadan çok sonra 9 yıl 360 gün sonra bugün ilgili faciaya sebep olan kamu görevlileriyle ilgili davanın ilk duruşmasına girdik. Koşa koşa gelmesi gereken adalet maalesef düşe kalka, seke seke, topallaya topallaya, yerde yata yata, yuvarlana yuvarlana 9 yıl 360 gün sonra ilk duruşmasına sebep olacak şekilde adalet tecelli etmeye çalışmıştır. Barolarımızın katılma talepleri reddedildi. Burada uzatılmış bir zaman aşımı söz konusudur. Zaman aşımına uğradığı noktasında sanık vekillerinin talepleri oldu ama TCK açık, CMK açık, 66., 67. maddeler açık. Burada zaman aşımı söz konusu değil, zaman aşımının uzaması veya kesilmesi nedeniyle şuan için zaman aşımıyla ilgili bir durum yok. Zaman aşımı konusunda bir sıkıntı yok. Burada uzatılmış zaman aşımı var. iddianamede de bu husus yer alıyor. Burada acı olan şudur ki; Böyle bir faciadan 9 yıl 360 gün sonra kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. Bu hukuk adına, adalet adına üzerine cübbe taşıyan bizler adına bir ayıptır. Halka olan adalet borcu açısından ayıptır. Vicdanları yaralayıcıdır. Bu kamu görevlileri ile ilgili meslektaşlarımızın suç duyuruları, Danıştay'a itirazları söz konusu oldu. 2019 yılında Enerji Bakanlığıyla ilgili ve 2020 yılında Çalışma, Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarıyla ilgili izin verildi. bu kadar sürüncemede kalan süreçte, meslektaşlarım bu mücadeleyi sürdürdü. Uzama sebebi Danıştay'ın verdiği kararlar neticesinde bozmalar, itirazlar ve ilgili kurumların, bakanlıkların yaptığı dirençtir. Bakanlıkların bu personelleri koruma için yaptığı direnç maalesef bu yargılama bugüne kadar uzamıştır. Soma Cumhuriyet Başsavcılığının bu yönde talepleri olmuştur. Danıştay en son verdiği kararları 2019 ve 2020 yılında vermiştir yani geç vermiştir bu kararları. Geciken adalet adalet değildir." diye konuştu.

Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, İstanbul'da özel bir lisenin okul müdürü İbrahim Oktugan'ın, öğrencisinin silahlı saldırısıyla öldürülmesini protesto etmek için Türk Eğitim-Sen öncülüğünde, 10 Mayıs Cuma günü okullarda iş bırakma eylemi yapılacağını bildirdi

08.05.2024 12:32:00 / Güncelleme: 08.05.2024 12:40:07
AA
Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak
Türkiye Kamu-Sen: Okul Müdürü Oktugan için eğitimciler cuma günü iş bırakacak

Kahveci, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Oktugan'ın, okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu yabancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatarak, Oktugan'a Allah'tan rahmet, öğrencilerine, eğitim camiasına ve yakınlarına baş sağlığı diledi.

Her türlü şiddetin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Kahveci, "Hayatımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanlarımız, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, postacılarımız, zabıtalarımız, güvenlik görevlilerimiz sokak ortasında, kurumlarında, iş yerlerinde, görevleri başında darp ediliyor, hayatları ellerinden alınıyor. Böyle bir vandallığa izin veremeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kurumlarda bu tür hadiselerin önüne geçebilmek için güvenlik sorununun çözülmesi gerektiğine işaret eden Kahveci, bunun için okullarda yetkin güvenlik görevlisi kadrosunun tahsis edilmesi, kamu çalışanlarına yönelik şiddeti önleyici ve faillere yönelik caydırıcı müeyyideleri içeren yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.

Kahveci, şunları kaydetti:

"Türk Eğitim-Sen'in aldığı karar gereğince 9 Mayıs Perşembe günü kamu çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etmek amacıyla öğretmenlerimiz ilk derslere girmeyecek, cuma günü ise iş bırakma eylemi yapılacaktır. Sendikamızın aldığı bu kararı destekliyor, imkanı olan tüm kamu çalışanlarımızın da bu haklı protestoya destek vermesini bekliyoruz.

Toplumumuzda kamu görevlilerimizin hak ettiği değeri ve saygıyı görmesi için yetkililerimizi gerekli tedbirleri almaya, eylem ve söylemlerinde daha hassas davranmaya davet ediyoruz."

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.